İki diş laf etsek...

A -
A +

Seminerler verdim, sunuculuk spikerlik yaptım... Daha beş yaşında kitabı ezberleyip, ev halkına bayıltana kadar şifalı terkipler üzerine nutuklar attım. Duyduğum her sese beste yaptım, sabahlara kadar şarkı söyledim... Yedi aylıkken konuşmaya başlamış ve o günden beri hiç susmamıştım. Taa ki şişene dek! Beş gün önce yanağım şişti. Ağrılı gecenin sabahına uyandığımda sağa çekiyordum. Suratım üst üste beş kere kabakulak çıkarmış gibiydi. Dişçiye gittim. Çene filmi çekti ve açıkladı: "Yirmi yaş dişin çene kemiğine kaynamış. Acil çekeceğiz!" Çekecekti. Acımayacaktı. Ama ameliyat etti! *** Bu bir kâbus muydu? Dişçi iğneyi batırdığı anda tüm suratım tik sahibi oldu. "Hahha! Tam isabet" dedi. Sinire yani! "Arar arar bulamayız. Sende bir attım sinire geldi. Elektrik çarpıyor gibi di miii?" "Yandım!" "Annen nasıl?" "Aanneaa" "Neşter!" "Hönk?" "Kaçırma kafayı, kaçırma! Tutun şunun çeneyi. Kolları da!.." Bir çığlık, bir haykırış ve bayıldım. Neyse, elimde yirmilik diş, ağızda bir sürü dikiş çıktım. İlk birkaç dakika her şey iyiydi. Ama sonra! Sonra başladım bağırarak ağlamaya. Sokak ortasında hem de! "Bööö! Ühüüü!" Umurumda değildi. Ne surat, ne makyaj, ne bana bakan şaşkın insanlar ne de çırpınan taksi şoförü. Eve geldiğimde bitmiştim. Bence diş ameliyatı geçirenlerin ilk yirmi dört saat içinde işleyecekleri cinnet, kundaklama gibi suçlar cezaya tâbi tutulmamalı. Ağrı kafama yayıldıktan sonra ise birilerine vurayım, biri bana vursun, biri beni vursun, "Yakarım bu dünyayı bea!" diye bağırayım ve yakayım, rastgele bir yön belirleyip o yöne koşayım, kafama poşet geçirip havasız kalayım istedim. *** Hiç durmadan üç gün ağladım. Bu dünyanın en korkunç ağrısı. Dedem "Bu kabir azabının binde biri" dedi, daha çok ağladım. Bizim gelin "Bir tanıdığın iltihaplı dişini çekmişlerdi, kadıncağız iki günde öldü" dedi moral buldum! Ağrı kesiciler, antibiyotikler, "İlaç değildir, yutulmaz" yazanlar dışındakilerin hepsini içtim. Yok, dinmiyor! Bir ara gözümü açtım, annem gözü yaşlı başımda dua okuyor. "Hah" dedim, "Gidiyorsun!" Gazetedeki köşeme bu hafta koca bir diş resmi koyacaklar, altına 'Köklüydü, kökünü söktü' yazacaklar. Gerçek Kesit programında başı yana eğik sunucunun 'Dişi çene kemiğine kaynadı, arada zavallı da kaynadı. Hep birlikte izleyelim' anonsuyla talihsiz hayat hikayemi dramatize edecekler. Ziyaretçiler çıkan dişi evirdi çevirdi, inceledi, kendi ameliyat anılarını anlattı, abartanlar vücutlarındaki dikiş izlerini gösterdi, kimileri "Akıl dişindi o; tüh, niye çektirdin ki?" diye sordu. En sık gelen soru ise; "Hayret, neden konuşmuyorsun?!." oldu. Hâlâ acıdan ağzımı açamıyorum. Sabrın sonu selamet. Bir diş eksildi, çenede yer açıldı. Oraya iki diş laf daha sığar. Ben bir iyileşeyim eskisinden de daha çok konuşacağım... > Ninem diyor ki: Bakılacak yüze, utanılacak söz söyleme > Profesör Mualla: Doğum, ölüm ve aşk habersiz gelir. Halime Gürbüz -------------------------------- > Kendi kuaförünüz olun Boya zamanı gelmiş saç diplerini maskarayla boyayarak, uzamış kâkülleri zikzaklar halinde keserek ya da yoğunlaşan kırıkları spreyleyip içe kıvırarak saçlarınızı yapabilirsiniz. Günümüzün geniş saç kozmetiği yelpazesiyle problemlere kendinizce daha hızlı ve çeşitli çözümler bulabilirsiniz. Kırıklarınızı önlemek için... Saç uçları çok kırıksa; biraz jöleyle uçlarını tutam tutam ayırarak kendi halinde