Tekrar çocuk olsam...

A -
A +

Aylardan nisan, haftaya da bayram... Yamuk oldu: Bir sünnet düğünlerinde görürdük onları, bir de 23 Nisan'da. Ne günlerdi o günler... Japonlar katlayınca kuş oluyor falan diye uğraşadursun, yurdumun ilkokul bir öğrencileri bile gramofon kağıtlarından kişisel origami sergileri açardı. Camlara bayraklar yapıştırılırdı, akordeon fenerler, ele ele tutuşmuş çocuklar... Ahh ah... Çikolatadan çıkan yaldızlı kağıtların tırnak ucuyla düzlenip sayfa belirteci yapıldığı yıllardı onlar. Ve biz, gedik dişlerin göründüğü manasız sırıtışlar ve devamlı mutluluk haliyle izlerdik sınıfta sallanan spiral yaldızlı süsleri. El üzerinde bir sürü seloteyp biriktirip, sıralara çıkılıp itinayla yapıştırılırdı süsler bayraklar. Arada "Örrrtmeniiim bunu buraya asıyorum" tarzı reklam ve bonus toplama amaçlı tekrarlama seslenişleri uçuşurdu havada. Gururla karşıya geçilip bakıldığında ise mutlaka bir sivri çıkar ve derdi, "Yamuk oldu!" Güneşli bir gündü:İçinde "Köye gittik, inek gördüm" tarzı cümleler barındıran yaz tatilini anlatma ödevi gibi, '23 Nisan resmi' de ilkokulun olmazsa olmazlarındandı. Gülümseyen çocuklar, okul ve göndere çekilmiş bir bayrak. Ay, madeni para yardımıyla çizilir, yıldız bir şekilde olurdu ama bayrak hep düz dururdu. Çocuğun resim kabiliyetine bağlı olsa da bayrak dalgalanmaya üçüncü sınıftan sonra başlardı... El ele tutuşmuş Çinli, zenci, beyaz (boya paleti elverdiğince) çocuklar, resmin bir yerlerinde mutlaka 23 Nisan yazısı ve parıldayan güneş... Oysa ki... Bando çala çala elleri şişirmiş, havası bir yana koca trampeti taşımaktan omuza şerit halinde oyuk açmış, günlerce Silifke halk oyunları ekibinin koreografisinden bozma zıplamalarla dizlerin dermanı tüketmişken... Gün 23 Nisan iken, tam neşe dolacakken, hep yağmur yağar!.. Yurttan sesler: Kızlarımız pek bir meraklıydı koroya katılmaya. Seviniiin çocuklaaar, övünüüün büyükler, 23 Niiisan kutluuu olsun..." En öndekilerin bazıları dizleri kırar kıra ritim tutar, kimi de kendinden geçerek gözlerini kapatıp elleri iki yanda yere dik açı oluşturacak biçimde top zıplatma hareketi yaparlardı. Bunlardan bazılarının rüyalarında TRT Ankara çocuk korosuna kabul oldıklarını gördükleri bile olmuştur. Arka sıralarda ise, provaları bahane edip dersten kaytarmak için koraya katılmış oğlan çocukları (hisli olanlar bahis dışında efendim) şarkıyı ikide bir unutup hatta hiç bilmeyip ağızlarını oynatırlardı... Şiir: Şiir okumak için ya gür sesli bir yiğit olacaksın, ya da cıyır cıyır bağırabilecek tizlikte sese sahip duygu kelebeği olacaksın. Gerçi bazen sadece çalışkan veya sebepsiz yere "öğretmeninin bir tanesi" olsan da olur... Şiir okuma vazifesi küçük sınıflara pek verilmez, ya Nasreddin Hoca, ya da gelin, damat falan olurlar. Çünkü heyecandan boyuna iki yana sallanıp, genellikle ortalarına doğru şiiri unutur ve ağlarlar... Benim en sevdiklerim epik hissiyatı doruğa çıkarıp kontrolünü kaybedenlerdi ki hâlâ da öyledir. El kol çırpınır, son hece gittiği yere kadar uzatılır, her dörtlükte bir ses detone olur, incelir, ağlamaklı olur, coşar, iner çıkar; çıkar, kolonlardan bir "Fiyynnk" sesi çınlar, öğretmen atılır