Bir parasomni, “uyku sırasında gerçekleşen anormal davranış” türünden bahsedeceğiz bugün. Anlaşılması zor, başı yok sonu var, sonu yok başı var! Yapana izansız, dinleyene anlamsız. Çok yaygın bir olmakla beraber tıbbi bir sorun olarak görülmemekte. (Buraya kadar ciddi) B.U.O (Ben Uydurdum Oldu) İstatistik Enstitüsü verilerine göre insanların sadece yüzde kırkı 'mışıl mışıl' uyuyor. Gerçi bu sıcaklarda uyumak pek de mümkün olmuyor ya neyse. Ya geri kalanı? Bıdır Bıdır! Evet, konuşuyorlar... Hem de uyurken...
Uykusunda konuşanlar iki tiptir; çenesini tutamayanlar ve söyleyecek sözü olanlar... Ha, bi de uykusunda bir şey anlatıp sonra gülenler vardır ki (çok geçmiş olsun) bizden değildir kendileri... Neyse ne diyorduk, çileli bir yolculuktur 'uyur konuşur'luk. Rüyadaki diyaloğu sayıklamakla başlayıp, tükürükler saçarak konferans vermeye, aniden yataktan doğrulup nara atmaya, vücut dili de eklenmişse yanındakinin ödünü patlatmaya kadar varabilir.
Eğer uykusunda konuşanlardansanız sabahları sizinle itinayla dalga geçilecektir... "Konuşursam Türkiye sarsılır! " havalarına giremezsiniz. Karizma çizilmiştir, "Uykunda bile konuşuyorsun kızım yeter, aaa!" benzeri azarlar işitilir... Evet ben de mıyır mıyır konuşuyormuşum sürekli, öyle diyolla…
Uyurken bacak bacak üstüne atarak sohbet biçiminden tut, yataktan doğrulup “hııııh, rengine bak” deyip geri yatmaya kadar (kime nispet yapıyorsam artık) geniş bir skalada.
Paranoyak yapar insanı... Her sabah 'acep dün gece gizli sırlarımı aşikâr ettim mi?' korkusuyla uyanılır. "Ne dedimdi, ne anlattım ki?" sorularınıza genelde; "anlaşılmıyordu" cevabı alınır. Bazen de insan, kendi sesine kendi uyanır. Gözler hafifçe aralanır... yakınlarda birileri var mı taranır... Herhangi birinin duymuş olacağından şüpheleniliyorsa 'hâlâ uyuyorum' pozunda durum kurtarılmaya çalışılır...
“Panik yok! Sıfır dolar hâlâ sıfır lira!" diye kükreyenler, "hih hih daha önce hiç penguen sevmemiştim, hımıff... zzz..." şeklinde sevinenler olsa da; konuşulanlar genelde mantıksız, tutarsız ve anlamsızdır!
Tek çare; izole uyuma alanları bulmaktır... Gaflete ve rehavete düşüp milletin yanında "dur şurada azıcık kestireyim" derseniz vay hâlinize. Hele hele de uykunuzda sorulan sorulara cevaben bülbül gibi şakıyanlardansanız...
"Nerede kaldı özel hayatın dokunulmazlığı kardeşim?" diye haykırıyor ve toparlıyorum; efem, “uyur konuşur”luk çok düşünüp pek konuşmayan, hayatı en ince detayına kadar gözlemleyip kendi içinde yorumlayan, zihni karışık kişilerde ve kronik uykusuzluk, stres hâllerinde görülüyor... muş...
Özetle; ayık zamanlar gelmez kâfi, uykuda devam eder teati...
Ninem diyor ki; En kolay uyku boş kafadır.