Çarpışan araba

Lunaparka gittin; iki üç tur tırtıla bindin, ayıcıkları vurdun falan hepsi tamam da ya Çarpışan Arabalar?.. Çarpışan arabalar, eski ve yeni nesli, küçücüğü de kazık kadarı da içinde barındıran hiç eskimeyecek bir lunapark eğlencesi. Büyüyünce çoğu şey sıkıcı hale gelirken, bazılarının da daha eğlenceli olduğunu görmek insana iyi hissettiriyor... Sistem basit; zil sesiyle başlayan amansız bir çarpışma savaşı. Çarpsın şuursuz şuursuz, aldığı darbelerden sonra salak salak gülsün olay bu... Her bir çarpışta stresini piste sağa sola bırakanlar bir yana, enteresan tipler de var orada;
Zil çaldı: En masum insan evladı bile araba kapma sürecinde canavarlaşır. Hiağğh!.. Bir şahin gözüne, bir çita süratine ve bir ayının gücüne sahip olmalıdır. Gör, koş, rakiplerini arabanın başından sav, otur! Zafer nadirdir. Koşuşan onca insan arasından ulaştığın araca çoktan yeni biri binmiştir... Hemen az ilerdekine koşarsın herkesten önce, fakat o da ne? Direksiyonda oturan çocuk size bakıp haince gülümsemekte...
Grand Prix: Orta yaş üzeri yahut delikanlı ergendir... Kazananın şampiyon olacağı bir Formula 1 ciddiyetinde sürerler... Araçtaki o muazzam yan duruş, direksiyonu tek elle idare etmece, pist üzerindeki sağlı sollu çıkışlar ve şahane spinleriyle kendisine çarpmaya azmeden diğer araçları fiyonk yapıp bir köşeye koyarlar... Diğerleri çözülene kadar zaten seans biter...
Bahtsızlar: Gökten taş düşse bunları isabet alır. Bahtsızdırlar. Bir de üstüne çaresiz... Ya tellerde temassızlık olur ya araç bozulur. Görevli gelir, iterler arabayı. İttirme kaktırma çalıştı falan derken; babayla oğlun uyumsuzluğu... kendi etrafında dönmeler... iki metre ilerleyememeler... çocuğun çaresizliği, babanın çırpınışı... Tribünden "Kimin çocuğuysa yazık yaa" demeler...
Baba: Oğlum çevirsene direksiyonu!
Çocuk: Baba gaza bas yaaa!!
Zooooong!! Süre doldu...
Vurun abalıya: Gelenin geçenin çarptığı en nihayetinde de tüm araçların ortada o olmak kaydıyla gemici düğümü oluşturduğu zavallıdır. Arabanın sürücüsü çocuk değil de büyük ise seyri daha keyiflidir. Adamın sinirden gözü döner; direksiyonu dört beş tur attırır, artistik saçma sapan hareketler... Canhıraş uzaklaşmaya çalışırken; Zııbamm!! Pistin öte köşeden hırsla gelen yeni yetme aracına gömer! Küfür de edemez, kızarır, e yani çarpışan arabalar sonuçta, eğleniyoruz şunun şurasında...
Azılı Romantik: İlkokulda hoşlanılan kızın saçını çekmek gibi bir şeydir. Birlikte geldiği gruptan beğendiği ya da o an orada vurulduğu hatun kişiye kendini gösterme çabası denilebilir. Hatunun araca, yandan çok sert olmayan müdahaleler tercih edilir. Minik göz temasları kurulur, çapkın bir gülümsemeyle aktivite tamam edilir... Daha romantiğini görmedim... Hayır yani nedir derdin? Git bir pamuk helva al kıza, dönme dolaba bindir, gondolda tut da düşmesin. Yok illa çarpacak arabasına...
-Tülaaay, seni seviyorum! Zıbam!!!
-Yuff! Ayığ! Difim kırıldı!
-Olsun bebevim ben de dilimi ıfırdım...

Ninem diyor ki; Deli deli akanı bura bura tıkarlar.