mikrofonu sağa sola bir iki oynatır düzeltiyormuş gibi yapar ve gözlerde ufka doğru manalı manalı bakışlar... Ben de öyle bitireyim: Kutlu olsun karde-şiiiimmm Geliyor 23 Ni-saaaannn! > Ninem diyor ki: Atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar > Profesör Mualla: Ancak durgun su, yıldızları yansıtır > Halime Gürbüz ---------------- >> Hangi yağı tüketmeli? Hayatın en vezgeçilmez unsuru şüphesiz beslenmek! Günde en az 2-3 öğün halinde aldığımız besinler, aynı zamanda "yağ" içermekte. Bilinçsiz tüketildiğinde beraberinde birçok sağlık problemini getiren bazı yağlar olduğu gibi, iyi kolesterolü yükselten yağların da varlığı aşikâr... Margarin, tereyağı ya da sıvı yağ... Hangisini kullanmalı mısınız? Bunların herbirini belirli limitlerde tüketirseniz diyetiniz için sakıncası yoktur. Bu yağların özellikleri aynı değildir. Farklı yiyecek türlerinde bulunur ve farklı etkilere sahiptir. Yağlar 4 ana kategoride gruplandırılır. * Doymamış yağlar:Sağlık için en faydalı yağlardır. Kötü ve fazla kolesterolü azaltır, iyi kolesterolü artırır. Ceviz, yer fıstığı, fındık, badem gibi kuruyemişlerde ve zeytinde bulunur. * Çoklu doymamış yağlar:Yüksek kolesterolü düşürmek için yararlıdır. Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri çoklu doymamış yağlardandır. Yüksek çoklu doymamış yağ asitleri omega-3s deniz ürünlerinde bulunurken, omega-6s yağ asitleri soya, mısır, yalancı safran gibi bitkilerde bulunur. * Doymuş yağlar: Mandıralarda üretilen hayvansal ürünlerde ve ette bulunur. Doymuş yağlar kilo problemi olanlarda kötü kolesterolü ve genel kolesterolü yükseltir. * Trans yağlar:Sıvı yağlar hidrojenize edildiğinde, doymamış yağ asitleri kısmen doymuş yağ asitlerine dönüşürler. Bazı araştırmalar trans yağ asitlerinin zararlı olduğunu iddia etseler de, sonuçlar çelişkilidir. Yine de tüketilen trans yağ asidi miktarı artırılmamalıdır. Trans yağ asitleri pasta ürünlerinde, margarinlerde ve sürülen yağlarda bulunur. Trans yağlar doymuş yağ asitleri ile aynı etkiye sahiptir ve iyi kolesterolü düşürür. > Seçiminizi yaparken * Şişmanlık probleminiz varsa doymamış yağları tüketmeyi seçin. En son çare olarak yumuşak margarinleri ve sürülebilen ürünleri tercih edin. Sadece tükettiğimiz yağların kolesterol için zararlı olduğunu sanmayın, tabağınıza koyduğunuz yiyeceklerin miktarını da azaltmanız gerekir. * Dışarıda daha az yemek yiyin, evde yemeyi tercih edin. Balık, yağsız kırmızı et ve derisiz tavuk göğsü yemeyi seçin. Balık, kızmızı et ve tavuk ürünlerini fırın, ızgara vb seçeneklerle pişirin. Etleri de, yağlarının süzülmesi için dinlendirin. * Yağları ve deriyi ayırın, tüketmeyin. Protein için nohut, fasulye gibi besinleri tüketin. Yağsız, az yağlı yoğurt, peynir ve süt alın. Tereyağı, margarin ve katı yağların yerine sürülebilir yağları ya da çoklu doymamış yağları tercih edin. * Izgara ya da buharla pişirilen sebzeleri baharatlarla ve eşdeğer sebzelerle çeşitlendirin. Sirke ve zeytinyağlı salata türleri tüketin. * Doğru beslenme için meyveler, sebzeler ve tahıllar tercih edilmeli, süt ürünlerinden, etten daha çok balık ürünleri tüketilmeli. Kalbinizde yeme alışkanlıklarının değişen etkisini hissedeceksiniz... > Bahar çiçeklerine ÖZEL VAZO Baharın çiçeklerinin açmaya başladığı bugünlerde, hangi çiçeğe hangi vazoyu seçeceğinizi biliyor musunu? İşte size bir kaç ipucu... * Fulya: İlkbaharın müjdesidir. Gerçek adı "narsiccus jonquilla"dır, demetler halinde satılır. Uzun süre dayanması için sapları yanlarından kesilir. 