Her evin kendine has bir kokusu vardır. Kimi tütün, kimi bodrumda su almış tahta parçası, kimi içine sabunlu bez katlanmış beslenme çantası, kimi gül suyu, kimi bol soğanlı patates yemeği, kimi ise eskimiş saman kağıdı gibi kokar. Halbuki sakinlerine dair kokudan çok daha belirleyici bilgiler içeren başka bir şey vardır her evde. Orada. Telefonun yanında. Orada yoksa çekmeceye bak. Her şeyi ben mi bulacağım? Bu üzerinde silik yaldızlı "Telefon defteri" ya da eşantiyonun menşeini yansıtan "Şifa Eczanesi" baskılı, harita metotla üç ortalı çizgili arası defterler, ailenin aynasıdır. Hele de evin annesi, eskimiş etekliklerden paspas dikip delik melamin tabakları saksı altlığı yapanlardan ise daha derin ve tarihi bir kaynakla karşıyasınızdır... Ben pek bir severim bunları okumayı. Çünkü bunlar defterden ziyade, imece usulü yazılmış seçmece biyografi kesitleridir. Akıcı, keyifli ve nostaljiktir. Cıngılların Şükran'ından sukran@yahoo.com adreslemesine geçiş sürecinin tam ortasında bulunur ki, bu da bize sosyal tarihimizden enli bir kesit sunar falan diyeceğim ama o kadarı da abartı olacak... "A" sayfası tepeden muntazam "Ayşe Pürneşe... 521..." şeklinde başlasa da yazılar, maksimum beş satır sonra bir çan eğrisi oluşur. Kullanılan kalem rengi çeşitlenir, harfler dağınıklaşır, isim girdileri "Almanya'dan Ünzile"ye dönüşür, rakamlar şu minik telefon resimciğinin altındaki kutudan taşar, yetmedi satır sonundan devrilir, "Yahu bu bir mi yedi mi?" diye kıvranılır durulur... Sayfaları karıştırdıkça, isimler kategorize edilsin de az bir düzen olsun diye konan a,b,c,d kulakçıklarının hiçbir şey ifade etmediğine şahit olunur. Gerçi dikkat edin kendi içlerinde az da olsa mantıklı bir modellemeye sahip de değiller hani; F harfine Fatih'te oturanlar, M'de Mersedesçi Sıtkı'nın kızı... İmla kuralları geçersizdir ve Türkçe konuşulduğu gibi yazılır efendim! Bu defterlerin değişmez kuralı budur. Ev ahalisinin yaş, kültür, köken üçlemesi ise tek değişkendir. Mesela bizim defterde ninem "pelvan atice, içme sucu, alime çep telifon" yazar, Osmanlıca olanlar ve Vitesçi Faruk, Kumrulu'dan hacamatçı ise dedeme aittir. Harf kulakçıklının solundaki sayfalar, biraz üvey evlat muamelesi görmüş olsalar da nispeten daha renklidir. İsmi nasıl olsa hatırlarım deyip isimsiz yazılan numaralar, tarifler, bir elde ahize konuşurken alelacele tutulmuş notlar... "Benzinci varma, ışıklardan sağa dön, aşağıya, gri bina orada sor." "Üç yumurta, bir bardak süt. Hamuru dörde böl, aç oval, kat kat koy sonra rulo, iki parmağı kes dinlendir" Okudukça insanın yüzünde bir tebessüm belirir. Beyza Hanım, Kombi tamircisi, Voltaren Fitil!.. Hastalıkları, tavsiye edilen ilaçları, görüşülen kitleyi, ilgi alanlarını, beslenme tarzını... Dost ve akrabaları, hayat tarzını ve daha birçok detayı o evin telefon fihristinden okuyabilirsiniz. Kapak içi ve son sayfalar... Kalem erbabının an itibariyle içinde bulunduğu haleti ruhiyeyi ve