Uydurukça

A -
A +

Çocukluğumuzun en eğlenceli sosyal aktivitesi şarkı söylemekti. Ama nasıl şarkı söylemek? Yabancı dildeki şarkıları uydurarak söylemek... :) Kasetçalardan, Erovizyon'dan, oradan, buradan ne duyduksak; uydur uydur ipe diz... "loşontami kan taa ree, akşam yedim beşş faaa ree" Modern Talking eşliğinde kısık sesle dudak oynatıp, "bıradır luvi luvi luvi, o yu şubi şubi şubi" diye bağırmak havalı bir eylemdi. Arkadaşlardan da kimsecikler İngilizce bilmediğinden, bu nevi çıkışlarla kahraman falan bile olunurdu mahallede. Doğaçlama yeteneğimiz, müzik kulağımız elverdiğince uydururduk. Biri gelip de "o şarkı ööle değil" dese bile "bestecisi babamın arkadaşı, pek bilmez kimse ama şarkının ilk hali bu" diye sallayabilirdik. Felicita vardı. Iyyk, faciaydık... Felicitaa! koravazazi zazi zaviza!... Ay, ay daha fenası var; Smooth Criminal. Maykıl ceksınn'ın milyonlar sattığı dönem; öcü böcü vokke, öcü vokke (ritim güçlenir, gaza gelinir) öcü böcü vokke öcü vok huuuuv Maykılll, çılgınım ben! Küçüktük pek bilmiyorduk. Ha, büyüdük ne değişti? Hiç... Hâlâ melodisini beğendiğimiz ama sözlerini bir türlü ezberleyemediğimiz, çözemediğimiz şarkıları uyduruyoruz. En masum haliyle; ağzımızı kıpırdatıyor 'söylüyormuş gibi' yapıyoruz. Biraz cesaret, biraz hayal gücü yeterli. Risk? Hüzünlü sözlerde anlamsızca sırıtma, neşeli sözlerde 'acıların çocuğu' gibi kaşları sarkıtma, ağız hareketlerini görüp eşlik ettiğinizi zanneden sanatçının mikrofonu uzatmasıyla dona kalma olabilir... İddialı olmamakta, dozu iyi ayarlamakta fayda var derim. Hani, romantik olmak adına dans esnasında şarkı sözlerini kulağa söylemek gibisinden. Olmaz.. Düşünsenize; şarkı Fransızca, esas oğlan da "bu şarkı sana olan hissiyatımı birebir dile getiriyor, o açıdan kulağına hafiften mırıldanıyorum" havalarında. Sallıyor; "oh amor, vidanjöğ, la vabo" Riskli... Uydurukça, sevilen şarkıda kullanılıyorsa, hele de sözler bağıra çağıra söyleniyorsa mutluluk verir. Stresten arınmış bir yaşam için vazgeçilmedir. Ruh üzerindeki rahatlatma etkisi, coşku seliyle beldeki tabancaya davranıp şarjör boşaltmaya denktir. O yüzdendir ki; uydurmaya devam edin. Bağıra bağıra söyleyin. Etraftan gelen "iiyy, ivvrenç" manalı bakışları umursamayın. Daha çok bağırın! Bakalım onlar daha da çok bağırarak "ivvrenç" diyebilecek mi? Ni­nem diyor ki: Senin aradığın kantar, Bursa'da kestane tartar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.