İnsan insanı ne kadar tanıyabilir? İnsanlar birbirini tanısaydı, bu kadar hayal kırıklığı yaşanır mıydı? Tolstoy'un hüzün dünyamıza hediye ettiği kederler kraliçesi, aradığını bulamayanların prensesi, mahzun kadını Anna Karenina der ki: "Başkalarını da kendimi tanıdığım kadar tanımayı öyle isterdim ki..." *** Pembe panjurların çerçevelediği hayallerimizin gelip gelip duvara toslamasının müsebbibi sadece biz miyiz? Sabıkalı, yaralı ve yorgun yüreklerine değen cümleler için mail yağdıran hemcinslerimin ilgisinden mutlu mu olmalı, yoksa "Sen de mi? Ne kadar kalabalığız böyle?" diye dövünmek mi gerekir, kestiremiyorum. *** Kaç düş kırıklığını temsil ediyor, kaç duyguya tercüman kim bilir Sezen: "Üşüdüm senden... baba ocağı gözümde tüter, ey adaletsiz dünya, gücün bize mi yeter? Bir bezden bebem vardı, bohçamda hayallerim, kızlığım yarım kaldı, ben annemi isterim." *** Doğrudur; "O kadınlar ki, zaten yoktular." Hiç olmadılar ki. Sisler içinde gelir, hüzünler içinde giderler. Sokulgan, çekici, usul usul, şefkatli gelip, soğuk, ilgisiz, usul usul ve kırık giderler... Belki, bâki kalan hoş kubbelerinde bir iki ılık ses, bir iki iç çekiş, kirpiklerinde maziden miras kalmış bir iki hınç... *** Önüne gelenin "benzettiği" kadına bir temsil de bizden olsun. Her kadın bir kaplumbağadır. Kafasına darbeyi yedikçe, sırlarla çevrili kabuğuna gömülen sabır ve kahır kumkuması... >> Ninem diyor ki: Anasız çocuk evde hordur; babasız çocuk çarşıda >> Profesör Mualla: Mihnete şükretmeyen, nimete şükretmez. ------------------------- >> Yağlarınızı eriterek zayıflayabilirsiniz Uzmanlar; vücuttaki kas kitlesinin fazla olmasının, yağları kontrol altına alarak sıkı bir görünüme kavuşturacağını belirtiyor. Bunun için beslenme yanlışlarından vazgeçip, düzenli bir diyet ve egzersiz programını sabırla uygulamanız gerekir... Arkadaşınızla aynı yaşta, aynı boyda ve kiloda olmanıza rağmen ondan daha kilolu mu görünüyorsunuz? Yıllar önce aynı kiloda giydiğiniz elbisenin bu sene içine giremiyor musunuz? Kilonuz tartıda hep aynıyken, giydiğiniz etek sizi sıkıyor mu? Kilo verdiğinizde kimse sizdeki değişikliği fark etmiyor mu? Boyunuza göre kilonuz normal değerlerde çıkıyor, fakat istediğiniz elbiselere sığamıyor musunuz? Bu sorulara cevabınız evet ise; mesele, vücudunuzdaki yağ, kas ve su oranlarında gizlidir ve sizinle ilgili tanım, tam olarak "zayıf şişman" olabilir. Yanlıştan sakının Kas kitlesi ne kadar fazla ve yağ miktarı ne kadar az ise; vücut da o kadar sıkıdır. Bu noktada, vücudun yağ ve kas oranlarının ölçülmesi gerekmektedir. Vücutta olması gereken yağ miktarı kişiye göre değişmektedir. Örneğin; arkadaşınızla aynı yaşta, aynı boyda ve aynı kilodasınız, fakat siz 42 beden giyerken arkadaşınız 38 beden giyebiliyor. Burada tek fark yağ yüzdelerinizdir. Yetersiz protein tüketimi, yetersiz fiziksel aktivite, patates