Kız Kurusu

>>> Ninem diyor ki: Yalan; erin son sığınağıdır, kadının ilk tutamağı ------ Pemboş Production sunar: "Az sonra okuyacaklarınız tamamen hayal ürünüdür. Yazıdaki karakter ve olayların, henüz evlenmemiş hanımefendilerle, akıllı uslu kısmetini bekleyenlerle, gerçek ve tüzel kişilerle bir de yazarın şahsıyla hiçbir alakası yoktur. Yazı sırasında yardımlarından dolayı Çatkapı Belediyesi'ne ve The Laylon Bulaşık Leğenleri'ne teşekkür edemiyoruz, çünkü alâka bile yok! Saygıyla..." Dünya başına yıkılmıştı. "Kız Kurusu'sunuz" dedi doktor, metanetli olmaya çalışarak. Başını hüzünle iteleyerek caddenin karşısındaki aktar vitrinini işaret etti: "Sizden önceki hastayı kurtaramadık maalesef..." Esas kız, tozlu baharatçı rafına baktığında, tam da Sinameki'nin yanında, tutkalı sararmış etiketinde "Kız Kurusu" yazan kavanozu gördü! Dudaklarını ısırdı acıyla. Ayşecik filmlerindeki gibi elini yumruk yapıp "Hayır, haaayırrr" diyerek ısırdı. Koştu, koştu... İl halk kütüphanesine girdi. Ansiklopediyi kaptı. Ka, Ke, Kı, Kız, hah buldu; Kız Kurusu... Kız Kurusu: Net bir tanımı olmayan, hatta Türk Ceza Kanunu'nda da yer almayan "belirli yaşa" kadar evlenmemiş bayanın, mental yan etkiler eşliğinde yaşadığı kısır döngü rahatsızlığı. Zihinsel bir süreç olmakla beraber, hastalığın seyri yavaştır. On altı yaşlarında konan erken tanıyla birlikte, otuzlu yaşlara doğru inceden inceden hissedilen belirtileri, bazen de kırklı yaşlarda hiç tınmayanları vardır. Ancak literatürde aşırı dozda "kız kuruluğu"ndan ölüm vakasına rastlanmamıştır. Genellikle armudun sapı ve üzümün çöpü sebebiyle gelişir ve hastalığın kuluçka evresine "gelmeyecek ne doktorlar, ne mühendisler" sanrıları eşlik eder. Avcı: Evde kalma değil, piyangoyu tutturamama paranoyası baş göstermiştir. Kalantor koca bulmaya programlanan bellek, sık sık hata verir. Avda ve savaşta her yol mubahtır der. 'Özgür kadınım ben' naraları atsalar da, bir kutu madlen yaptırıp gelecek avı çiğ çiğ yerler. "Seviyeli birliktelik"çidir bunlar. "Seviyeli" ters estiğindeyse kapı önüne konulurlar. Düzelmez... Elektrik şarteli: Nöbetler halinde gelen, "Ay kız anne, ne hoş çocuk di meee?" sorusu İbni Sina'dan bu yana tıbbın çare bulamadığı bir reflekstir. İkide bir ondan bundan elektrik alma gibi "tanısal" bozukluklar mevcuttur. Kafada sivilce çıkınca beyin tümöründen şüphelenmek benzeri vehimlere sahiptir. "Belli mi olur belki bana da gönlü düşer" zihniyeti bilinçte bulanıklık yapar; zincirleme ilişki kazalarında sekizde sekiz suçludur. "Önüme kedi çıktıydı" der, haa bir de iyi niyetinden kaybeder... Plaza çiçeği: İki zincir çekip oda takımı örenlere laf ededurup, ofis ortamında forward mailler zinciri kurarak oba takımı örme çabasındadırlar. 'Chat'teki 'nick'lerden gizlice fal tutup, "Yok yaa... Evlilik bana göre diil sanırsam, ben şimdi terfiime odaklandım" derler. Israr ediyorum açın bakın, çeyizlerinde beton çivisi bile mevcuttur! Büyüyünce 'Bezdirgen' olur... Bezdirgenler: Bunlar insanın ömrünü yer. Gazete sütunlarında "Dul bir beyle ileriye yönelik yazışmak istiyorum" kapanışlı ilanlar yittiğinden bu yana ne yapacaklarını şaşırmış ve kendileri de kafa kağıtları da sararıp solmuş bünyelerdir... Hele de müdür, şef vb. etkin bir konumdalarsa çin işkencelerine parmak ısırttırıp 'Sigorta prim günleri dolsa da kurtulsak' dedirtir, eğitmense alfabeden soğuturlar. Salon beyefendisi hizasında başlayan beklenti çıtası gittikçe irtifa kaybetmiş, yere düşmüştür. Sert bir şuuut! Ve çıta dağlarda. Çıta dağlarda sayın seyirciler! Ağlamak istiyorum... Dağ nerde? Dağ yandı bitti kül oldu cicim... "Ev kızı" ile 'kız kurusu"nu eş anlamlı algılayan tüm zihinlere armağan olsun... >>> Profesör Mualla: Kelimeler, insanların kullandığı en güçlü haplardır ------ > Sonbaharın modası karanlık ve kasvetli! P&G Beauty Uluslararası Trend Raporu'nda; Lady Macbeth, Başarı Tutkusu, Gösterişli Serseri ve Ekstra Hacim olarak 4 ayrı başlıkta toplanan 2006 Sonbahar-Kış modası, P&G Beauty için trendleri derleyen İngiliz Lady Kinvara Balfour tarafından açıklandı. 