‘Kadınlar çiçektir…’ Kâh sevdiceğine çiçek almamak için ‘sen kendin çiçeksin’ minvalinde, kâh iltifat niyetine söylenir. Pek çok çiçeğe benzetilebilir ama bence kadınlar sardunya gibidir.
Sardunyalar evin bir parçası olarak yaşarlar. Köyde beyaza boyanmış bir tenekede, şehirde bir saksıda. Eve bağlı bir çiçektir.
Sardunyalar susuz da kalsa, ışıksız da kalsa uzun süre direnir hayatta kalmak için…
Kimsenin umurunda olmaz.
Göz ucuyla bakılıp geçildiğinden, yaprakları parlaklığını yitirirken fark edilmez. Ancak sarardığında şikâyet edilir… Hatta dalını kırsanız, o kırık dalda bile çiçek vermeye çalışır. Çocuk yapıp evliliğini kurtarmaya çalışan kadınlar gibi...
Çiçekler arasında hiç ilk olmaz onlar, sessizce aşağılanırlar nedense... Hızla üretirler, dallarıyla rengârenk çiçekler sunarlar makbule geçmez. Kimse bir ziyarete giderken kucak dolusu bir sardunya ile gitmez. Gezerken gül daha uygundur.
Nankörlüğü yoktur; bir avuç toprak sunduğunuzda her dalı çiçek verecektir.
Fakir çiçeğidir bazı tariflerde adı.
Sardunyalar kadına en benzeyen çiçektir bence.
çocuk yapmak yerine doğurmak olsa edeben daha doğru olurdu. nacizane fikrim
Halime kardeşimin yazılarını hep takip ve takdir ederek okuyorum.Kendisine başarılar diliyorum .
Halime hanımm evimizin çiceği sarı papatyamızsın.
aynen öyledir yeğen!!!
MÜKEMMEL !!!!
Hürmetlerimle Halime hanım kaleminize sağlık. Her çiçek güzel ama bundan sonra sardunyaların güzelliği daha başka güzel