kızartması, karbonhidrat ve şeker miktarı yüksek besinleri tüketmek, düzensiz yemek, ana öğünleri atlamak gibi yanlışlar yağ yüzdesinin artışına sebep olabilir. >> Öğünlerinizi ihmal etmeyin Kilo vermeden yağ yüzdesini düşürüp birkaç beden daha düşük elbise giymeyi nasıl başaracaksınız? Öncelikle diyetinizde yeterli miktarda az yağlı süt ve yoğurt düzenli olarak tüketmeli ve bir öğün mutlaka et grubundan besin alınmalı. Yeterli protein tüketimi sağlandıktan sonra haftada 3-4 gün egzersiz ile kas kitlesinin artmasını ve yağ yüzdesinin düşmesini sağlamalısınız. Bunun yanında öğün atlamama ve 3 ara, 3 de ana öğün olacak şekilde günde 6 öğün planlamalısınız. Başladığınız egzersizi de bir süre sonra bırakmayın. Çünkü tekrar vücudunuz eski haline dönecektir. Örnek menü *Sabah: 2 dilim yağsız peynir, domates-salatalık, 1-2 dilim tam buğday ekmeği, 1 porsiyon meyve, *Ara: 1 porsiyon meyve *Öğle: 100 gr derisi alınmış tavuk, yağsız bol salata, 5-6 kaşık yağsız kepekli makarna *Ara: 1 porsiyon yağsız yoğurt *Akşam: 1 kase mercimek çorbası, 1 tabak soyalı ıspanak yemeği veya 6-7 kaşık kurubaklagil yemeği, 1-2 dilim tam buğday ekmeği, bol yağsız salata *Gece: 1 bardak yarım yağlı süt, 2-3 kuru kayısı ------------------------------------ >> Desenler nasıl kullanılmalı? Evinizde desenli kumaşlar ve döşemeler kullanmayı seviyorsunuz, peki bunları kullanırken nelere dikkat etmeniz gerektiğini biliyor musunuz? Desen çılgınlığının ulaştığı zirvede; her şey, her şeyle güzel duruyor. Yapraklar yuvarlaklara karışıyor, etnik baskılar barok kıvrımlarla buluşuyor. "Cesurum, ama yine de kuralları bilmeliyim" diyorsanız, işte desen kullanma sanatından bazı ipuçları... Baskılı kumaşlar * Çok fazla çiçekli deseni bir arada kullanmak tehlikeli olabilir. İki büyük desenli kumaş arasında biraz mesafe bırakmak gerekir. * Baskılı kumaşları, kombineleyin. Nasıl ki bol desenli bir eteği düz bir üst ve sade aksesuarlarla birleştiriyorsanız, göz alıcı desenlerdeki bir duvar kağıdını veya halıyı da natürel mobilya ve objelerle daha dikkat çekici duruma getirebilirsiniz. * Aynı mekanda birden fazla farklı desen kullanacaksanız (örneğin ekose, çiçekli ve çizgili), renkleri doğru seçmelisiniz. Renk tonları ve yoğunlukları birbirini tutuyorsa keşmekeşten kurtulursunuz. Farklı desenlerde aynı renklerin devam etmesi de önemli. Beyaz fonun etkisi * Özellikle dar mekanlarda, desenli mobilyanın arkasına beyaz bir duvarı fon yapmak; hem deseni daha çok ortaya çıkartır, hem de odayı küçültme etkisinden kurtarır. * Küçük alanda büyük desenlerin görsel dezavantajını yaşamamak için, tavanın yüksek olmasına ve bolca ayna-cam kullanmaya dikkat edin. Spiraller, çiçekler ya da çizgiler... Kendinize bir tema seçin, mümkün olduğu kadar cesur olun ve farklı biçim ile desenleri bir arada kullanma sanatında kendi kurallarınızı kendiniz yazın. Bu kış böyle söylüyor!