Yaa evet, sonunda kar yağdı! Hem de ilkokul ünite dergilerinin "çevremizde kış" sayısındaki gibi! Kardan adamlar yaptık, kar topu oynadık, ayak değmemiş zeminlere 'Gülten seni seviyorum' yazdık, ağzımızı ayran budalası gibi açtık, açtık açtık; taneleri yakalamaya çalıştık, yağdı yağdı; severek ve beğenerek izledik, temizlerinden seçtik yedik, üzerine yatıp debelendik, sevindik, sevinçten delirdik... Tam olarak delirmedim. Belki biraz üşüttüm!.. Termometre eksilerde, mıknatıs takılmış su sayacı gibi beynim. Sorular, sorular ve de konular... Neden, neden Allahım bazıları karda buzda paletli yol makinesi gibi rahat rahat salınırken, ben ikide bir çanak çömlek patladı oynuyorum?!. Peki, buzlanmayla eş zamanlı kurulan cam kenarı bilimsel heyetlerini kim örgütlüyor? Ben de katılabilir, "Megana bak! Girecek şimdi kliocuya, sola kırıp kaptırarak gelse kurtarabilirdi halbuse" yorumları yapabilir miyim?.. Kış uykusu insan için de olsa süper olmaz mıydı?.. Bunun hesabı sorulmalı! Güneş açtığında 'yok, yok kar topluyor' söylemleriyle halkımızı yanıltanlar, şimdiye kaç metreküplük çığ düşmeliydi bi hesaplasın... Soluklandı, dinleyicilerini şöyle bir süzdü... Kaşkolünden bir şiir süzüldü; Beyaz ipek gibi yağdı kar... Bir kız kardan hafif yüreğiyle geçip gitti güvercinleri anımsatarak... Kartoplarına taş koyanlar ve otobüs duraklarında ayazdan, tipiden korunmak için önünde bekleyeni kalkan yapan çıkarcılar deşifre edilsin! Yazıyooorr yazıyooor! Karda, buzda düşmemek için fiti fiti, geyşa modeli yürüyen delikanlıları yazıyyoooor!.. Evet, kabul, iyi değilim. Üşütmüş olabilirim. Dedim ya, kar yağdı. Kartopu savaşında maalesef yenildim, "Tatil yağıyooor!" çığlıklarıyla şenlenen çocuklara sinsice yaklaşıp; "Pısst! Vali Erzurum'dan gelmiş! Hayatta tatil etmez!" diyerek sinir ettim... Eve geldim, (kulak burun boğaz)'daki ve ceplerdeki karları temizledim. İlkbahara kadar da dışarı çıkmayacağım... Dipnot: Kardan adamın burnunu ben yemedim... > Ninem diyor ki: Gışın işi, yazın yimişi bol olur...