Belki bazılarınız biliyordur ama ben yine de paylaşayım istedim;
O şehir ki, sokakları oruç tutar, vicdan terk edip gitmesin diye…
O şehrin ağaçları oruç tutar, bengisu pınarları sulasın diye…
O şehrin çiçekleri oruç tutar, burcu burcu kokan pideler hanelere dağılsın diye…
O şehrin parkları oruç tutar, genci yaşlısı huşu ile tefekküre dalsın diye…
O şehrin dağları oruç tutar, batan günle iftar doğan günle niyet olsun diye…
O şehrin minareleri oruç tutar, ışıl ışıl şerefeleri ‘bir’liği göstersin diye…
O şehrin sebilleri oruç tutar, kirlenen ruhlar temizlensin diye…
O şehrin vakıfları oruç tutar, açta açıkta kimse kalmasın diye…
O şehrin çarşısı oruç tutar, iskemleyi dükkân kapısına koyup cemaate yetişsin diye…
O şehrin trafiği oruç tutar, sıkışıklık sabrına gölge düşürmesin diye…
O şehrin sanayisi oruç tutar, üretimi sahur bereketine çoğalsın diye…
O şehrin marketleri oruç tutar, erzak paketleri infak olup sessizce uçup gitsin diye…
O şehrin fırınları oruç tutar, kanaatin ne büyük servet olduğunu anlasın diye…
O şehrin lokantası oruç tutar, yolcusu mukimi bayramı iftarla yapsın diye…
O şehrin gazeteleri oruç tutar, ramazan aşkına sayfalar yıl boyu temiz dolsun diye…
O şehrin radyoları oruç tutar, mukabele halkaları oluşsun diye…
O şehrin televizyonları oruç tutar, cüz’ler âyet âyet gönüllere insin diye…
O şehrin insanları oruç tutar, kötülüğe kalkan iyiliğe reyyan açılsın diye…
O şehrin insanı oruç tutar, oruç kendini tutsun diye…
Ve… O şehrin tüm şehirlerimiz olması dileğiyle, hayırlı iftarlar…
Ninem diyor ki; Dille düğümlenen dişle çözülmez.