Şenlik var

Ayaktayken rüya görüyorum. Hayır olsun inşallah. Ben yazar oluyorum. Bir kasılıyorum, bir havalanıyorum kiii sormayın... Yazar dediğinin dudağında hafif eğik bir gülümseme olur. Ben de, ayna karşısında prova yapıyorum. E kadın aklı işte, iki dakika sonra unutup, cilt bakımı yapmaya başlıyorum... Sabahları "Azizim! Bu ülkeee..." diye başlayan cümleler kuruyor, vitesi boşa alıp cümle sonunda mantık aramıyorum... Onar kere de "Üstadım, bizler..." diye tekrarlıyorum. Üstadım... Üstadım... Üstadım... Bu egzersizin, dudak çevresindeki kırışıklıklarıma iyi geldiğini fark ediyorum... Yazar dediğin az gizemli olur, gözlerimi kısıp kuul bakıyorum (buna bizim köyde teke bakışı denir); tik kaldı, düzeltemiyorum... Havalı olsun diye ikide bir saçlarımı savuruyor, boynuma da entel fuları takıyorum. Yaz ortası tabii, sıcak, bütün boynumu isilik bastı ne yapacağımı bilmiyorum... Masamın üzerine bir sürü telefon yerleştiriyorum. Beyaz telefon (çalışıyor), kırmızı telefon (VIP), cep telefonum, bir başka cep telefonum (pazardan aldım, gerçeğe çok benziyor). Elim çenemde 'Cüneyt Arkın pozu' verirken birden kırmızı telefonuma saldırıyorum. "Telefonunuz borcundan dolayı kapalıdır" diyor kadının biri. Bu kadın var ya, bu kadın beni kıskanıyor biliyorum! "Rahatsız Etmeyiniz. Yazıma konsantre oluyorum" diyorum. Annem geliyor!.. "Yazar mazar anlamam! Kalk da şu bulaşıkları yıkaa!!!" diye bağırıyor. Bütün karizmamın dağıldığını hissediyorum... Ama, okurlarım beni seviyorlar, biliyorum. Her hafta kamyonla tebrik, teşekkür ve övgü maili cevaplıyorum. Eh, arada tek tük de olsa renkli olmayan mailler de var... ama müsaadenizle onları hiç karıştırmıyorum. Vee açıklıyorum. Dandara naaan!.. Türkiye Gazetesi yazarları ve okurları Babaıali'de buluşuyor... Bülent Ersoy'un 'Ben gönül yazarı şarkı diye okurum' tadında bir narsizmle derim ki; okurlarımınn hasretini bir nebze olsun dindirmek, aradaki mesafeyi biraz olsunnn kısaltmak ve en önemlisi benim de onlar gibi sıradan bir insan olduğumu (evet biliyorum buna inanmak çok güç) göstermek içiiin Babıali Şenlikleri'ndeyim efem. Bekleriz... ...... 17 Haziran Salı Saat:19.00-21.00 Türkiye Gazetesi Standı Sultanahmet Parkı >> Ninem diyor ki: Güttüğü iki davar, ıslığı dağları tutar. >> Profesör Mualla: Dostluk, yaklaştıkça genişleyen bir ufuktur.