Kantarın topuzu

Alışveriş merkezleri, iskele, metro vb. merkezî noktalardaki konuşan tartılara "dur" denmesi gerekmektedir! Bunların dili çok uzadı! Tartı görünce dayanamayan halkımız, pek tabii ki çıkıyor. Para atılıyor, "ta ta taam" müziği sanki yeterince dikkat çekmemiş gibi, onca kalabalığın içinde gayet kibar ve düzgün biçimde "kilonuz;" dedikten sonra bööyle ayrı ayrı "Seksen-Kilo-Sekiz-Yüz-Gram" diye bağırıyor! Ayıp! Son mağdurumuz Afife Hanım, tren istasyonunda yaşadığı benzer bir acı tecrübenin şok ve utancıyla, etraftakilerin "nıckk, sen o kadar yoksundur..." tesellilerine dahi aldırmamış, eczaneden intihar amaçlı on kutu fitil alırken son anda kurtarılmıştır...

Şüpheleniyoruz efendim; bu konuşan tartı ya ağır konuşursa?! Ya sen üzerine çıkar çıkmaz "Lütfen teker teker çıkınız!" derse? "Aha hah, Duba gibi olmuşsun! Oyy, dağlara taşlara!" diye eziklerse... "Birader yeme artık!" diye etrafı inletirse... "Dok-san-ki-lo-yüz-gram in, inn... Bayaa arı sokmuş gibisin!" dediği duyulunca ya eşimiz dostumuz bize endüstriyel kantar hediye ederse?.. Ev tipi baskül değiller ki, tekmeleyelim yatak altına!

Zaten bu konuda yeterince paranoyamız var!.. Misal; 'Bu tartı bozuk' paranoyası. "Aa Nuran, bu tartı 67 diyor!"  "Ay canım, bozuk galiba bizimkisi; bir iki kilo fazla gösteriyor." "Haa, iyi. Çünkü biliyorum 63 kiloyum ben." Tarih doğru tartan bir basküle şahit olmamıştır. "Eczanede tartıldımdı da, bıdı bıdı..." benzeri medikal referanslarla tartı yalanlanır. Resmen 'bu soru yanlış' vakasıdır.

İbre fırlar mı paranoyası; insanoğlu hafif göstersin diye tartıya yavaş çıkmaya kodlanmıştır. Kimse zank diye atlamaz tartıya. Ha bu, birden binince ibrenin hızla yüzü aşıp sakince aşağıya düşüşünü görüp kalp krizi geçirmemek için midir, yoksa ağır ağır çıkarsam çok tartmaz mantığından mıdır bilinmez.

Hafifleyemedim paranoyası; Tartılmadan önce, mümkün olduğunca hafifleme endişesiyle karışıktır. İnsanları, kıyafetiyle tartmak insanlık dışıdır... (gizli mesaja dikkat) Üzerimde rahat beş kilo var sanrısı şarttır! Orta Çağ şövalyesi sanki... Çözüm, sabahınan aç karnına, abdesthane dönüşü tartılmak sanılır. Tırnakları dipten kesmek, saçlarını kısaltmak, varsa çürük dişlerini çektirmek, hamama girip terlemek, burnu ve boğazı iyice temizlemek de olasıdır...

Özetle; kaç ton geldiğinize kırılır mısınız üzülür müsünüz hiç umursamadan halka açık yerlerde bağıra çağıra söyleyen bu tartılar susturulmalıdır! Konuşurlarsa daha çook can yanacaktır! Not: Şişman Değiliz Gazımız var Derneği'ne eylemimize verdiği destekten dolayı teşekkür ederiz.