2006 Sonbahar-Kış sezonu modaya karanlık ve kasvetli bir hava getiriyor. Yıkım ve yok oluş, ölüm ve çöküş simgeleri kendini saç ve makyajda da ortaya koyarak tehditkâr ve sarsıcı bir izlenim uyandırıyor. Bütün ögelerde güncel toplumsal karmaşayı simgeleyen bir düşmanlık hakim ve kadının farklı yönlerden algılanışı simgeleniyor. Kadın bağımsız ve güçlü, ama aynı zamanda savunmasız ve kırılgan. Hangi özelliğin ağır bastığını bilmek zor. Her şey göründüğü gibi değil! Çelişkiler bir arada Lady Macbeth trendinde; kadın kendini çelişkili bir durumun içinde bulur. Aynı anda hem av hem avcı, hem tutsak hem de tutsak edendir. Ana renk kan kırmızı ışıklar saçan gotik siyah, desen ise pek kullanılmamış. Siyah deriden 'bondage' eldivenler ve botlar, metal ve tüylü maskeler, bu trendin 80'li yıllara gönderme yapan temel ögeleri... Saçlar uzun, ten ise parlak düşünülüyor. Başarı Tutkusu; kadını, siyah takım elbisesiyle güçlü, modern bir iş kadını olarak kabul ediyor. Ama bu kıyafetin gücü aşırı katlarla ve erkek tarzı işçi tulumlarıyla azalıyor. Smokinler ve trençkotlar siyah; bedeni çok büyük ya da asimetrik. Renkler iyice yumuşak ve boğuk; paket kağıdı gibi kahverengiler, çimento grileri, mantar bejleri ve taba tonları geçen sezondan kalan bütün canlı renkleri bastırıyor. Aksesuarlar mümkün olduğunca az. Tasarımcının olmazsa olmaz nesnesi metal ve kürklerle süslenmiş, içine bir dizüstü bilgisayarı ya da dosya yığınları sığacak büyüklükte el çantası. Saçlar yandan ayrılıyor ve güçlü kaşlarla destekleniyor. Her şey çok farklı Gösterişli Serseri, aşırı katlar ve 'sahte' parçalarla (dört kollu kazaklar, giysilere dikilmiş giysiler) oynuyor; bütün bunlar saça verilmiş şekiller ve örgüleri içeren yeni popüler saç modelleri gibi birer göz yanılması. Dudaklar çıplak görünse de aslında hafif renkli. Cilt yumuşak ve hoş. Bu trendin unsurları dünya için olmasa bile kadın için şaşırtıcı. Saçlar bükme, örgü ve kuyruklu, gözler de gölgeli... Ekstra Hacim, yanıltıcı tasarımları içeren bir trend; hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı duygusunu vurguluyor. Defilelerin çoğunda görüldüğü gibi omuzun küçük bir bölümü dışında bedenin hemen hemen her yeri kapalı; yüz bile düşmanlık duygusu sergileyen kafesli maskeler, büyük kürk başlıklar, kocaman şapkalar ve kat kat perçemlerle örtülü. Bu trend kadının saklanmasını, ama aynı zamanda bireysel tercihleriyle fark edilmesini sağlıyor. > Dağınık saçlar serbest makyaj Saç ustaca tasarlanmış, uzunluk ve hacim oluşturmak için kaynak kullanılmış, kaba, hırpani ya da düzgün bukleler aşağı iniyor. Yüzü yumuşatmak için saç yandan ayrılırken, çarpıcı bir duygu uyandırmak için perçem kullanılıyor. Makyaj kuralcı olsa da, sağlıklı ve serbest bir görünüm ön planda. Solgun ciltlere bir parça pembeyle renk verilebilir, gücün bir ifadesi olarak 80'lerdeki dolgun dudakların yerini kaşlar alıyor. Yüze kurnaz bir derinlik vermek için yumuşak kahverengi tonlar kullanılıyor. >>> Evinizin havasında alerjenler var mı? Evinizde sigara içiliyorsa: Bu büyük bir mesele. Sigara içerideki havanın kalitesini düşürür. Sigara 4000'den fazla zehirli veya kanser yapıcı kimyasal içerir. İçeride sigara içmemenizi veya