Dervişe sormuşlar;
“Hayat nicedir?”
Demiş ki;
“Hayat bilmecedir…
Attığın her adım bir hece.
Çözene gündüz, çözemeyene gecedir…"
Dervişe sormuşlar;
“En zor olan nedir? “
“Sözdür” demiş.
“Anlatması da zor, anlaması da...”
Dervişe sormuşlar;
“İnsanın başına gelecek en güzel nasip nedir?"
Derviş demiş ki;
“Herkesin bir şeyler anlatmak istediği şu yalan dünyada, seni dinlemek isteyen birine rastlamaktır…"
●●●
Dervişe sormuşlar;
“Nasıl olalım?”
Derviş dedi ki;
“Musibet karşısında; Metanetli,
Cehalet karşısında; Marifetli,
Husumet karşısında; Mağfiretli,
Kötülük karşısında; Hayır sahibi,
Kabalık karşısında; Letafetli ol ki
Yaradan seni sabrından ötürü sevsin...”
●●●
Dervişe sormuşlar;
“Evlilikte elli yılı nasıl devirdiniz?” diye;
Cevaplamış derviş;
“O deli olduğu zaman ben veli oldum,
ben deli olduğum zaman o veli oldu...”
●●●
Dervişe sormuşlar;
“Arif kimdir?”
Derviş de demiş ki;
“Derdini sade anlatan adam dertlidir.
Güzel anlatan edebiyatçı, hâliyle anlatan âşık, tebessümüyle örten ariftir!..”
●●●
Dervişe sormuşlar;
“Bir adam senin hakkında konuştu.”
Derviş de demiş ki;
“Kendi sayfasıdır, istediği gibi doldurabilir…”
●●●
Dervişe sordular;
“İnsan nasıl sabreder?”
Derviş dedi ki;
“Unutursun sabredersin, bu en güzelidir...
Kabul edersin sabredersin, bu en doğrusudur...
Vazgeçersin sabredersin, bu en zorudur...
Bir de işini Allah'a havale eder sabredersin, işte bu, en yücesidir...”
●●●
Dervişe sormuşlar;
“Huzuru nasıl buldunuz?”
Derviş cevapladı ki;
“Rızkımı kimsenin yemeyeceğini anladım sakinleştim...
Allah’ın beni her daim gördüğünü anladım hayâ ettim...
İşimi kimsenin yapmayacağını anladım işe koyuldum...
İyilikleri çoğalttım, kötülükleri azalttım…
●●●
Dervişe sormuşlar;
“Nasıl isteyelim?”
Derviş dedi ki;
“Bir şey istersen insandan isteme,
Verse minnettir, vermese zillettir...
Sen Allah'tan iste,
Verse nimettir, vermese hikmettir...”
Ninem diyor ki: Kork Allah’tan korkmayandan.