Sevgililer ve yüreğinin götürdüğü yere gidenler günü, dün şenliklerle kutlandı. Fakat karşıt eylemler ve kıskanç mihraklarca desteklenmiş protestolar sevgilileri tedirgin etmeye yetti! Protestolar "mutlu çiftleri kıskananlar Kulübü"nün Taksim Meydanında elinde buketle bekleyen kılıbığın ayakları dibine "kalıbından utan!" yazılı siyah çelenk bırakmasıyla başladı. Ardından, kendilerine "terk edilmişler örgütü" adını veren topluluk yaptığı basın açıklamasıyla hükümetten istekleri sıraladı. Terk eden sevgili zulmün engellenmesini, gönderdikleri mesajların eski sevgililerince ciddiye alınmasını, almayanlar hakkında yasal işlem yapılmasını talep ettiler.Aziz Valentine'ın ruhunu çağırıp bir güzel dövmeye niyetlenenler, çiftlerin gidebileceği her türlü mekâna bomba ihbarı yapanlar, ülkedeki gülleri topluca ateşe vermeye kalkanlar, olmadı geceden portatif kaynak makineleriyle sokak sokak gezip çiçekçi kapılarını kaynaklayanlar oldu... Sinemalara zaman ayarlı koku bombası bırakıldı, otobüste minibüste yan yana oturma mücadelesi veren çiftler pataklandı...
"İlk aşkını unutamayanlar yardımlaşma ve dayanışma derneği" ise, yıllar önce izini kaybettikleri ilk aşklarının bulunması için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurdu. El ele tutuşan çiftlerin ellerini raptiyeyle birbirine monte etmeye niyetlenen bir çete İSE yalnızlıklarına küfretme aşamasında çökertildi. "Sevmeyeceğiz sevilmeyeceğiz, kimsenin tontiş'i olmayacağız!" yazılı pankartlar da dikkat çekti. "Sevgilii şa-şır-maaa sabrımızıı taşır-maa" "Kahrolsun emperyaa-list sevgiliiler güüü-nü da-yat-maaa-sı" sloganlarıyla ayaklanıldı...
Dün sabah saatlerinde Boğaz Köprüsünde de olay vardı. "Sevgilisinden yüz bulamayan köprüye çıksın topluluğu" üyeleri "salya sümük, aşkımızı gömdük!" tezahüratlarıyla köprü korkuluklarına çıktı. İkna edilerek indirilen göstericiler, ihtiyaçları olan sevgi gösterilmek üzere en yakın karakola götürüldü.
Günü sevgilisiz ve sevgisiz geçiren yalnızlar ordusunun kimi gururlu neferleri, "kasaba minnet edeceğime baldırımı keser yerim" mantığıyla kendi kendilerine çiçek ve mesaj gönderdi... Verilen hediyeyi beğenmeyen sevgililerine sert bir şutla veda edenler ise "haydi lilll lilili yaar" nakaratı eşliğinde toplu cinnet geçirdi...
Tüm bunlar dün gün boyunca yapış yapış çift, kırmızı kalp, ayıcık, gül popülasyonundan bunalan, dayatılan romantizme tepki duyan, tek taş terörüne maruz kalan, nerede cins bir âdet varsa hemen uyum sağlıyor olmamıza gıcık olanların tepkisi.
Yok bi şeyim yaa, gözüme toz kaçtı...
Ninem diyor ki: Cılk yumurtadan cücük çıkmaz.