Dönem ödevi: Bıyık

A -
A +

Ders: Hayat Bilgisi Önsöz: Bıyık, sıradan bir kıl yumağı değildir Giriş: "Sakız çiğnersen bıyığın çıkmaz!" Kim bilir kaç dizi bereli erkek çocuğu bu tehdit karşısında sündüre sündüre sakızını çıkarıp isteksizce yere atmıştır. Peki "Aldım verdim, ben seni yendim" diye başlayan adımlama oyunu?.. Kim bilir kaç çocuk rakibe "babanın bıyığını kesmeye geldim" dedirtmemek için o minik adımlarıyla strateji çıkmazına girmiş, aksi halde de travma geçirmiştir? Gelişme: Bıyık önemli bir husustur! Tabiatla oyun olmaz! Öyle iki jilet darbesiyle kazıyıp geçemezsiniz. Maskülenliğin nişanesi, yiğidin apoletidir. Sağlık sigortasıdır; üst dudağı rüzgar, kar, tipi, dolu ve darbelere karşı korur. Hijyeniktir; atmosferdeki toz kütleciklerini, zararlı güneş ışınlarını falan filtreler. Yandan ayrılmış saça, post modern Kadir İnanır'lara, jest ve mimiklere, "anchorman"lerin haber sonundaki tebessümlü selektörüne vurgu katar. Bıyık delikanlının emniyet supabıdır. Volkswagen tamponu gibi bir bıyıklı, asla "akıllı ol" uyarısı almaz. İster eskimiş tahta fırçası gibi, ister tiftiklenmiş posteki gibi, ister çizgi filmlerdeki köstebeğinki gibi olsun, bıyık bir statü pistonudur. Rahat bırakın! Bırakın uzasınlar ki, tamirci çırağı görüntüsünden Yeniçeri ağası suretinde bir babayiğide; sümüklü bir oğlandan, lambiri kaplı ofisinde birinci sınıf deri sümenini pirinç isimliğe ittiren bir müteahhide dönüştürsün. Günümüzde bıyık; eşler, kikirdek kızlar, "imaj maker"larca demode, gereksiz, maço bulunuyor. Öte yandan ekranlarda "Kadını taktı mı koluna yakıştıran, vurdu mu duvara yapıştıran" çağdaş ağalar reyting rekorları kırıyor. Analar, bacılar uyanın! Erlerin bıyıkları gidiyor! Modern görünüm adına yiğidin imajı tek tek yolunuyor. Kestirtmeyin. Kediler gibi onlar; bıyıkları kesilince dengeleri bozuluyor. Hatta coşup kaşlar aldırılıyor, yüzük parmakla da yukarı yukarı ittiriliyor. Yapmayın, etmeyin yazıktır... Hem bu içgüdüsel bir olay. İstatistikler insanoğlunun M.Ö. 1200 yılından bu yana gazete ve dergilerdeki fotoğraflara sakal-bıyık çizdiklerini ve bunun örümceğin ağ yapması cinsinden bir içgüdüsel davranış olduğunu gösteriyor. "Kaşını, bıyığını Mualla ablaya iple aldırmış kaç yumurta gibi liderin ardından dünya fethedilmeye çıkılmıştır? O pala bıyıklar, o haşmetli kaşlar olmasaydı tarih bildiğimiz şekilde ilerler miydi? Elinizde belgeniz var mı Sayın Bilmem kim?" diye de tarihçiler soruyor. Sonuç: Eşimin, modern kadın jargonunda "partnerimin" bıyıklı olması "imajını zedeler mi" endişesi yersizdir. Artık devir değişti. Her badem bıyık bırakan "Heil Hitler" diye bağırmıyor, her pos bıyık bırakan eline saz alıp devrim türküleri tıngırdatmıyor, her burma bıyık burulmuyor, her şekil ideolojiyi yansıtmıyor. Artık her şey karıştı. Kimin kim olduğu da anlaşılmıyor. Kızlar asker tıraşını erkekler lastik tokaları seçiyor. Modern gençler manikürcüde sıra kavgası, bujiteride küpe alışverişi yapıyor. Netice itibariyle gelecek pek bir "parlak(!)" görünüyor. Daha vardı da yer kalmadı öğretmenim... Kaynaklar: Baba Britanica, Dedem Büyük Larousse, Kıltüy Üniversitesi Yayınları... Ninem diyor ki: Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler Profesör Mualla: Aşk bir incidir ki, her kulakta salınmaz. -------------------------------------------------------- >>> Ramazanda formda kalmak *Beslenme alışkanlıklarının değişmesi, metabolizmanın çalışma şeklini etkilediği için ramazanda az gıda tüketilmesine rağmen kilo alabilirsiniz! Ramazan ayında uzun saatler boyunca aç kalan mideyi doyurmak için iftar sofrasındaki birbirinden özenle hazırlanmış yemeklere yapılan "saldırı"; kabızlık, hazımsızlık, gaz şikayetleri, mide ağrıları gibi şikayetlerin yanı sıra, "kilo alma" problemini de beraberinde getirir. Halbuki oruç tutarken de forma girmek, formda kalmak mümkündür. Öncelikle beslenme programınız, normalde olduğu gibi az ve sık öğünler içermeli, normalde tükettiğiniz ve alışkın olduğunuz gıdaların alınmasına dikkat edilmelidir. Günlük öğünleri ramazana şu şekilde adapte edebilirsiniz: Sahur: Kahvaltı olduğu için içeriğinde ekmek (tam tahıllı), peynir, zeytin, domates, salatalık, biber, meyve, çay, bol su ve belki 1 kase çorbadan oluşmalı. İftar 1 (öğle yemeği): 1 kase çorba, pide, peynir, hurma, zeytin, bol su ve söğüş içerebilir. (1 saat ara) İftar 2 (akşam yemeği): Sebzeli yemekler, yoğurt, pide, salata. (2 saat ara) Ara öğün: Meyve ve yoğurttan oluşabilir. Pide kilo aldırır Ramazan ayında tokluk hissini oluşturmak çok önemlidir. Gün boyunca aç kalınacağı için aşırı yemek yerine, yavaş sindirilen, kana geçiş hızı düşük (yani glisemik indeksi düşük) olan tam tahıllı ürünleri, sebze, salata gibi gıdaları, kuru baklagilleri tercih etmek daha doğrudur. Böylece besinler, kana daha düşük hızla karıştığı için insülin yavaş salgılanır ve yağlanma probleminin de önüne geçilir. Pide, kilo alımında riskli gıdadır. Normal beyaz un ile yapıldığı için, emilim hızı buğday ekmeğine göre daha hızlıdır, bu sebeple hem daha fazla yenir, hem de daha çabuk acıktırır. Bu sebeple pideyi iftarda tüketip, diğer öğünlerde tam tahıllı ekmek tüketmek daha uygun olur. Kuru baklagiller, et, tavuk, balık, sebze yemeği ve meyveler çok önemlidir. Yeterli sıvı (2-2.5 lt.) iftarla sahur arasında mutlaka tüketilmelidir. Harareti arttıracak gıdalar; turşular, kızartmalar, hamurlu gıdalar, şarküteri ürünleri, ağır tatlılar, tuzlu kuruyemişlerin tüketilmemesinde de fayda vardır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.