Özür dilerim...

A -
A +

Hepimizin başı sağ olsun... Ateş düştüğü yeri yakar denir ama Soma'daki maden faciası hepimizi yaktı! Yandık, ağladık, dua ettik ama bir de utandık... Üstleri başları kapkara olan adamların bembeyaz yüreklerine ağladık. Orada sadece yüzlerce babayı, oğulu, kocayı değil, yüzlerce adam gibi adamı kaybettiğimize ağladık.
Henüz kurtarılmış bir madencinin "Abi, Mahmut çıkmadı. Mahmut çıkamadı! Beni bırakın onu alın abi. Onun karısı hamile" haykırışıyla sarsıldık. Ölüm kalım savaşında bile arkadaşını, doğmamış bir bebeği düşünebilen adamın insanlığına ağladık...
Şoktan diyen oldu, gazdan diyenimiz oldu, eziklik diyen oldu; isteyen istediği sosyo-politik analizi yapıp istediği çıkarımı elde etsin. Ama gerçek şu ki;  kömür olmuş yüreğimizin vicdanımızın üzerine tokat gibi çarptı! İçimizde hâlâ böyle temiz insanların kalmış olduğunu görünce ne halt edeceğimizi bilemiyoruz. Sadece ağlıyoruz...
Ağlamak için 301 sebebimiz yokmuş gibi, bir de madenden yaralı kurtulmuş işçinin ambulansa bindirilirken sorduğu o insanı insanlığından utandıran, kahreden soru geldi; "Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin" 'İnsan' ne demektir, nasıl olunur unuttuğumuz için bu kadar koydu bizlere. Bu soruda bizi ağlatan isçi değildi aslında; unuttuğumuz vicdanımız, unuttuğumuz insanlığımız aklımıza geldi ve onun yasını tutuyoruz!..   
İyi ki var böyle insanlar, iyi ki varsın kardeşim... 1 Mayıs'ta İşçi Bayramını, senin bayramını kutlarken ve hatta senin felaketini protesto ederken senin kamu malına, insanlığa gösterdiğin hassasiyetin binde birini göstermeyen, ambulans taşlayan işçiperverler adına özür dilerim...
Yardımın artacağını düşündüğü için "Aşağıda mühendisler de var!" diyen kardeşim, Mühendis unvanımdan utandıran bu cümleyi sana dedirttiğimiz  için özür dilerim!..
İnsana değer verilmeyince kendini değersiz görünce böye oluyor işte. Yazıklar olsun bize... Azıcık yetki sahibi olunca gözü dönenler adına, "bugün git yarın gel" diye bağıranlar adına, muhatabını azarlarcasına konuşan resmî daire çalışanları adına, perişan halde gidilen hastanede daha muayene sedyesine oturmadan "ayakkabılarını çıkart" diye bağıran hekimler, refakatçisiz yaşlı hastayı azarlayan hemşireler adına, iş kıyafetiyle alışveriş merkezine alınmayalar adına, fırça atan veznedar, alman gereken her hizmeti sana lütuf olarak sunanlar adına, dış görünüşün, etiketin, parana göre   muamele edenler adına, sana değer vermeyen ve dolayısıyla  kendini değersiz hissettiren herkes adına özür dilerim...
Kamyonlarla taşınan tabutlar üzerinden siyaset yapanlar adına özür dilerim... Ciğerler kömür olmuş yanarken bile hâlâ toplumsal, sosyal birtakım çıkarımlar peşinde koşanlar adına, "dışkın ilaçtır" dense kimseye faydası olmasın diye denizin ortasına bırakacak provokatörler, klavye silahşorları ve nefret söylemleri adına... Her dem pusuda yatan, acıdan yangından kaostan beslenen sırtlanlar adına özür dilerim...
"O işçiler için bu kaza normaldir hatta müstahaktır, Türkiye layığını buldu" diyen 'aydın' adına da, kendini şehadet tespit kurumu tayin edip "Onlar ne şehit ne gazi. Kâr yoluna gitti Niyazi" diyen dişi versiyonu adına da, tam zamanıdır deyip Mealli Kuranı kerim kuponu veren gazete reklamı adına da, sizler yerin altında kurtarılmayı beklerken reyting rekoru kıran dizi izleyicileri adına da, varlıklarından utançla özür dilerim...
Felaketinizi, sizin yerin yüzlerce metre altında çalışarak ayda kazandığınızın iki katı ederindeki akıllı telefonlarımızla, nispet mi teşhir mi henüz kendimizin de karar veremediği yediğimiz yemek fotoğrafları, selfie çılgınlıkları, gezdiğimiz mekan reklamları arasına sıkıştırdığımız için... Taziyelerimizi sosyal medyada acıklı iki kare, duygu yüklü iki satır kafiye paylaşarak sunduğumuz, 'acınızı paylaştığımız' için özür dilerim...
Ellerinde, ceplerinde, kalemlerinde kırk hamamda yıkansa da çıkmayacak kara lekeler olanlar adına, iftiralar adına, ihmaller adına özür dilerim kardeşim... Sen temizlesen, ben temizlesem yine de yüreğimizdeki dumanın isi silinmeyecek. Çırpınsam, didinsem de o karayı temizleyemeyeceğim için özür dilerim...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.