Niyetliyim

A -
A +

'Shhrraakk!..' En âlâsı çevre sakinlerinin kulaklarını çınlatacak kadar ses çıkartanıdır... Kulağa atılırsa kulak zarını patlatır, enseye atılınca bayıltır, kafaya atılırsa kemik çatlatır... Şah damarının büzülmesine ve "Tiz titreye ve kendine gele!" ihtarına uymayan densizlerin üzülmesine sebebiyet verir. Yağlı mermer blokları, tokatlayarak çalışılır. Zamanla el içleri nasırlaşarak ciddi bir silah haline gelir. Hani şu meşhur "elimin tersiyle" şeklinde değil, bilakis avuç içiyle ve kolla geniş bir açı çizilerek atılır "Osmanlı tokadı." Aklıma geldi... Yeniçeriler, ola ki silahsız kalırlarsa diye kendi ellerini ciddi bir savunma ve saldırı aracı haline getirmişler. Her ihtimali düşünmüşler... Hatta bu darbeleri ekvator çizgisinin dönebildiği her yerde de duyurmuşlar. Eee... "Rica ederek" fethetmedik ya kıtaları kardeşim... Ramazan bize maneviyat, huzur, yardımlaşma duygusu, sahur davulcusu, pide ve bazılarımıza "Oruçluyum zaten!", "Oruç kafa" kalıplarını getirdi. Orucun sabırla ilişkisini tutturmakta zorlanıyorum. Orucu uykuya tutturmak da istemiyorum. Çocukken bize öğrettiler. Niyetliyken kötü söz söylenmez, nefse yol verilmez, kalp kırılmaz, arkadaşın saçı çekilmez ve dövülmez. Büyüdük... Bütün bunları hâlâ çıkarmadım aklımdan. Ama ne gelir ki elimden? Hayal kurmamı engelleyemiyorum... İftara on dakika kalmış. Pide kuyruğunda bekliyorum. Arkamdaki bey, içtiği sigaranın dumanını kafama, yüzüme üflüyor... Sinirden dönüp bakmıyorum, ama tahlil edebiliyorum; Tekel, uzun, yarı bayat, yedi dakika içimlik bir sigara... Hayır, karar veremiyorum. Her tarafından zımbalar ve metal parçalar çıkan metal giysili bir Terminatör gibi adamı sarssam mı?! Yoksa?.. Evet, en âlâsı Osmanlı tokadı... Ramazana ve kişilerin inançlarına saygı duymayanlara... Ve bunu karizma sananlara... Ramazan Şenlikleri bünyesinde Sultanahmet Camii önünde iftarda ve sonrasında org çalıp şakır şakır oynayanlara... Turistik diye Küçük Ayasofya Camii'nin avlusunda, Padişah türbesi önünde, mezarlık içlerindeki "Cafe"lerde yiyip içenlere... Bütün zamanlar "Çıtır manken Pişkingül içini dışına döktü" diye magazin adı altında cüretkar pozlar eki; ama Ramazanda dini kitap, vcd hatta abartıp Güllü Yasin verme eğilimine giren yazılı basın kuruluşlarına... Zayıflama amaçlı oruç tutanlara... Bütün sene boyunca kurusunu suluya karıştırarak yaşayan, Ramazan geldiğinde gündüz medyada göz yaşları içinde ezan, ilahi okuyup akşam yine cıvık çürük devam eden bir takım 'örnek' sanatçılara... Hazır başlamışken; yılbaşı gelmeden on beş gün önce cama, kapıya, eşiğe, koluna boynuna teknolojik süslemelerle "Happy new year" yazıp, kandilde "Kandiliniz mübarek olsun" yazısını A4 kağıdıyla yazıp asan ve asmayı akıl etmeyen esnaflara... Oruç kafa... Dedim ya, oruçluyken asabi oluyorum. Ama aklımda. Kimsenin saçını çekmiyorum. Sadece hayal kuruyorum... Zaten ellerim küçük ki!.. Ninem diyor ki: Tepsiler dizi dizi, iftara bekle bizi, adresi iyi yaz ki, kolayca bulam siziProfesör Mualla: İşin içine çok aşçı girdi mi, çorbanın tadı tuzu kalmazHalime Gürbüz ------------------- Ramazanda da SPORA DEVAMBazı şartları dikkate alarak ramazanda spor yapmakta zarar yok. Hafif egzersizleri, dozajını düşürerek uygulayabilirsiniz. Sahurdan veya iftardan 2-3 saat sonrası, vücudun spor yaparken gerekli olan enerjiyi sağlaması için en uygun zaman... Ramazanla birlikte bazı sosyal faaliyetlerde de kısıntıya gideriz. Bütün gün aç kaldığımız için spor yapmaktan vazgeçeriz. Ancak uzmanlara göre vücudu çok zorlamadığımız sürece, oruçluyken spor yapmakta bir zarar yok. Tabii bazı kurallara da uymak şartıyla!.. Anadolu Sağlık Merkezi'nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Semih Akı, oruçluyken spor yapılıp yapılamayacağı konusunda bilgiler verdi. Kan şekeri düşebilir Amatör sporcular için hiçbir problemin olmadığını söyleyen Prof. Dr. Akı, şöyle devam etti: "Sporu, sabah erken