Dedektif Şerlök!

A -
A +

Bu, kariyeri boyunca dedektifi zorlayan tek dosyaydı. Metropolü dehşete bulayan seri katil durdurulamıyordu. Tam yirmi kişi teker teker ortadan kaybolmuştu. Cinayet mahallerinde ise şu şeffaf kuruyemiş torbalarına cımbızla ucundan tutup konacak kadar bile delil yoktu. Tek bir şey hariç: kurbanların son fotoğrafları... Dedektif Şerlök, yüzünü elindeki fotoğrafa doğru ekşiterek mırıldandı; "Kurbanların elleri bağlı ve hepsinin suratına süzme yoğurt sürülmüş!.. Bir seri katil için sıra dışı bir imza!!" Loş ofisinin dama karolarını kararsızca adımlarken beynini tek bir soru kemiriyordu; "Neden, neden süzme yoğurt?! Yoksa katil süzme bir salak mıydı? Hayır, sandığımdan daha zeki!" dedi, "Benimle oyun oynuyorrr! " Gün ağarmış ancak dedektif hiç bir şeyi aydınlatamamıştı. Dev şehir haritasının önünde durdu. Her şeyi işaretlemişti, mandıraları bile. Panjurdan cılız bir ışık sızıyordu. Elindeki raptiyeyi harita üzerinde istem dışı bir tavşan gölgesi yaparak batırdı. Sanki arkasında biri vardı. Kapıya baktı, altından bir zarf atılmıştı. Ya Scotland Yard'dandı ya da pimapenciye verdiği senet protesto olmuştu. Şerlök gazete harflerinden mamul bir mektubu tutuyordu. "Bu sıradan bir imzasız mektup değil, ben çok ciddiyim. Harfleri bile Resmi Gazete'den kestim" cümlesiyle başlıyordu. Şerlök'ün eli yapış yapış olmuştu. "Uhu daha ıslak, fazla uzağa gitmiş olamazlar!" diye bağırdı. Kimse tınlamadı, o da okumaya devam etti: "Kurbanlar organik tarıma katkıda bulunmak adına seçildiler. Sadece Heidi ve dedesinin yaşadığı kulübeyi katlanılabilir bulup köyden, köy yumurtasından uzak dimağları topladım. Herkes işaret parmaklarını avucuna soksun. Çünkü 'Suçluyu teşhir edebilir misiniz?' sorusunun cevabı kendinizsiniz!" Dedektif ürperdi. Bir tek şatodan gelen çocuk kahkahası eksikti. Devam etti; "Ben buna gülerim dedektif. Yılların Akıtması, Krep ismini alınca sınıf atladı. Haşlama brokoliyle katledilmiş damak zevkine tereyağlı ballı ekmeği unutturanlar, doygun ekmek diye bildik köy ekmeğini satıyorlar. Köyden gelen tarhanaya, bulgura, buğdaya burun kıvıranlar al bak şimdi müsli diye kutu kutu yutuyorlar. Ninelerin ellerinden aldılar yayıkları, kim kurutacak biberi, bamyayı? Ama sıkışınca sür manşette; dut kurusu gençleştiriyor, asrın olayı!.." Bayramlarda bile memlekete gitmeye ar ede ede, suyu bardakta karıncayı belgeselde, meyveyi "doğala özdeş aromada" gören kutu süt şekilli apartman çocukları artık yaz tatillerinde doğal ortam kamplarına gönderiliyorlar. Nüfus kayıtlarını köyden İstanbul'a aldırtarak geçmişlerinden sıyrılma girişiminde bulunanlar, şimdi hafta sonlarını lüks cafelerde köy kahvaltısıyla şenlendiriyorlar. Tabii artık kulaklı patatesler, palmiye ebatlı maydanozlar dokunuyor! Beslenme uzmanları bile ekranlara çıkıp demeye başladı: "Gazım vardı, yoğurt çıkarttı!" Tutturdular bir " organik yaşam" akımı. Şunun şurasında yirmi yıl öncesine dek zaten yapılanı, 'organik tarım gıdalarını', hiç utanmadan üç beş katına satmaya başladılar. İki tel çevirdiler, ota basmaya, dalından koparmaya para alıyorlar. Bu ne yaman çelişkidir? Evet dedektif, belki bir doğru için dört yanlış yaptım. Kurbanları fotoğrafladıktan sonra kaçırıp tarlaya bıraktım. Biri dereye düştü, biri de çobana kaçtı, kalanlar mutlu. Çapa yapıp organik besleniyorlar. Ama onları öldürmedim. Belki gerçekten katil olabilirdim. Arasına domdom kurşunu değmeye değer bir çift kalın kaş bulabilseydim