Neşe: Na böyle bileğiyne saçlarımı doladı, "Dııııııt dııt" dedi, kafamı fayanslara vurdu İmdat Appla! İ.A: Aaa, cık cık! Hattımıza çok önemli bir telefon geldi Alo? Telefondaki ses: Alüüü! Şekerciye dört lahmacun iki ayran. İ.A: Ayıp değil mi beyefendi? Alsana nikâhına bu kadını, bak çocuk da var! Telefondaki ses: Malzemeyi bol koy len. İ.A: Beyefendi, canlı yayındayız, lütfen dikkat edin konuşmanıza! Alırım yayından! Alalım telefonu... Gelirim, bizzat ben yolarım di mi hanımlar? Alkışşş.... *** İ.A: İnanabiliyor musunuz sevgili seyirciler, Neşe, Neşee... Bir gün camı açtı, paspası silkeleyecekti ve... Ve camdan kötü yola düştü... Neşe, neler hissettin? Neşe: Çocukluğuma döndüm, babam annemi bıçakladı, beni evlatlık verdiler, geçen haftadan beri beni kurtlar büyüttü. Hüngürt, fırt... Telefondaki ses: Yalan gonuşuyo İmdat Hanım! Alovv?.. Bah kadın! Oraya gelirsem senin ağğzını burnunu dağıdırın bah! Kayıp kişiler çorap tekinden daha kısa sürede bulunuyor, annemin "Senin de gazozuna ilaç atarlar bak" paranoyası kızışıyor, canlı yayında deliriliyor... Programa katılan izleyici ismini vermek istemezken özel hayat bir incir yaprağı kalana dek soyunuluyor. Stüdyo dolusu ateşe dolmayı vurmuş sosyolog ve psikolog "Ben baktım hamfendi az manyak" teşhisi koyuyor. İnsanların acıları malzeme yapılıyor, bu acılardan ders alıyormuş gibi yapılıp keyif, reyting, sonra bir daha keyif alınıyor. Aile mahremiyeti tedavülden kalkıyor. Kol kırılıyor, "Yetmiş milyona rezil ettim onu" diyebilmek için yenin içinden böyle böyle sallanıyor. İnsanın ağzına almaktan ar ettiği fiillerle gargara yapılıyor ve tüm bunlar insana kısa süreli baygınlıklar yaşatıyor. Yetmezmiş gibi, bir de düz stüdyo duvarına tırmanan izleyicilere everme hizmeti sunuluyor ki bu yazının temel kaleme alınma sebebidir. İ.A: Ahah hah... Stüdyomuzda evlenmek isteyen beyler var. Neler arıyorsunuz evleneceğiniz bayanda? Adam: Nefes alsın yeter... İ.A: Bugün size kısmet bulucaz valla bak! Şu sırıtan da yetmiş yaşında, geliri iyi, kırk yaşlarında kemiksiz eş arıyor. Keh, kah. Bu eğitici, son derece ibretlik programları 'saygıyla' karşılıyor ve bunları izleyerek bu hâle geldiklerine inandığım birtakım okuyucularıma dönüyorum. Mektuplar, e-postalar, mektuplar... Bu köşe, everme hizmeti sunmamaktadır. Lütfen ehline müracaat ediniz! >> Ninem diyor ki: Arsıza söz neylesin, kokmuşa tuz neylesin...