20 cm'den yüksek, piramit şeklindeki vazolar, en uygun olanlarıdır. Cam bir vazo içinde hoş duracaktır. * Lale: Suda 20 cm uzayabilir. Saplarından keserek, geniş bir vazoda kullanabilirsiniz. Her rengi ayrı bir güzelliktedir. * Frezya: Mart ve mayıs aylarında çiçek açar. Hoş kokar ve ilginç bir salkımı vardır. Geniş ağızlı, yuvarlak vazolar en uygun olanıdır. * Nergis: Nergis aldıysanız, sakın başka çiçeklerle bir arada tutmayın. Salgıladığı sıvı, diğer çiçeklerin ömrünü kısaltır. Kalın camdan bir kap en uygun olanıdır, güzel bir görüntüsü vardır. * Sümbül: Kokusu etkileyicidir. Uzun ömürlü olmasını istiyorsanız, saplarını kesmek yerine, lavabonuzda her gün yıkayıp, tekrar vazosuna koyunuz. Şişkin, yuvarlak vazolar uygundur. * Müge: Sadakat sembolüdür ve rengi kolaylıkla sarıya dönüşebilir. Deney tüplerini andıran cam kaplar en uygun olanıdır. Hoş durur. Çamaşır yıkarken bunlara dikkat! Giysilerinizi gerçekten temiz tutmak biraz düşünmeyi gerektirir, çünkü bazen kir ve mikropların tamamı yıkamakla çıkmaz, çıkmış gözükseler bile!.. Gösterdiğimiz basit yolu izlerseniz her defasında gıcır gıcır temiz sonuçlar alırsınız. Yüksek ısı: Isıyı yüksek tutmak suretiyle (60-90 derecede) veya 40 derecede çamaşır suyu içeren bir deterjan kullanarak enfeksiyona neden olanlar da dahil olmak üzere tüm mikropları öldürebilirsiniz. Sanayileşmiş ülkelerde çoğu kişinin kullandığı türden çamaşır suyu içermeyen bir deterjan ile 40 derecede yapacağınız yıkama işe yaramayacaktır. İç çamaşırlar ayrı: Daha güvenli olması açısından iç çamaşırlarınızı ayrı ve yüksek ısıda yıkayın ve kurulayın. Mikropların diğer giysilere de yayılmasına izin vermemiş olursunuz. > Aşırı kilolara lipoliz ve mezoterapi Lipoliz son zamanlarda çok gözde bir zayıflama metodu olarak dikkat çekiyor. Uygulamayı mikroenjeksiyon tekniğiyle yaptıklarını belirten Diyet Uzmanı Dr. Yasemin Arslan, "Seans 5-10 dakika sürüyor. Etken madde soya lesitin. Bu maddeyi, kandaki kolesterolü düşürmek için kullanıyoruz. Bölgesel zayıflamada çok etkin. Yağ hücerelerini tamamen deforme edip eritiyor. Daha sonra bu yağ hücreleri idrar yoluyla atılıyor" diye konuştu. Bölgesel zayıflamada mezoterapinin de çok etkin olduğunu dile getiren Dr. Arslan, "Bu tedaviyi de çok minik iğnelerle uyguluyoruz. Hiç bir yan etkisi yok" dedi. Mezoterapi ile lipolizin beraber kullanıldığında etkinin bir kat daha arttığını söyleyen Yasemin Arslan şunları söyledi: "10 seans mezoterapi sonucu, 2-3 beden arasında küçülme olur. Buna lipoliz eklersek aynı vücudun aynı bölgesinden mezuro ile ölçüm yaptığımız zaman tedavinin öncesi ile sonrası arasında 10 cm'lik daralma olur. Özellikle ilkbahar yorgunluğunun yaşandığı şu günlerde beslenmeye, uyku düzenine ve egzersize de ayrıca çok dikkat etmek gerekli."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.