Daldım gitti

A -
A +

Balıklama: Kollar baş üzerinde dikey birleştirilir. Bir balık gibi suya dalınır. Sığ sularda ve evde denenmemelidir. Kafa üstü çakılanın pusulası şaşar, şaştı mı da düzelmez. Ciyaklama: Şımarık bir kızın, iskelede geyik yapar ve "Oha falan" olurken arkadaşı İttircan tarafından denize ittirilmesiyle gerçekleşir. Ciyaklayarak suya düşülür. Cürümü kadar su sıçrar, sadece pareosunun rengi deniz suyundan açılır. Artistik bir yönü yoktur. Kızımızın sudan kafayı uzatarak; "Çok hayııınssııın" demesiyle hareket tamamlanır. Roketleme: Balıklama gibidir. Eller hazır ol pozisyonuna sokulur, bacaklar kapalı, derin bir nefes alınır, ağız kapalı, pozisyon hiç bozulmadan roket gibi atlanır. Önce kafa sonra vücut... 'Deve kuşu'lama: Karpuz diyeti yapan, yaşı hayli olgun ve kendi haddinden fazla dolgun kokana, merdivenin su dışında kalan son basamağına kadar ilerler. Avucuna aldığı deniz suyuyla kollarını ıslatır. Sonra yavaşça, gövde suya indirilir, pardon suya dalınır. Önce kafa, sonra... Sonrası yok... Gülmüyoruz.... En azından su dışında görünür bir yerimizle. Su seviyesi yükselir. Sığ bir nokta bulunup ayakta durulur, eller su içinde birleştirilir. Göbek hizasında su dalgalandırılarak bölgesel yağların giderileceğine inanılır. Çaba büyük, takdir ediyoruz. Bombalama: Kollar diz altından bacakları sarar. Kalça üstü, toparlak bir cisim halinde suya vurulur. Dipte takla ve yüzeye çıkış. Su sıçratma keyfi sonuna kadar yaşanır ancak bel fıtığına giden yol açılmıştır. Tebrikler. "Cup"lama: Denizde koltuk vazifesi gördürülecek bir şambriyel ve bir salak ikilisiyle gerçekleşir. "Ehehe hü" nidalarıyla şambriyele oturulur, kollar iki yanda suyla eğleşir ve dahi kürek vazifesi görür. Çocuk ya da eleman, şambriyelin orta yuvarlağına küçük gelince "cup" diye içinden dibe kayılır. Tutunmaya çalışmak nafiledir. Bir iki şuursuzca debelenme nihayetinde su yüzeyine ulaşılır. Bodoslama: Erkek adam iskeleden atlamaz. Kıyıdan girer. Ayağına taş, yosun, yengeç batmaz. Gözler ufka dikili, göğüs içeri çekik, dayı dayı yürünür. Su göğüs hizasına geldiğinde "Su içinde doğdum ben" ifadesiyle suya direkt kafadan dalınır. Erkek adam boğulmaz, dalınca baloncuk çıkarmaz. Su altı canlılarından tırsmaz, balıkları okşamaz; eğilip taş atar. "Hay ben..."leme: Herhangi bir dalış tekniği sırasında son anda gelişen bir aksilik sebebiyle, (ki bu genelde ayak kayması olur) kollar ve bacaklar çılgınca savrulurken, yamuk bir saltoyla ve içli bir "Hay ben..." çekerek suya tepetaklak düşüş tekniğidir. "Lan lan lan"lama: Erkeklere özgü bir dalış stilidir. İskele ya da havuz kenarında birbirlerini kovalayarak, ittirerek, boğuşarak şakalaşan grup çekişmenin son noktasına gelir. Dalgıç, "Lan lan lan!.." diye haykırarak suya düşeceğinin sinyalini verir. Kimse tınlamaz. Tişört, terlik, cep telefonu, çakmak bir de tükenmez kalemle birlikte istem dışı suya dalınır. Kum çıkarma: Bu dalış tekniği, daha ziyade kızlara hava atmak için kullanılır. Derin