Sabi

A -
A +

Alın size taptaze bir olay. Kuzey Amerika'da bir eyalet... Üniversite şehri olmasının da etkisiyle farklı ırklardan bir çok insanı barındıran küçük bir şehir... Sevimli bir anaokulu... 3-5 yaş ana sınıfının o günkü etkinliği, herkesin ana dilinde ezbere bildiği bir şeyi arkadaşlarıyla paylaşmasıdır... Maksat kültürler kaynaşsın. Kimi bir tekerleme, kimi bir şiir, kimi bir şarkıyı paylaşır arkadaşlarıyla. Kara gözlü çocuk da ezbere bildiği bir şeyi... Çocuklar o kadar etkilenirler ki, ders bitiminde kara gözlü çocuktan az önce söylediği melodili şeyi tekrar söylemesini isterler. Ertesi gün de, daha ertesi gün de, ondan sonraki gün de... Anaokulu müdiresi şaşkındır... Çocuklarının son bir haftadır eve ağlamaktan şişmiş gözlerle geldiği şikayetinde bulunan veliler, okulda kötü muamele yapılıp yapılmadığını sorgulamaktadır! Özellikle çocuklar konusunda hassasiyetin tavan yaptığı bu ülkede, böylesi bir itham okulu oldukça zor durumda bırakabileceğinden eğitmenler telaşlanır. Kamera kayıtları titizlikle incelenir ve sebep anlaşılır. Çocuklar, her gün sonunda kara gözlü çocuğun etrafına toplanmaktadır. Ona kah minik hediyeler vererek, kah yalvararak, kah itip kakarak o melodili şeyi söylettirmektedir. Buraya kadar sorun yok., ancak o daha başlar başlamaz gözleri dolan bir sınıf dolusu çocuk, tekrarı için ısrarcı olmakta ve her tekrarında ellerini yüzlerine kapatarak ağlamaktadır... Kara gözlü çocuk bir daha yapmayacağına, diğerleriyse bunu söylemesi konusunda ona ısrarcı olmayacaklarına dair söz verir... Ama çocuk işte, nihayetinde en büyüğü beş yaşında... Olay tekrarlanmıştır ve kara gözlü çocuğun annesi okula çağırılır... Anne duydukları karşısında hem şaşırmış hem de meraklanmıştır. Yöneticilerin "Oğlunuz kendi dilinde bir şeyler söylüyor ve biz ne olduğunu anlamıyoruz. Çocukları üzmeden ve rencide etmeden bu konuyu halledebilmemiz için yardımınız gerek" talebiyle kamera kayıtlarını izlemeye koyulur.. Evet, doğrudur... Oğlu dizlerinin üzerine oturmuş, yaşlı gözlerle kendisini dinleyen minik arkadaşlarına defalarca 'ezbere bildiği melodili şey'i; "ihlas-ı şerifeyi" okuyordur... > Ni­nem diyor ki: Tandır sıcakken ekmek tutar

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.