kurumalarını sağlayabilirsiniz. Eğer daha fazla zaman varsa, arkadan saçın uç kısımları içeri toplanarak topuz yapılabilir. Bunun dışında içe doğru fön çekmek de bir süre idare etmeye yeter. Bunu yapmadan önce kuru saçlar için özel olarak hazırlanan, durulama gerektirmeyen kremler kullanmak yerinde olur. Bozulan permaya çözüm Permalı saçlar, geçen yıla kadar demodeydi. Ancak bu yıl, uzun ve dalgalı saçlar çok moda. Ancak bir süre sonra diplerden düz saçlar çıkıyor ve bu da hoş olmayan bir görüntü yapıyor. Sadece dip kısımları perma yaptırmak da imkansız. Bu durumda saçları nemliyken hafifçe jölelemek ve düşük ısıyla kurutmak saçların hacim kazanması ve permasız bölgelerin kamufle edilmesi açısından yararlı olabilir. Akan boyaya karşı tedbirler Boyası akan saçlar için en iyi çözüm, renk koruyucu şampuanları ve kremleri kullanmak. Bunun dışında saç üzerinde bir katman oluşturarak boyanın akmasını ve renginin solmasını engelleyen ürünleri kullanmak da yerinde olur. Boyalı saçlar için özel spreyler, şampuan ve bakım kremleri sık sık boya tazelemek zorunda kalanların işine yarayabilir. Kâküllere 'zikzak'lı görüntü Uzamış kâküller için ise yapılabilecek en iyi şey, tutamları burarak saçları tepeden tokayla tutturmak. Bu model hem çok moda hem de kâkülünü uzatmak isteyenler için ideal. Kâküllerinizi yana taramak da güzel bir görünüm sağlayabilir. Biraz el becerisine sahip olanlar kâküllerini zikzak yaparak kesebilir. Uzayan saça 'dağınık' şekil Kesimden yaklaşık iki ay sonra saçın modeli bozulur ve bir türlü şekle girmez. Böyle durumlarda yapılacak en iyi şey, saçların ön kısmını ortadan ayırıp, yana doğru taramak ve köpükle sabitlemek. Kulak arkası yapılan saçlar, bozulan saçların dağınık görünümünü engeller. Diğer bir yol da, saçları öne doğru atıp bolca jöleleyerek dağınık görünmesini sağlamak. Boyamak riskli olabilir! Saçlarını boyatmak için vakit bulamayanlar, asla kendileri boyamaya kalkmamalı. Çünkü bu, istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Böyle zamanlarda, acilen çözüm getirecek saç spreyi ve maskaralardan yararlanmak daha iyi sonuç veriyor. Bunun dışında uygulayacağınız saç modelleriyle de boya zamanı gelen saçlarınızı kamufle edebilirsiniz. Topuklu sandalet ve babet sezonu 2006 ilkbahar-yaz sezonu; "platform topuğun" ve "rugan ayakkabı"nın geri dönüş yılı olarak kabul edilebilir. Bu sezon; bazı platformlar ince topuklu iken, bazıları ise daha kaba ve boydan boya dolgulu olacak. Metalik rengi çok popüler dolgu topuklu sandaletler, rahatlık açısından sıkça tercih edilecek bir alternatifler arasında yer alacak. Tercih edilecek bir diğer ayakkabı modeli de, düz bale ayakkabıları, yani babetler. Elbise ve eteklerle tercih edilebilecek "ballerina pumps", burnu açık olarak da kendini gösterecek. Renk alternatiflerini de göreceğimiz bale ayakkabılarının üzerlerinde, kontrast renkte fiyonk ve aksesuarlar dikkat çekecek. Düz ayakkabı giyemeyenler için, 2 cm gibi kısa topuklularını da bulmak mümkün olacak. Romalılar'dan esinlenerek tasarlanmış "Gladiator" denilen terlikler, klasik parmak arası terliklerden daha detaylı olarak geçen sezon da karşımıza çıkmıştı. Bu sezon da metalik renkte, boncuklu, taşlı ve birçok farklı detayla yeniden vitrinleri süsleyecek. Derinin yanı sıra kumaş olarak da desenli ve düz renkte ayakkabılar, kadınların beğenisine sunulacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.