Orhan Gazi’ye sormuşlar;
- “En büyük zulüm nedir?”
- “Geciken adalettir” demiş.
***
II. Ramses'e sormuşlar:
- "En büyük piramit hangisi?"
- "Kibrimizdir! " demiş.
***
Çiçero’ya sormuşlar;
- “Roma İmparatorluğu nasıl yıkıldı?”
- “İşi ehline vermedik” diye cevap vermiş.
***
Sultan IV. Murat’a sormuşlar;
- “Yardıma alışana ne olur?”
- “Emir almaya da alışır” diye cevaplamış.
***
Gorbaçov’a;
- “En büyük hatan neydi?” diye sormuşlar.
- “Yanlışı hep karşımızdakinde aradık” diye cevaplamış.
***
Stalin'e sormuşlar;
- "En büyük korkunuz?"
- "Sokakta yalnız başıma yürümek" diye cevaplamış.
***
İbn-i Sinâ’ya “Dünyada devası olmayan bir dert var mıdır?” diye sorduklarında;
- “Derdin devasızı, iyinin kötüye muhtaç olmasıdır” cevabını vermiş.
***
Lokman Hekim'e sormuşlar;
- "İlmi kimlerden aldın?"
- “Körlerden... Çünkü onlar, yoklamadan adım atmazlar” cevabını vermiş.
***
Bir bilge kişiye;
- "Sözdür. Çünkü anlamak da anlatmak da güçtür."
***
Eflatun'a sormuşlar; "İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nedir?"
Eflatun tek tek sıralamış;
- "Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki büyüdüklerinde çocukluklarını özlerler... Para kazanmak için sağlıklarını kaybederler. Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler... Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar... Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler..."
- "Peki sen ne tavsiye ediyorsun?" diye sorduklarında yine sıralamış:
Halime Gürbüz'ün önceki yazıları...
Ahhh! Tecrübeler nakledilemez, sadece yaşanırsa değeri anlaşılır. Yaşanduktan sonra ise iş işten geçmiş olur. Yine de yazmak lazım, elinize gönlünüze sağlık.
Sen var ya sen!! Harikasın !!!