içilen ortamları sınırlandırmanızı öneririz. Özellikle astım veya alerjen sorunu olan çocuklarınıza asla sigara içebileceklerini söylemeyin. Şömine veya soba varsa: Dumanın içeri dağılmadan çıkmasına dikkat etmelisiniz. Bunların saldığı nitrojendioksit ve diğer zerrecikler solunum yolları problemlerine neden olabilir. Şöminenizi veya sobanızın temiz olup olmadığını kış gelmeden önce kontrol edin. Doğaz gaz sobası veya katalitik kullanıyorsanız: Bazı şeylere dikkat etmelisiniz. Gaz sobaları karbonmonoksit ve zehirli bir gaz yaydığı için baş ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi, aşırı yorgunluğa hatta ölüme bile neden olabilir. Gaz sobanızın borusunun dışarı verilmesi iyi olacaktır. Eğer bir gaz sobası alacaksanız otomatik olanları daha az tercih edin. Şunu hemen belirtelim ki eviniz asla katalitik veya gaz sobası ile ısınmaz. Çatı katınız veya bodrum kat iyi havalandırılmıyorsa: Hemen belirtelim karanlık ve havasız mekanlar astım ve alerjenlerin en kolay barındığı yerler. Çatı katı, bodrum ya da böceklerle dolu alanlar havadaki nem oranının % 50'sinin evde kalmasına neden olur. Nem, en kötü astım ataklarına, alerjenlere, solunum problemlerine sebep olan küfün ortaya çıkmasına neden olabilir. Nemli havalarda evinizi sıkça havalandırmayı veya nem azaltıcı kullanmayı tercih edebilirsiniz. Evde nem azaltıcı veya klima kullanıyorsanız: Havanızda problem olacaktır. Soğutma veya havanın nemini alan cihazların çalışmasını sağlayan durgun suda küf, bakteri veya virüsler oluşabilir. Bunlar bu cihazlar sayesinde havaya karışarak hastalıklara neden olabilir. Satın aldığınız kişilerin önerileri doğrultusunda klimanızı sıkça temizleyin ve sularını günlük olarak değiştirin. Klimalarda sıklıkla buharlaşma ile de temizlenmektedir. Evde hayvan besliyorsanız: Alerjen riski altında olabilirsiniz. İnsanların bazıları hayvan tüylerine veya döküntülerine hatta sayılarına karşı alerjik olabilir. Hayvanınızın alerjik olarak etkilenmeyen birisi tarafından sıkça temizlenmesi alerjik etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir. Hayvanları evinizin yatak odası gibi yerlerinden uzak tutmanızı öneririz. Alerjik problemi olan insanlara en önemli tavsiye, bu isteklerinden vazgeçmeleri olacak. Evde her yer halı ile kaplıysa: Alerjenler için en uygun ortam hazır demektir. Halılardaki küf ve mantardan kurtulmak için mümkünse halılarınızı kaldırın. Yeni halı döşettiyseniz, yapıştırıcı ve koruyucu gibi kimyasallar baş ağrılarına neden olabilir. Burun, göz ve boğaz ya da diğer hastalıklara neden olabilir. Satın aldığınız kişiye daha az zararlı olan ürünleri sorun. Halı döşemeden sonra evinizi havalandırmak için kapı ve pencereleri açın. > Ne pişirelim Fasulye Baronisi * Malzemeler Yarım kilo taze fasulye 1 su bardağı süzme yoğurt 3-4 diş sarımsak 2 çorba kaşığı tereyağı Yeteri kadar tuz ve kırmızı biber > Hazırlanışı: Fasulyeleri ayıklayıp, yıkayın. 2'ye-3'e bölün. Az suda haşlayın. Kevgirle tencereden alıp soğutun. Yoğurdu ezin. Su ile yoğurdu sulandırın. Fasulyelere ilave edin. Sarımsakları ezip, ekleyin. Servis tabağına alın. Tereyağını bir tavada eritip, kırmızı biberi ekleyin ve hafifçe yakın. Baroninin üzerine gezdirip hemen servise sunun. >>> Püf Noktası Eğer naneyi doğrayarak kullanacaksanız üzerine biraz şeker serpin, böylece nanenin kokusunu artırmış olursunuz. Evde yapılan marmelatların içine birkaç tane çekirdeksiz kuru üzüm atılırsa, canlı bir renk kazanır. Teflon tavanızda oluşan lekeleri temizlemek için bir bardak suya iki çorba kaşığı karbonat ve yarım su bardağı sirke karıştırın. Bunu tavanızın içine dökün, 10 dakika kaynatın.