“Yalan dünya pıtraklı memleket, kimine kavun yedirir kimine kelek" derdi ninem. Büyükler kitabın tam ortasından konuşur ya. “Ulu sözü dinlemeyen ulur kalır” derdi ve de haklıydı. İşte o sözlerden bazıları:
İnsan toprak alma derdinde, toprak insan alma derdinde. Ne toprağın gözü doydu, ne de insanın breh, breh…
***
Musibetler misafirdir. Evde sabır görmez ise yatıya kalır.
Nimetler de misafirdir. Evde şükür görmez ise çeker gider.
***
Bir ömür boyu koşarsın, yetiştiğin sadece nasibindir…
***
Evlatlarınıza zaman ayırın, onlardan esirgeyeceğiniz zamanı ileride sizden katlayarak geri alırlar; ama hapishane, ama hastane ama postane ama dershane kapısında...
***
Tesadüfler sanıldığı kadar tesadüfi değildir!..
***
Hayatı öyle bir yaşa ki, ah alma!..
Seni kimse Allah'a havale etmesin.
Dua al herkes seni Allah'a emanet etsin.
***
Bu dünya koca bir handır. Hanın sahibi Yaradan’dır. İyisi ile kötüsüyle zaten bir imtihandır…
***
En güzeli değil, hayırlısı bizim olsun yeter...
***
Zenginliği de hazmedemiyoruz, fakirliği de. Başarıyı da hazmedemiyoruz, başarısızlığı da. Yüzyıllardır aynı maraz, bir türlü bağışıklık geliştiremedik...
***
Zaman öyle bir kılıçtır ki, sen onu hayırlı meşguliyetlerde kullanmazsan o seni hayırsız işler yaptırarak yaralamaya başlar…
***
Bedel ödemeden yapılan palan, ya yalan olur, ya talan ya falan filan…
***
Şarap haram, pekmez helal; ikisi de üzüm suyu... Kibir haram, vakar helal; ikisi de insan huyu… Kâbil zalim, Hâbil mazlum, ikisi de insan soyu... Cennet hak, Cehennem hak; ikisi de yolun sonu...
***
Kader niyete âşıktır. Çektiğin zahmet bir gün rahmet olur.
***
Sabret zamanı var her şeyin. ‘Âmin’ler boşa değil…
Ninem diyor ki; Erken geçten iyidir, geç de hiçten iyidir...