Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türk Dünyası Köşe Yazarları Sempozyumu” için Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan ile üç gözlemci devletten (Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) 35 basın mensubu İstanbul’da bir araya geldi. Sempozyumda “Yeni Yüzyılda Uluslararası Düzen,” “Yeni Yüzyılda Medya” ve “Yeni Yüzyılda Enerji İş Birliği” başlıkları altında tartışma oturumları ve paneller düzenlendi.
Sempozyumda internet ortamında yanlış ve yanıltıcı bilgilerin yayılmasının önlenmesi ve bunlarla mücadele edilmesi, sosyal ağların insanlar üzerindeki etkisi, İslamofobi, Türk dilinin Türk halkları arasında geniş çapta yaygınlaştırılması konuları ana başlıklardı. Ayrıca etkinliğin katılımcıları, medyanın uluslararası alandaki rolü ve Türk Devletleri Teşkilatının gelecekteki önemine ilişkin birçok konuyu masaya yatırdılar.
Bir ilk olarak hayli faydalı ve katılımcılar üzerinde pozitif etki oluşturan bir etkinlikti.
Türk Cumhuriyetleri basın mensuplarından Nasrettin Hoca fıkraları dinlemek, çocukların isimlerinin Türk dizilerinden seçildiğini öğrenmek, Kazak köşe yazarının sokakta “Aaa, Türkçe konuşan Çinli!” diye tepki alması, Bıznes Türkmenistan’ın yöneticisi Kıvanç Bey’in annesi Hacer Teyze’nin ellerinden öpüyoruz. Türk dizilerine aşırı düşkünlüğünü hatta Kara Sevda dizisindeki esas oğlan ölmesin diye adaklar adayıp lokma dağıttığını duymak tarifsiz bir deneyimdi.
Tarifi olan bir şey vardı ki; o da ‘başkası adına utanmak’tı. Böylesi güzel, özel, önemli bir organizasyonda, ‘Türk Dünyası Köşe Yazarları Sempozyumu’nda Türkiye gazetesinden ben ve Meryem Aybike Sinan dışında ‘Türk köşe yazarı’ bulunmamasıydı!.. Yoktular… Nokta.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden Züleyha Karaman’ın “Ben Türk dünyasını Türkiye gazetesinden okuyordum. Türk dünyası benim için Türkiye gazetesi” sözleri, Meryem Aybike Sinan’ın “Bütün gazeteler Türkiye gazetesinin yaptığı gibi bünyelerinde Türk dünyası sayfası bulundurmalı, Türk dünyası konusunda yazılar haberler düşünceler yer almalı” cümleleri hem onur kaynağım hem de tek başımıza da olsak ne kadar doğru bir yolda olduğumuzun ispatıydı…
Ve katılımcılardan sempozyuma dair değerlendirmeler almak da benim hakkımdı:
Türkmenistan Orıent.tm haber sitesi sahibi Nur Murat;
Rusya tarafından finanse edilen oldukça fazla haber sitesi var. Bir fon oluşturulsa, Türkçe konuşan ülkelerin medyasına yönelik tarih, kültür, haber alanında en iyi makale vb seçilse ve o fondan ödül verilse hayli teşvik edici olur. Biz Türkmencenin yanı sıra İngilizce ve Rusça olarak da yayın yapıyoruz. Türkçe çevirmen olabilse ve haberlerimizi Türkçe olarak da yayınlayabilsek hem Türk dizilerini seyrederek bayağı Türkçe öğrenmiş olan halkımız özellikle gençlerimiz hem Türkçe haber okur hem de bizim haberlerimiz Türkiye’den okunabilir.
Kırgızistan vestı.kg yöneticisi Gladıs Temırchıeva;
Bu gibi sempozyumları katılımcı her bir ülkede düzenlenmeli. Bizim haber ve bilgi alma alanımız ağırlıklı Rusya etkisindeki. Ülkemizde Rusya tarafından finanse edilip desteklenen birçok medya kuruluşu varken aynısı Türk dünyası tarafından neden olmasın…
Kazakistan Aıqyn gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Amangeldi Kurmay;
Oldukça önemli ve faydalı konular tartışıldı şöyle bir durum var. Hazar Denizi’nin batısındaki devletlerde Rusya etkisi çok daha yoğun. Öyle durumlar yaşandı ki Kırgızistan’la Tacikistan arasında çatışmalar yaşandığında bizim medyamızda Tacikistan tarafını tutanlar oldu. Bu bizim haber alma alanında iletişimimizin zayıf olduğunu gösteriyor. Karabağ savaşında da benzer durum yaşandı; devlet televizyonlarında Ermenistan’ı tutanlar oldu. Biz de sosyal medyacılar ve blogger’lar olarak bakanlığı ve yayın yapan televizyona yoğun baskı yaptık ki sonrasında röportajı yapanlar işten çıkarıldı kurumlar da özür diledi. Kazakça ve Kırgızca yayın yapan medya Türk birliğini hizmet etmeyi amaç edilmiştir. Sempozyumdaki en dikkat çekici fikir birbirimizle haberleşmek adına ortak bir platform oluşturulmasıydı.
Türk Devletleri Teşkilatı bir organ olmalı ve tüm Türk Cumhuriyetleri’nden fikir alıp danışabileceği uzman bulma konusunda yardımcı olmalı. Yaşanan son depremde sosyal medya üzerinden takip ettiğimiz uzmanlar sayesinde Türkiye’nin jeolojik yapısını ve bu alandaki uzmanlarını tanıyabildik. Ancak bunu sadece Türkçe bilen Kazaklar yapabildi. Türkiye’deki farklı alanlardaki uzmanlarla iletişim sağlayabilirsek bunu ülkemizdekilere de aktarabiliriz. Tüm Orta Asya medyasının birbirine bu konuda destek vermesi gerekiyor.
Azerbaycan Bayraqdar Medya Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Nadir İsmayilov;
Uzun zamandır hayal ettiğimiz bir toplantıydı… Bu tür etkinlikler Türk dünyasının ilişkilerini artırır. Batı dünyasının Türk dünyasına karşı dezenformasyon savaşı ortada. Bize saldırı varsa bunu savunmalı, birlikte hareket etmeliyiz.