Öylesine...

A -
A +

Sadece ben değil birçok insan, manasız hareketler silsilesini yinelemekte. Alt geçitten geçerken kornaya, kuru yaprakların tam üzerine basamak gibi sebepsiz ama bir kere yapıldı mı yinelenen, "neden yaptım ben bunu?" dedirten hareketler... Freud yaşasaydı ne düşünürdü bilemedik, gittik ruh doktoru Prof.Ruhi Bunalım'a danıştık. Kendisi, toplumun çoğunluğunun bu dertten muzdarip olduğunu belirtti ve ekledi; her iki kişiden biri ağzını sabunlarken balon yapıyor, bir daha yapıyor. Kadife koltuk, zemin, yüzey bulduğunda mutlaka parmak ucuyla tırtıklıyor. Elindeki sakız-sigara-not-kağıdını incecik boru yapıp, boruyu açıp tekrar boru yapıyor. Çekirdek yerken arada çitlenmişleri hamster gibi yemeden dudak arkasında saklıyor, sonra bir anda yiyiyor. Parmaklarını tek tek kıtlatıyor Pudingin soğuk pürüzsüz yüzeyini keyifle bozuyor. Yaprak koparıp liflerine kadar soyuyor. "Kim o?" sorusuna "benoo" diye cevap veriyor. Zile bastıktan sonra kapı gözetleme deliğini parmakla kapatıyor... Yolda annesinin elinden tutmuş giden çocuğa garip surat ifadeleri yapıyor, olmadı kafasına (ebeveynden gizli olarak) vuruyor. Çocuk tınlamaz ise tekrar ve daha hızlı vuruyor... Çakmağın gaz dolu bölmelerindeki gaz seviyelerini eşitlemeye çalışıyor. Hapşırmak için hapşıracak mıyım diye güneşe bakıyor. Erimekte olan muma işaret parmağıyla pıt pıt vuruyor. Bozuk paraları boyut olarak en büyükten en küçüğe üst üste yahut ayrı ayrı gruplayıp yan yana koyuyor. Görüntü, para piyasası dergilerindeki düzgünce dizilmiş bozuk para figürlerine benzemiyorsa huzursuzlanıyor. Asitli içeceği doldurduktan sonra bardaktan gelen foşurtuları özenle dinliyor... Yemek yerken tabaktaki en ezik bezelyeyi, cips paketindeki en büyük parçaları, tostun tam ortasını sona bırakıyor... Bu özenle sakladığı lokma-parça densizin biri tarafından alınır veya bir şekilde yere düşer de yiyemez ise, "isyanım dünyaya!" haykırışıyla etrafı kırıp dökesi geliyor... Kutulardan çıkan plastik koruma ambalajlarını pıt pıt patlatıyor. Ha, kimisi de tek hamlede burup çıtır çıtır sesleriyle kendinden geçiyor.... Ayna karşısında dans figürleri, mimik denemeleri yapıyor. Arada da 'ne kadar salağım" diye kendi kendine gülüyor... > Ni­nem diyor ki: Eşek hoşaftan ne anlar, suyunu içer tanesini bırakır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.