nefes alınır, kafa üstü dalınır. Ciğerlere doldurulan hava ve arkadaşlardan alınan gaz tükenmeden dibe ulaşmaya çalışılır. Dipten bir avuç kum alınır. Ciğerler patlarcasına yukarı yüzülür. Bir yandan da parmak aralarından süzülen kumun bitmemesi için dua edilir. Kum dolu yumruk havada "Bööahh!" diyerek kafa sudan çıkarılır. Bu tekniği kullananların işi abarttıkları, havuzda dalıp dipten fayans çıkarttıkları da rivayet edilmektedir. Ninem diyor ki: Elin ölüsü ele uyur gelir. Profesör Mualla: Borçlu olup düşünmektense uyuz olup kaşınmak yeğdir. ------------------------------------ Mantardan korunun Mantarlar, tıpkı bakteriler gibi normal şartlarda da vücutta bulunabilen mikroorganizmalardır. Havadan, topraktan, hayvanlardan ve diğer insanlardan bulaşabilir. Nemli ve hava almayan ortamlarda kolay çoğalan mantarların, ortak kullanılan yerler ve eşyalar yoluyla çabuk yayılabiliyor. Vücudunuzdaki lekelere dikkat: Vücudunuzda küçük, kepekli, beyaz, açık sarımsı, kahverengi ve koyu renkli lekeler, halk arasında 'samyeli' de denilen bir mantar hastalığı olabilir. Tırnak mantarı: Tırnakta renk ve şekil değişikliği, kalınlaşma, tırnak mantarı belirtilerindendir. Tırnak mantarı en sık ayak baş parmağında ve erişkinlerde görülür. Genellikle ayak parmak aralarında kaşıntı, pullanma gibi belirtilerle seyreden ayak mantarlarını takiben gelişir. Ortak kullanılan mekan ve eşyalar riskli . Mantar hastalıkları, havuz, hamam, spor salonları, duş gibi mekanlardan ve ortak kullanılan havlu, terlik gibi eşyalardan kolaylıkla bulaşabilir. Farklı mantar tipleri farklı organ ve dokularda mantar enfeksiyonu oluşturabilir. Nasıl korunabilirsiniz? > Ayaklarınızı her gün yıkayın. > Özellikle ayak parmak araları olmak üzere, ayaklarınızı tamamen kurulayın. > Yazın dar ve kapalı ayakkabı giymekten kaçının. > Pamuklu çoraplar giyin ve her gün çoraplarınızı değiştirin. Sentetik materyallerden yapılmış çorapları giymeyin. > Mümkünse evde ayaklarınız açık olsun. > Başkasının havlu ve terliğini kullanmayın. > Tırnaklarınızı kısa tutun. Tırnaklarınızı deterjan ve kimyasal maddelerden koruyun. Nasıl tedavi ediliyor? Mantar enfeksiyonunun tedavisi yeri ve şiddetine göre değişmekle birlikte, doktor kontrolünde, ağızdan alınan veya hastalıklı bölgeye sürülen ilaçlarla mümkün. İlaç kullanım süresini doktor belirleyecektir. Eksik tedaviler ise mantarın kısa sürede tekrarlamasına yol açar. Tedavi sonrasında da mutlaka korunma önlemlerine dikkat etmek gerekir. Basen ve kalça fazlasından kurtulun Uygulayacağınız 6 haftalık diyetle kalça ve basen bölgelerinizdeki fazla yağlardan kurtulabilirsiniz. Özellikle binici pantolonu olarak adlandırılan kalça ve diz kapağı bölgesinde fazla kilo problemi olan kişiler tam 6 hafta içinde etkili çözüme kavuşabiliyorlar. Diyet kayısı ve badem müslini olarak tanımlanıyor. Hazırlayacağınız müslinin tadı oldukça leziz. İçeriğinde badem, kurutulmuş meyvalar ve tahıllar kadar pek çok vücudunuza faydalı gıdalar