Bir yenisine daha erdik şükür, öncelikle hayırlı ramazanlar diliyor hiç uzatmadan hasbihâle geçiyorum; Efem,
‘Hasbihâl’, gönüllü ve karşılıksız yapılan sohbet anlamında nahif ve şahane bir kelime... Muhabbet, sohbet yürekten yapılıyorsa daha da şahane. Belki de çoğunuzun ortak derdi şöyle içten bir hasbihâl edememek. Ve kimsenin meraktan değil de dostluktan, gerçekten umursayarak “Nasılsın?" dememesi...
Sosyal mesajımızı da verdiğimize göre vitesi boşa alabilir, yokuş aşağı geyiğe sarabiliriz. Efem, karşılaşmaların, ziyaretlerin, misafirliklerin ve selamlaşmanın vazgeçilmez sorusudur: “Nasılsın?” Bu retorik soru genellikle “Nassın?” diye kısaltılır ve soranın olumlu ya da olumsuz dönüşe karşı herhangi bir aksiyon planı olmadığından sektirmeden aynı “iyi” cevabı alınır.
Belki de farklı cevaplardan analiz bile yapılır;
Nasılsın?
-Sana ne! (kaba insan)
-Nasıl olmamı bekliyorsun? (tartışmayı uzatmaya kararlı insan!)
-İyi... (kısa kesen insan)
-İyiyim, sağ ol. (bencil insan)
-İyiyim, sağ ol. Sen nasılsın? (kibar insan)
-İyi dostum, ya sen? (çeviri Türkçe konuşan insan)
-İyilik sağlık. N'olsun. (rutin insan)
-İyidir kanka. (sempatik olayım insanı)
-İyidir kardeş. (sempatik olurken, köklerime bağlı kalayım insanı)
-İyidirrr gardaş. (ağır abi)
-Çok şükür iyiyiz efendim. Zat-ı âliniz nasıllar? (İstanbul beyefendisi)
-Turp gibiyim. (bende hâlâ iş var insanı)
-Teşekkürler… (nötr kalmak adına ne diyeceğini bilemeyen insan)
Nasılsın?
-Bu şaşırtmalı bir soru mu? (paranoyak insan)
-Seni sormalı… (ketum insan)
-Nasıl görünüyorum? (soruya soruyla cevap veren gıcık insan)
-Suya atılmış aspirin gibiyim, hoşurtulu ve paramparça (teşbihsever manik depresif insan)
-Brokoli gibiyim. Sağlıklıyım ama tadım tuzum yok. (keyifsiz insan)
-Uff, snne be slk! (ergen insan)
-Nasıl olayım istersin?.. (‘ne vereyim abime?’ insanı)
-Ruh hâlim dengesiz, davranışlar stabil. (dürüst insan)
Nasılsın?
-Bırak bu işleri. Sadede gel. (bir şeyler talep edilmesinden bunalmış insan)
-Boşverrr… (ilgi bekleyen insan)
-Hangi konuda? (ukala ve dahi şovmen insan)
-Şimdi daha iyiyim. Elimi yüzümü yıkamak iyi geldi. Aaa... siz ödediniz mi hesabı? (beleşçi insan)
-Bu soru kadar samimiyetsiz.. Sen? (gerçek dostluklara hasret insan)
-İyidir hacı, senden ne haber? (bitirim insan)
-Fevkaladenin fevkinde olmasa bile aleladenin sevkinde. (laf cambazı insan)
-Sürünüyoruz işte… (karamsar insan)
-Fena değil. (sıkıntılı insan)
-İç güveysinden hâllice. (daha sıkıntılı insan)
-Canım çok sıkkın. (dertli insan)
-İyidir yoldaş. (devrimci pozlarında insan)
-Şükür hâlimize. (mütevekkil insan)
-Hamdolsun. (muhafazakâr insan)
***
Kimse merak ederek sormuyor zaten, maksat laf torbasını doldurmaca. O sebeptendir ki; soran da cevaplayan da umarsız...
Ve ama… ve fakat… dikkaaayt!
Bendeniz tüm içtenliğimle soruyorum; Nasılsınız?
Ninem diyor ki; Bir selam, bin hatır yapar.
Halime Gürbüz'ün önceki yazıları...
Çokt eşekkür ederiz Halime Hanım, yine çok güzel keyifli bir yazı
Lütfen tüm yazılarınızı bir kitapta toplayın da herkes istifade etsin.
Allaha şükürler , bugünümüzede hamd olsun. Hayırlı ve bereketli ramazanlarınız olsun inşallah
Harikasın,HARİKA !!!