Malumunuz, kesilen büyükbaş ve küçükbaş hayvanların kelleleri mutfağımızda çeşitli yemeklere malzeme oluyor. Fırına verilen veya haşlanan bu kelleler ısıyla temas ettiğinde üzerlerindeki deri çekiliyor ve kellede sırıtma görüntüsü oluşuyor. Oluşan bu görüntü “pişmiş kelle gibi sırıtma” deyiminin anlamını taşıyor.
Bunca sıkıntı, olay, gerginlik varken nasıl hiçbir şey yokmuş gibi eğlenceli yazıyorsun diye hâlâ mail, mesaj atanlara ‘pişmiş kelle’ gibi sırıtıyor ve sözü Diogenes’e bırakıyorum:
Tarihin en ünlü filozoflarından Diogenes, ciddi bir konu hakkında konuşurken kimsenin kendisini dinlemediğini fark edince birdenbire konuşmayı bırakır ve kuş gibi ötmeye başlar.
“Gördüğünüz gibi, insanlar maskaralığa ciddi konulardan daha çok önem veriyorlar!..”
***
Bir gün ancak tek kişinin geçebileceği kadar dar bir köprüden geçerken karşıdan gelmekte olan bir asilzade ortada karşılaşır. Birkaç saniye süren duraklama sonrasında asilzade “Ben sefil insanlara yol vermem!” der. Bunun üzerine Diogenes üslubunu bozmadan kenara çekilir. Ve “Ben veririm” der.
***
Yine bir gün ünlü filozofa sorarlar; “Bir adamın zeki olduğu nasıl anlaşılır?” Diogenes cevaplar; “Konuşmasından…” Karşılık gelir; “Ya hiç konuşmuyorsa?” Diogenes cevap verir: “O kadar akıllı adam daha yok dünyada.”
***
Ezcümle azizim;
Bildiklerini anlat, ama akıl vermeye kalkma,
Nasıl da isabetli bit söz!El alıştığı yere çok uzanır.Nokta atışları yine Halime sultan!seni tek geçerim .
Sayın yazar, "Pişmiş kelle gibi sırıtmak" deyiminin nasıl oluştuğunu ve neden böyle dendiğini hiç bilmiyordum ve merak da etmemiştim. Hatta böyle sırıtmak nasıl olur bir fikrim de yok... Ama öğrendiğim iyi oldu. Dur bakalım daha neler öğreneceğiz.
Hürmetlerimle Halime hanım. Kaleminize sağlık iyiki varsınız.