bulunuyor. Ancak hepsi bir araya getirildiğinde kalça bölgenizdeki yağları hızla eritip, sizi forma sokuyor. Malzemelerine gelince: 2 fincan yulaf tanesi, 2 fincan kırılmış fındık, 1 fincan buğday, 1 fincan çekirdeksiz kuru üzüm, 1 fincan ayçiçek tohumu, 1 fincan badem, 1 fincan ince kıyılmış kuru kayısı. Hazırlanışı Malzemeleri karıştırıp, blenderdan geçirin. Hazırladığınız karışımı tam 12 porsiyon olacak şekilde eşit parçalara ayırın. Her porsiyonda karışımı bir bardak diyet soğuk süt ilave ederek tüketeceksiniz. Tabii üzerine yarım dilim muz da ekleyebilirsiniz. Her günkü program Kahvaltı: Bir porsiyon hazırladığınız müsli, bir fincan süt ve yarım dilim muz. Saat 11.00: Bir elma Öğle: Bir porsiyon müsli ve yarım muz. Öğleden sonra: Bir avuç kuru üzüm. Ana öğün: Meyveyle birlikte temel gıdalar. Yatmadan önce: Bir portakal. Meyveler: Elma, kayısı, iki kurutulmuş erik, bir mango. Ana öğünler Pazartesi: Bir parça tavuk kanat ya da göğüs ızgara, yeşil salata ve bir meyve. Salı: İki yumurtalı omlet, domates ve rendelenmiş havuçla tüketilecek. Çarşamba: Bir çay fincanı büyüklüğünde yer tutan spagetti. Bir meyve. Perşembe: İnce dilimlenmiş bir tavuk göğsü. Haşlanmış havuçla servis yapılacak. Dilerseniz yanına haşlanmış brokoli de alabilirsiniz. Bir meyve. Cuma: Ton balıklı yeşil salata. Bir adet katı pişmiş yumurta. Bir meyve. Cumartesi: Bir parça hindi göğsü, mısırla karışık yeşil salata. Bir meyve. Pazar: 3 dilim rosto edilmiş biftek, havuçlu brokoli salatası ve iki adet haşlanmış patates. Bir meyve. Kendi dondurmanı kendin hazırla VANİLYALI DONDURMA 4 kişilik Malzemeler: 2 su bardağı süt. 1 tatlı kaşığı vanilya. 4 yumurta sarısı. 1 su bardağı tozşeker. 200 gr süt kreması Hazırlanışı: 2 bardak sütü çelik tencereye alın. Vanilyayı ilave edip orta ateşte karıştırın. Kaynamaya başlayınca ateşten alıp 15 dakika dinlendirin. Sütü tel süzgeçten geçirerek ayrı bir kaba dökün. Sütü boşalttığınız tencereye 4 yumurta sarısı ve toz şekeri alıp el mikseri ile hızlı hızlı çırpın. Ilık sütü yumurtalı karışıma azar azar dökerek sürekli karıştırın. Tencereyi içi su dolu başka bir kabın içine oturtup (benmari usulü) kısık ateşte sürekli karıştırarak pişirin. Kaynatmamaya özen gösterin, krema kıvamına gelinceye kadar 10-15 dakika pişirin. Krema, kaşığa yapışmaya başlayınca ayrı bir kaba döküp soğumaya bırakın. Arada bir karıştırın. 200 gr süt kremasını ayrı bir kasede hafifçe çırpın. Hazırladığınız soğuk kremaya azar azar dökerek karıştırıp yedirin. Üzerini kapatıp buzlukta donuncaya kadar bekletin. Karışımı derin bir cam kalıba alın ve üzerini alüminyum folyo ile örtün. Buzlukta 20 dakika daha bekletin. Karışım, biraz toparlamaya başladığı zaman buzluktan çıkarıp mikserle birkaç saniye çırpın. Buzlukta 20 dakika daha bekletin. Tekrar çıkarıp mikserle çırpın. Servis yapıncaya kadar buzlukta bekletin. Dondurma yemeden önce ve yedikten hemen sonra su içmeyi unutmayın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.