Şahsen bitkilerle tamamlayıcı tedavinin gerekliliğine, faydasına inanan biriyim. Ancak recaa ediyorum, israar ediyorum, bakk "lüttven!" diyorum; şu sabah programlarına tezgâh açan bitkici amcaları kaldırın! Onlar taşların esrarengiz gücü ve bitkilerin gizemi arasında gidip geldikçe benim hayatım zindan oldu! Bunları seyreden annem ne kadar ot, kök varsa kaynatıp suyunu içiyor. Ev Gargamel'in şatosuna döndü; cadı kazanı gibi her yerde karışımlar, iksirler, otlar!.. Analar, bacılar doğa eczanesinden tariflerle biyolojik silah imalatına geçti. Benimki daha dün "şifadır şifa" diye bulanık bir karışım içirdi. İki yudum aldım, gün nasıl geçti hatırlamıyorum! Ninem zaten bunları içe içe her gün ayrı bir kafada geziyor; bir gün kanka havasında, bir gün sinir küpü... Ellerine yüzlerine de sürüyorlar bunlardan. Bir gün yeşil, bir gün çörekotlu karşılıyorlar beni, korkuyorum yaa! Ninemin dili "detoks" demeye döndü döneli, evde haşlanmış soğan suda bekletilmiş sarımsak kokusu eksik olmuyor. Afedersiniz memlekette lahana kürü yapmayan kalmadı! Sabah kuşaklarında izdiham, her derde deva kantaron, turp şalgam. Alo X bey, şişkinliğim var; "Ayrık otunu üç taşım kaynat, idrar söktürür" Alo fıtığım var; "Ayrık otunu üç taşım kaynat, idrar söktürür!" Alo, ülserim ben; "Ayrık otunu üç taşım kaynat, idrar söktürür." Hayır, halkımızda bir diüretik eksikliği var da haberimiz mi yok? Millet resmen "Amaan ne gideceksin doktora, turp ye geçer!" bakış açısı kazandı. Her bitki, her terkip herkese uygun değildir! Meyan kökü, gastrit tedavisinde harika sonuçlar verir ancak içerdiği asit nedeniyle hipertansiyondan bilumum kalp hastalıklarına kadar ciddi sorunlara yol açar. Ardıç tohumu uzun süre kullanıldığında böbrekleri tahriş eder, kanamalara sebep olur. Sarı kantaron, birçok ilacın etkinliğini azaltır! Badem yağını albümini olanlar katiyen kullanmamalıdır. Muz bile aşırı tüketildiğinde kanda bazı mineralleri toksik seviyelere çıkartabilir. Genelleme yaparak önerilen bitkiler, faydadan çok zarar getirebilir... O zaman o amcalar ne yapacaklar? 'Öpeyim geçsin' tedavisi mi? Ama umursamıyor , devam ediyorlar; Uzman; "Sayın seyirciler, bakınız şu deve tabanı bitkisine! Nasssıl da ayağınıza benziyor!! Bunun bir hikmeti olmalı!!! O zaman neymiiiş, deve tabanı koca ayaklılara iyi geliyormuş..." İki taşım kaynamış, soyulmuş, suda bekletilmiş vatandaş; Ya ben var ya...neyse bi şey demiyorum... > Ninem diyor ki: Baktın martın dokuzu, sal çayıra öküzü...