eğer... Dedektif Şerlök, sarsılmıştı! Dosya kapandı. Eve varınca "tarhana çorbası yok mu?" diyerek yengeyi tartakladı, istifa etti ve kuru gıda işine girdi. >> Ninem diyor ki: Hancı tavuğu, yolcu artığı ile geçinir. >> Profesör Mualla: Gelenler korkmayanlardır. Korkanlar gelmediler. >> Bilinçsiz solaryum cilt kanseri sebebi Ultraviyole ışınlarını yapay olarak gönderen solaryum, bilinçsiz olarak uygulandığında; yanık izlerine, derinin erken yaşlanmasına, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve en önemlisi cilt kanserine zemin hazırlıyor. Yazı bembeyaz bir tenle karşılamak istemeyenler şu günlerde soluğu solaryum merkezlerinde alıyor. Peki bronz bir tene sahip olmak isterken sizi bekleyen tehlikelere hazırlıklı mısınız? Yapay ultraviyole ışın üreten solaryum, bronz tenin yanı sıra çeşitli hastalıklara olumlu katkı sağlarken, bilinçsiz ellerde cilt kanserine zemin hazırlayabiliyor. Solaryum; akneyi iyileştirmesi, sedef hastalığını olumlu etkilemesi, nezleyi önlemesi yönleri ile kişileri cezbetse de, zararlarının bilinmesinde fayda var. Ultraviyole ışınlarının zararlarının üst seviyeye ulaştığı son yıllarda, aynı ışınları yapay olarak gönderen solaryum; yanık izleri, derinin erken yaşlanması, bağışıklık sistemini zayıflatması ve en önemlisi cilt kanserine zemin hazırlaması yönü ile dikkatli uygulamalar gerektiren hizmetler arasındadır. Bunlara dikkat! Mutlaka doktor kontrolü altında, hijyenik bir ortamda bu hizmeti almalısınız. Seanslardan önce test yaptırıp, bu test sonuçlarına göre süre ve seansların belirlenmesi gerekir. Aynı haftada üç kereden fazla, aynı gün ikinci kez kesinlikle solaryuma girilmemeli. En önemli konulardan bir tanesi de, solaryumdan önce vücuttaki tüm kozmetik maddelerin temizlenmesi gerektiği. Aksi halde alerjik reaksiyonlar meydana gelebilir. Ağda, kalıcı makyaj ve lazer gibi uygulamalar yaptırdıktan sonra da solaryuma girilmemesi öneriliyor. Solaryumdan önce ışığa hassasiyet veren ilaçları almaktan da kaçınmalıdır. Hamilelikte sakıncalı Solaryumun hamilelikte kullanımı hakkında yeterli bilimsel araştırma yapılmamış olsa da, eldeki verilerle, bebeğin gelişiminde olumsuz etkileri olabileceği belirtiliyor. Hamilelikte "pigment" yapıcı "melanosit"leri uyaran hormon düzeylerinin daha da arttığı, anne adayının cildinin hassaslaştığı ifade ediliyor. Bebeklerde de, folik asit eksikliğine sebep olduğu düşünülüyor. Kısaca, hamilelikte solaryuma girerek, kendi cildinizi ve bebeğinizi riske atmamalısınız. >> yaza özel MAKYAJ Scarlett Jhonsson'un ışıltılı yaz makyajı; cilde genç ve sağlıklı bir görünüm kazandırıyor. Yüzdeki her bölge için özel renk ve tonların kullanıldığı bu makyajla; kendinizi daha iyi hissedeceksiniz!.. Bakır göz farı: Göz kapağınızın hareketli kısmına sürün ve dışarıya doğru hafifçe yayın. Mor göz kremi: Göz pınarından başlayarak, kirpik dibine mümkün olduğunca yakın bir çizgi çekin. Uç kısımda çizgiyi kalınlaştırabilir, daha yumuşak bir görünüm için pamuklu çubuk ile çizgiyi dağıtıp gölgelendirebilirsiniz. Işıltılı bakır bronz pudra: Işıltılı bronz pudrayı elmacık kemiklerinizden saç diplerinize doğru sürün. Bunu büyük bir fırçayla ve yüzün dışına doğru, dairesel hareketlerle uygularsanız daha iyi sonuç alırsınız. Mat bej ruj: Dudak kalemi kullanıyorsanız, rujunuza uygun ve nötr bir renkle dudaklarınızı çevreleyin. Dudaklarınızın tam ortasına bir parça parlatıcı ekleyin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.