Her mesleğe, meşrebe, mizaca ve murada göre değişir "yaş günü." Acar bir istihbarat muhabiri için mesela, "Yüksek Askeri Şûra" toplantısının resmi ve ciddi havasını çağrıştırabilir. Lakin Anadolu'nun bazı yörelerinde "derede çamaşır yıkama" anlamında da kullanılır "yaş günü." Maceraperest ve başında hey heyleri ile lise öğrencisi bir genç kız için "yaş günü", şamata ve hediye demektir. Kendisinin de bilmediği hedeflere doğru bir adım daha yaklaşma sevincidir. Ne kadar sevildiğini test günüdür. Yaşı ile birlikte boyunun ve aklının da uzadığını sanma gafletidir. Kendisini "Brunei sultanı" sanma yanılgısının ertesi gün burnuna dayanmasıdır! Unutulmayı seçmiş umutsuzlar için, kişinin bir rakamdan bir başka rakama geçişini ihtiva eden "yaş günü", felaketin en büyüklerinden biridir. Onlu ve yirmili yaşlarda hayat otomobilinin gazına basmak isteyenler için otuzlu ve kırklı yaşlar beyhude bir frene dokunma mücadelesidir. Şatafatlı ve muktedir şoför koltuğundan yolcu tarafına geçişin başladığı ellili yıllardan sonra, arka koltuğa geçilen altmışlı, derken otomobilin dışında kalınan yetmişli yaşlar... Cadde bitiyor cancağızım... Doğru, dünde kaldı düne ait ne varsa... Ufalanıp giden günlerinin ardından, uçsuz bucaksız sandığın ufka gelip dayanıyorsun... Maatteessüf; "yaş günü", hızla tükenen sayılı nefesinin yeni bir yılına başlamasının galasıdır. Onun için de "yaş günü" olsa olsa iyi bir "yaş dökme günü" olabilir insan için... > Ninem diyor ki: Yolma ot hayvana, koyma öğüt insana yaramaz > Profesör Mualla: Bir çiçeğe her gün bakarsanız büyüdüğünü göremezsiniz > Halime Gürbüz ------------------------ > Tablo asma sanatı... * Evinizin güzel bir köşesine asacağınız tabloları veya resimleri yerleştirmenin bile bazı kuralları var... Duvarınıza asacağınız tabloları ya da çerçevelettiğiniz resimleri güzel bir şekilde yerleştirmek aslında hiç de zor değil... Kanepe veya yatağın arkasında yer alacak bir tabloyu, kanepeye oranlamak veya ortalayacak şekilde yerleştirmek, herkesin rahatlıkla yapabileceği bir iş. Peki ya birden çok tablo!.. Birden çok tabloyu yerleştirmenin de kendine göre birtakım kuralları var. Amacınızı belirleyin Resimlerin tek tek kendini göstermesi, aynı zamanda hep beraberken de bir ahenk içinde yer almalarını sağlamak, aslında sanıldığı kadar zor değil. Doğru bir yerleşim düzeni için, duvarınıza asacağınız tabloların her birinin tekniği, teması, hangi döneme ait olduğu ve ne tür bir koleksiyon amacı ile satın alındığını bilmek gerekiyor. Birkaç küçük kuralı bildiğiniz ve onlara uyduğunuz takdirde tablolarınızı ayrı ayrı vurgulayarak asabilirsiniz. Tablolarınızı, mekanlar arası geçişi sağladığı için işlevsel açıdan farklı yerlerde değişik düzenlemelerle sergileyebilirsiniz. Eve girildiğinde insanların hakkınızda ilk izlenimi edindikleri yer olan antrede, tarzınızı anlatan küçük ebatlı orijinal tablolarla sıcak bir atmosfer oluşturabilirsiniz. Merdiven boşluklarına asılan resimler, basamakların ritmine uygun olursa, monotonluğu kırar. Resimleriniz farklı tarzlardaysa, bunları aynı mekanda birbirini görmeyen duvarlara asarsanız, bir bütünlük sağlayabilirsiniz. Farklı büyüklükler için... Eğer farklı büyüklükte resimler asacaksanız göz hizası orta nokta olarak kabul edilmeli. Eğer bir kanepenin arkasında olacak ise resim ile kanepe arasında en az 20 cm'lik bir mesafe bulunmalı. Resmin altında büfe varsa, büfenin üstünde vazgeçilmez bir obje duruyorsa, resmin ölçüsü çok büyük olmamalı ki; 25 cm. yukarı asarak obje ile resmin birbirini engellememesi sağlanmalı. Ayrıca resim kesinlikle tavana 45 cm'den fazla yaklaşmamalı. Büyük resimler geniş bir antre veya büyük bir salonda kullanılmalı. > Bebeğinizin cildini koruyun İSTANBUL- Bebeklerin cildi yetişkinden daha ince, hassas ve daha az yağlı olduğu için, enfeksiyon riskine karşı anne-babaların bazı tedbirler almaları gerekiyor. Uzmanlar, bebeğin banyosunu yaptırırken yumuşak bir ürün kullanmak ve bebe yağı gibi nemlendirme gücü yüksek bir ürün ile cildini sürekli nemli tutmak gerektiğini belirterek şu tavsiyelerde bulunuyor: "Pamuklu elbiseler" "Aşırı cilt kuruluğu olan bebeklerin banyosunda kullanılan ürün ve bol bebe yağı ile cildi nemlendirerek bebeği rahatlatmalı. Çünkü aşırı kuruluk geçmezse kaşıntı ve giderek ekzema belirtilerine dönüşür ve bu bebeğin rahatsızlığını arttırır. Bebeğe, üzerine sıkı oturmayan bol pamuklu giysiler giydirilmeli. Çok sıcak, çok soğuk ve rüzgârlı ortamlardan, ev bitkilerinden, evcil hayvanlardan, polenlerden ve sigara dumanından uzak tutulmalı. Bebeğinizin bulunduğu ortamın hijyenik şartlarına ve bebeğinizin bakımında temizliğe önem verin. Bebeğinizin cilt bakımında kullandığınız ürünlerin hipoalerjik, pH değerleri nötral ve yumuşak formüllü olmasına dikkat edin." > Ziya Sandıkçıoğlu > Ne pişirelim? > Karnabahar çorbası Malzemeler: > 1 küçük karnabahar, > 2 adet soğan > 2 çorba kaşığı margarin > 2 su bardağı tavuk suyu > 1 tatlı kaşığı Hindistan cevizi > 1 tatlı kaşığı hardal tozu > 2 su bardağı süt > 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri > 1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber > Yeteri kadar tuz... Hazırlanışı: Soğanı soyup küçük küçük doğrayın. Margarini tencerede eritip soğanı pembeleşinceye kadar kavurun. Karnabaharı yıkayıp doğrayın ve tencereye ekleyin. Üzerine tavuk suyu, Hindistan cevizi ve hardal tozunu ilave edip karıştırın. 20 dakika pişirin. Kaşar peynirinin yarısını, tuz ve sütü ilave ederek kısık ateşte 5 dakika daha pişirin. Çorbayı servis kaselerine paylaştırıp üzerine kırmızı toz biber ve kalan kaşar peynirini serperek sıcak servise sunun.