saatlerde, yani sahura kalktıktan 2-3 saat sonra ya da akşam saatlerinde, iftardan 2-3 saat sonra yapmak en doğrusudur. Öğleden sonra spor yaparsanız, çok uzun süre aç kaldığınız için kan şekeri ve metabolizmayla ilgili bazı problemlerin ortaya çıkacağı kesin." Dozunu azaltın Sporun süresine de dikkat çeken Prof. Dr. Akı şunları söyledi: "Bu konu spor yapacak kişinin egzersiz alışkanlığıyla ilgili. Kişi uzun süredir, amatör olarak bu sporla uğraşıyorsa, aynı sporu oruçluyken sürdürmesinde bir sakınca yok. Ama dikkat etmesi gereken, Ramazan süresince sporun dozunun düşürülmesidir. Kişinin daha önce hiç yapmamış olduğu bir spora yönelmesi çok doğru bir davranış değil. Çünkü kişinin vücudu, o spora alışkın değildir ve zorlanır. Ama yürüyüş yapmakta hiçbir sakınca yok. Tansiyonla ilgilli problemler çıkabilir. Bu da kişinin ani bayılmasına sebep olabilir. Bu sebeple ağır sporlardan uzak durulmalıdır." Bunlara ara verin Ramazan boyunca ara verilmesi gereken sporlara da değinen Prof. Dr Akı, "Atletizm, yüzme, basketbol, voleybol ya da tenis gibi sporlara ara vermek lazım. Ama yelken ya da yürüyüş gibi sporlara devam edilebilir. Ayrıca şunu da belirtmekte fayda var; spor süresince terlemeyle vücutta çok fazla sıvı kaybı oluşur. Oruç süresince sıvı alamadığınız için terlemeyle birlikte vücuttan atılan bazı temel elementleri yerine koyamıyorsunuz. Bu da vücutta zarar oluşturabilir" şeklinde konuştu. Göz seğirmesini hafife almayın! Yorgunluk ve strese bağlı olarak da ortaya çıkan göz seğirmesi psikolojik sebeplere dayanıyor olabilir. Birçok kişinin hayatı boyunca sık sık karşılaştığı göz seğirmesi; yorgunluk, stres, depresyon gibi sebeplerle ortaya çıkabiliyor. Ancak göz seğirmelerinin önemli bir kısmının; nörolojik bir bozukluğun ön bulgusu olabileceği de belirtiliyor. Uzmanlar, "Göz yönünden seğirmeye sebep olabilecek durumlar vardır. Bunlar, gözde batma ve yanmaya sebep olan gözlük ihtiyacıdır. Göz hekimleri, hastada bu gibi durumlar varsa tam bir göz muayenesi ile düzeltir" dedi. Göz seğirmelerinin bazı vakalarda alışkanlık haline gelerek, tik şeklini aldığını ve çoğu kez tedaviye dirençli hale geldiğini belirten uzmanlar, "Rahatsız edici ve şüphe verici durumlarda nöroloji uzmanına gidilmelidir" uyarısında bulundu. Biyolojik yaşınız kaç?Cilt elastikiyeti Elinizin üzerindeki deriyi çimdikler gibi tutarak çekin ve bir dakika bu şekilde tutun. Deriyi bıraktığınızda tekrar normal, düz hale gelmesi ne kadar zaman alıyor? 1- 2 saniye: 30'lu yaşlar, 3 - 4 saniye: 40'lı yaşlar, 5 - 10 saniye: 50'li yaşlar, 11 - 30 saniye: 60'lı yaşlar, 31 - 45 saniye: 70'li yaşlar, 45 saniye üzerinde: 80'li yaşlardasınız. Tepki testi sizi ele veriyor Elinizi açın ve bir arkadaşınızdan elinizin üzerinde 45 cm'lik bir cetvel tutmasını isteyin. Cetveli bıraktığında yakalayın. Tuttuğunuz yer, ne kadar hızlı tepki verebildiğinizi gösterir. 14 cm'ye kadarsa: 20'li yaşlar, 15 - 24 cm: 30'lu yaşlar, 25 - 29 cm: 40'lı yaşlar, 30 - 35 cm: 50'li yaşlar, 40 cm ve üzeri: 60'lı yaşlardasınız. Denge unsuru Sağ ayağınızı 45 derece eğik halde tutarak sol ayağınızın üzerinde durun, ellerinizi de kalçanızın üzerine koyun ve gözlerinizi kapatın. Dengenizi kaybedip sağ ayağınızı yere koymadan ne kadar durabileceğinizi ölçün. 70 saniyeden fazla: 20'li yaşlar, 60 - 69 saniye: 30'lu yaşlar, 50 - 59 saniye: 40'lı yaşlar, 40 - 49 saniye: 50'li yaşlar, 30 - 39 saniye: 60'lı yaşlar, 20 - 29 saniye: 70'li yaşlar, 19 saniyeden az: 80'li yaşlardasınız. Zihinsel zindelik 100'den geriye doğru, 7'şer 7'şer sayın. Ne kadar sürede sayabiliyorsunuz? 25 saniyeden uzun sürmesi, zihinsel yaşlanma göstergesidir. 20 saniyeden kısa ise 40 yaşın altında, 25 saniye ise 40-60 yaşlarındasınız... Emin olmak için bir test daha yapın. Bir dakika içinde aklınıza kaç tane meyve ve sebze ismi geliyor? 60 yaşın altındakiler, en az 15 tane bulabilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.