sanatsal dalgalanmaları yansıtan imal tarihi meçhul küpler, yuvarlaklar, çiçekler, atılan imzalar... Notlar; "Hamdi bey aradı", "Ben komşudayım ekmek al", "İnsan bakar, gülümser, burulur, hatırlar", Evin çocukları da ilk bu defterde kalem tutar. Sayfaların tam ortasından geçen anlamsız zigzag çizgiler, çöp adamlar, helezon saçlı ters üçgen etekli kızlar... Evin babasının deri kaplı fihristi, genç kızınki çiçekli böcekli, delikanlının arka cebe sığacak tipli ve her biri özenli, düzenli olsa da... Ev telefonunun yanındakidir asıl olan. Eş, dost, akraba, çoluk, çocuk, yemek, hastalık, gülüş cümbüş, karmaşa... Aile gibi... Ninem diyor ki: Göz odur ki dağın arkasını göre, akıl odur ki başa geleceği bile. Profesör Mualla: Ak bir gerdanın gerdanlığa ihtiyacı yoktur. Halime Gürbüz --------- Cilde göre parfüm PARFÜM kullanımının ilk şartı, cildin tüm kokulardan arınmış yani temiz olmasıdır. Parfümünüzün daha kalıcı olmasını istiyorsanız duş veya banyo sonrasında sürün. Zira, gözeneklerin açık olması cildin kokuyu daha iyi emip tutmasını sağlar. Banyo sırasında parfümünüzün yan ürünlerini kullanmak da kokuyu katlayacaktır. Bu arada cilt tipi de parfümün kalıcılığıyla yakından ilgilidir. Mesela, yağlı ciltlerde parfümler daha kalıcıdır. Bu durumda cildiniz kuruysa daha fazla parfüm sürmeniz gerekir. Cildin asit oranı da parfümün kalıcılığını etkiler. Asitli ciltlerde ağaçsı ve baharatlı kokular daha kalıcıdır. Asit oranı az ciltler (hassas ve kuru) ise çiçeksi kokuları daha iyi tutar. Sıcak günlerde daha hafif parfümler kullanın. Parfümün kokusu sıcak ve nemde daha kuvvetlenir. O halde, daha baskın ve egzotik olanları sonbahar ve kışın, hafif olanları ise yaz aylarında kullanın. Her vaktin bir kokusu var Peki, sabah, öğle, akşam aynı şekilde mi parfümlenmek gerekir? Kesinlikle hayır. Parfümlendiğiniz anda etrafınızda yaklaşık 3 metre çapında bir koku çemberi oluşturursunuz. Bu sebeple bulunduğunuz ortamlar ve günün bölümlerini göz önüne alarak parfüm konsantrasyonlarıyla ve koku aileleriyle oynamanız gerekir. Gündüz: Sabahın erken saatinde otobüste, metroda veya iş yerinde insanları rahatsız etmemek gerekir. Metro, otobüs gibi toplu taşıma araçlarında, parfüm kokusu, hoş olmayan sonuçlar doğurabilir; Mesela, migreni tahrik edebilir, mide bulantısı, baş dönmesine sebep olabilir. Sabah parfüm sürmek konusunda kararsız kalan ama iyi kokmayı da isteyenler için ideal olan, 'eau de cologne', 'eau de toilette' ya da 'deodorant', krem gibi bir yan ürünle parfümlenmektir. Eğer sabahları parfüm sürmeyince kendinizi rahatsız hissedecekseniz, meyve koku ailesinden bir parfüm tercih edin. Öğleden sonra vurgulu olsun Öğleden sonra: Bu saatlerde kullanılan parfümler her yere ulaşabilen, hayatın tatlılığını yansıtan parfümler olmalı. Çiçek veya meyve ailesine ait iyi yayılan ama ağır olmayan kokular seçin. İki ayrı parfüm kullanıyorsanız öğleden sonra daha vurgulu olanını tercih edin. Aynı parfümü