* Saat 06.00 - 09.00: Yağ ve karbonhidrat şart Sabahları ilk olarak devreye giren lipazlar; besinlerin içinde bulunan yağlara saldırıyor. Hemen hemen aynı sıralarda göreve başlayan proteolizler, proteinlerin parçalanmasında önemli bir yer tutuyor. Üçüncü olarak insülin devreye giriyor. Bu da ya tüm gün açlık hissi veriyor ya da yeme isteği tüm gün normal düzeyde kalıyor. Bu sebeple sabahları biraz yağ ve karbonhidrat şart. Kepekli ekmek, biraz yağ, 1 yumurta ve peynir bu saatlerin en mükemmel kombinasyonu. Yulaf ezmesi ve menemen de tercih edilebilir. Şeker, reçel, bal, pasta ve buna benzer kurabiyeler de sabah alındığında insülin salgılama miktarını etkiliyor. * Saat 12.00 - 14.00: Et-balık ve hafif garnitür Protelizler sabahki yoğunlukta olmasa da halen iş başındalar. Bunlara diyastazlar da ekleniyor. Bu enzimlerin hepsi besinleri hazmetmenize yardımcı olarak biliniyor. Fazla olmamak kaydıyla biraz yağı da işin içine katabilirsiniz. Karbonhidratları geri plana atmalısınız. Bu öğünde en ideal kombinasyon 1 parça et veya balığın yanında hafif bir garnitür. Örneğin tavuklu yağsız makarna, somon balığı ve pilav veya kuzu etiyle yapılmış taze fasulye olabilir. Ekmek ve tatlılar öğle yemeği sırasında uzak durmanız gereken besinler arasında yer alıyor. * Saat 16.00: Meyve zamanı Bu saatlerde insülin doruk noktalarına ulaşıyor. Uygun olmayan besinler alındığında protein depoları parçalanıyor, enerji ve moral düzeyiniz anında sıfıra düşüyor. Bu saatlerde canınız ne isterse, aşırıya kaçmadan rahatlıkla yiyebilirsiniz. Uzmanlar taze meyvelere sınır bile koymuyorlar. * Saat 18.00 - 20.00: Hiç yemeseniz de olur Akşama doğru hazmı kolaylaştıran belli başlı yardımcı enzimler yavaş yavaş çekiliyor. Saat 19.00'dan sonra ise bu enzimlerden bir şeyler beklemeyin. Eğer çok aç değilseniz, akşamları hiçbir şey yememeniz daha iyi olur. Kolay hazmedilir ve hafif besinleri, küçük porsiyonlar halinde yemeye özen gösterin. Örneğin az yağlı balık, deniz ürünleri, sebze ve taze salata en uygun olanlar. Bunlar gereksiz yağların depolanmasını da engelleyecek besinler. Yağlı et yemeklerinden ve pastalardan özellikle uzak durun. Mutluluk için anlayış ve dinlemek ŞART Eşler, zaman zaman önemli dönemlerden geçer. Uzmanlar, ufak tefek problemlerin karşılıklı anlayış çerçevesinde hemen çözülebileceğini belirterek, mutluluğun sırlarını açıklıyor. Çiftlerin meselelerini asla başkalarının bulunduğu ortamlarda tartışmamalarını öneren uzmanlar; "Aranızda ve karşılıklı anlayış çerçevesinde önünüzdeki problemlere konsantre olarak çözüm üretmeye çalışın" diyor. * Dikkatinizi dağıtmayın. Mümkün olduğu kadar çok göz temasında bulunun. Birçok kişi bunun kanapeden ziyade yemek masasında daha rahat sağlanabildiğini düşünür ama her ikiniz için de neresi uygunsa orayı seçin. * Cümlenize "Hissediyorum ki..." diye başlayın. Bu, iki şey için önemlidir. Ne hissettiğinizi düşünmek zorunda kalacaksınız ve her an söz saldırısında bulunacağınızı düşünen eşinizin, "tüylerinin diken diken olmasını" engellemiş olacaksınız. * Dinleyin. Dinlemek bir çeşit sanattır. Eşinizin konuşmasını bitirmesine izin verin, sabırlı olun ve o konuşurken söyleyeceği kritik bir şeye karşı kendinizi nasıl savunacağınızı düşünmeyi bırakın. * Açık olun. Belirsiz olmak yerine kesin ve açık olun. Mesela "Arabayla ilgili hiçbir şey yapmıyorsun" yerine "Arabaya perşembe günleri benzin koymanı isterdim" deyin. Böylece eşiniz ne istediğinizi bilecek ve daha az kırılacaktır. * Onu anlamaya çalışın. Eşinizin size söylediklerini anlamaya çalışarak onlara doğru cevabı vermeye gayret edin. "Sanırım bunu söylemek istiyorsun" gibi cevaplarla onu anladığınızı gösterin. * Uyumlu olun. Eğer işler kızışıyorsa ılımlı davranmaya gayret edin. Bunun bir rekabet olduğunu da sakın düşünmeyin. * Ufak ufak halledin. Eğer büyük bir karar almanız gerekiyorsa ya da bir meseleyi halletmeniz lazımsa olayları ufak parçalara bölün ve her gün birazını çözümlemeye çalışın. Sonunda her şeyin daha açık ve belirgin olduğunu göreceksiniz. * Onun ruh haline uyum sağlayın. Bazı konulara gülmek normaldir ama ortaya atılan bir espri konuşmayı etkileyerek bazen olayı tersine çevirebilir. * Ona karşı gelmeyin. İsimler takmanın, aşağılamanın hatta hafifçe kasıtlı davranmanın bile iyi bir iletişimde yeri olamaz. Konuya sadık kalın ve asla eşinize karşı gelmeyin.