Uçakta pilot aniden hostesleri çağırmış ve demiş ki; “Uçak düşmek üzere. Tüm yolculara atlamalarını söyleyin. Şu anda deniz üstündeyiz ve denize çok yakın uçuyorum, atlarlarsa kurtulma şansları var, ama atlamazlarsa herkes ölecek!”
Tabii, böyle bir şeyi insanlara yaptırmak çok zor. Hosteslerden en akıllısı düşünmüş taşınmış, ‘Herkese uygun bir dille anlatılırsa uçaktan atlamaları sağlanır’ diye karar vermiş ve öncelikle Amerikalı kafilenin yanına gitmiş:
-Sayın yolcularımız; üstünde bulunduğumuz alan Japonların araştırma laboratuvarlarıyla kaplı. Eğer oraya ulaşırsanız tüm Japon teknolojisi sırlarını kaparsınız!
Bütün Amerikalılar koşarak çıkışa gitmişler ve atlamışlar…
Sonra hostes İngilizlere yönelmiş:
-Sayın yolcularımız, şu an için dünyanın en geniş ve verimli sömürgeleri üstündeyiz; eğer hemen el koyarsanız sonsuza dek sizin olurlar!
Bütün İngilizler hevesle atlamışlar…
Hostes bu kez Almanlara yönelmiş:
-Atlayın aşağı çabuk! diye bağırmış. Alman kafile ‘Heil!’ diyerek atlamış…
Veee sıra gelmiş Türklereee. Hostes yandan yandan gülümseyerek ve koltuğa hafif dayanarak şöyle demiş:
-Siz var ya siz… Buradan hayatta atlayamazsınız!..
***
Ninem diyor ki; Kana en hızlı karışan ilaç tebessümdür.Ne kadar güzel bir söz,deyim.