kullanıyorsanız sabah 'eau de toilette', öğleden sonra 'eau de parfum' kullanın. Gece: Parfüm özünün kullanılacağı tek zamandır: Ya şimdi, ya hiçbir zaman! Parfüm özleri saatler boyunca vücutta kalır, adeta ikinci deriniz olur. Koku aileleri içinde gece kullanıma en uygun olanlar, şık kıyafetlerle uyum sağlayan, iştahlı notalar içeren, gizemli, ipekli ve ağır kumaşlarla uyumlu olan şiprey ve oryantal koku ailesine ait parfümlerdir. Yatağınız uzun ömürlü olsun... * Yatağınızı kesinlikle, boyutlarından küçük bir somya veya kasa ile kullanmayın. * Eğer baza satın almadıysanız, düz, tek parçalı, sert ve kuru zemin üzerinde kullanın. * Sunta veya duralit gibi bir zemin kullanıyorsanız, belli aralıklarla delikler açarak, yatağın alt kısmının da hava almasını sağlayın. * Yatağınızı taşırken bükülmemesine, dik konumda tutarken üzerine ağırlık binmemesine dikkat edin. * Yatağınızın kirlenmesini, leke tutmasını ve yüzeyinde kir, bakteri oluşumunu önlemek için alez (yatak koruyucu) veya uyku pedi ile kullanmayı tercih edin. * Yatağınızın formunu uzun yıllar koruyabilmesi için ayda bir ters-yüz ediniz ve belirli periyotlarda havalandırın. * Sandıklı bazalarınızın içine hacminden büyük ve ağır malzemeler koymayın. * Bazanızı açarken üzerinde yatağınız dışında bir ağırlık olmamasına dikkat edin. * Yatak üzerinde yumuşak dolgu maddesi kullanıldığından, panel üzerinde "vücut izi" denilen bir çökme olabilir. Bu ters-yüz edilerek giderilebilinir. * Yatak ve bazanızın temizliğinde çamaşır suyu gibi kuvvetli boya çözen temizlik malzemelerini, halı yıkama makinesi ve sert fırça gibi üzerine zarar verebilecek makine ve araçları kullanmayın. * Temizlik işlemlerini ılık ve sabunlu suyla, silerek yapın. VİTRİNE ÇIKANLAR Çizgilerle mücadele AVON, yaşlanma belirtileriyle henüz başlamadan mücadele etmek isteyen bayanlar için satışa sunduğu 'Anew Retroactive Serisi'ne 3 yeni ürün daha ekledi. "Gece kremi", "göz çevresi serumu" ve "ikisi bir arada temizleyici ve tonik" ile komple bir bakım sunuluyor. Gece kremi, cildin nem seviyesini % 235 oranında artırıyor. Göz çevresi serumu nazik cildi güçlendirip, çizgilerin görünümünü azaltıyor. İkisi bir arada temizleyici ve tonik ise cildi ölü hücrelerden arındırıyor. Nostalji rüzgârı 2005-2006 Sonbahar-Kış sezonunda hakimiyetini sürdüren nostalji rüzgarları, Faith'in çizme koleksiyonunda da ağırlığını hissettiriyor. Fatih, bu kışa damgasını vuran deri, süet ve kürkün kullanıldığı, taşlarla, motiflerle süslenen, metal detaylarla zenginleştirilen çizme tasarımlarıyla göze çarpıyor. Faith'in ürünleri, gündüz olduğu kadar gece şıklığını da tamamlıyor Dört mevsim dondurma ALGİDA'da yılbaşı heyecanı başladı. Yeni yılda dondurma çeşitleriyle göz dolduran Algida, yeni yıla tatlı bir lezzet katmak isteyenler için zengin çeşitler sunuyor. Algida özellikle Carte d'Or grubundaki çeşitleri ile hazırlanan özel dondurma kuplarını damak tadını sevenlerin beğenisine sundu.