Uzaylılar, denek kaçırmak üzere Dünya'ya inmişlerdi. Ramazan münasebetiyle, cami kapısına pusu kurdular. İkindi namazını müteakiben ilk çıkanı kapacaklardı...
Salim, zaten normalde de asabi biriydi. Oruçluyken resmen amatör terörist havasında olurdu kendileri! İlk oruç günü, kimseye bulaşmadan iftarı etsem düşüncesiyle köşeden kıvrılmıştı ki, cami kapısına sinmiş birini gördüüü... "Yuhh! Ramazanda bari ayakkabıları çalmayın huleaaayn!" narasıyla atladı üzerine. Teker topar şadırvana kadar yuvarlandılar. Bir arbede, bir pata küte...
Gözünü açtığında antenli yaratıklarla göz gözeydi. "Merhaba dünyalı biz dostuz" dedi biri. "De get, dost dost diye nicelerine sarıldık! Benim sadık yarim tava pidesidir" diyerek ittirdi bizimki. İftara kadar resmen burunlarından getirdi!.. "Ben böye yaşayamam" dedi, Turksat3C uydusuyla Uranüs arasına "hoş geldin ya şehr-i ramazan" yazan mahya astırdı, uzay mekiğinin duvarınaysa imsakiye, torbada nohut, iki kangal da sucuk. Özel hurma hapı, karnıyarık kapsülü, karışık Karadeniz pidesi tableti falan hazırlandı. "Adam gibi iftariyelik hazırlayın! Öyle uzaylı yemi, yemişi yemez mahir Türk evladı" dedi, bir tas tarhana kaynattırdı, ezanı beklerken "ya duyamazsam" endişesiyle kafayı mekiğin penceresinden fazla sarkıttı, düşmekten son anda kurtarıldı...
Uzaylı komutan Zozikxi "Keşke kaçırmasaydık, denek menek bu ne yahu!!" diye gürledi. Salim abi oralı olmadı ve bağırdı; "Antenli, hiişş, koy bi kafayı şu panelin önüne çekiyor mu bakalım 'İftara doğru' programı..."
İftar sonrası çayını içip keyfi de kafası da iyice yerine gelince, hakikaten su var mı ki diye Mars'a gitmek istedi. Vardı... "sayaç bağla da boşa akmasın!" diyerek uzaylının enseye bi şaplak attı ve muhabbete girdi; "hey gidi hey, nerde o eski ramazanlar be Zozikxi?" Uzaylı ensesini ovuşturarak biraz da hınçla "geçti eski ramazanlar Salim abi. Bitti, finito!..." dedi. "Haklısın..." diye bıdırdandı Salim, deriin bir iç çekerek. "Haklısın eskidendi... Biri ramazanda size bulaşırsa 'oruçluyum, oruçluyum' demek vardı. Artık saygısızlarda o bile işe yaramıyor..."
Ninem diyor ki... Attığın taş, ürküttüğün kurbağaya değsin.