Yer yer ka­ri­yer

A -
A +

"Bu za­man­da adam gi­bi adam yok kar­de­şim. Aah, ah.. Es­ki er­kek­le­rin yü­re­ğin­de man­gal ya­kı­lır, bı­yı­ğın­dan adam ası­lır­dı." Pe­ki­i, ya o es­ki ka­dın­lar ne­re­de?.. Ha­ni o adı­na man­zum­lar ya­zı­lan, kir­pik­le­ri ok olup yü­rek­le­ri de­len, bir na­za­rı ci­ha­na de­ğen ka­dın­lar ne­re­de? Ne­re­de­ler mi? Ka­ri­yer yap­ma­ya git­ti­ler kar­deş. 18:30'da iş­ten çı­kı­yor­lar ama me­sa­iye ka­lır­lar­sa bil­mem. Bi­lim, eği­tim adı­na uğ­raş ve­ren­ler, za­ru­ret se­be­biy­le ça­lı­şan­la­ra sö­züm yok. Ama fa­al, mo­dern ka­ri­yer ka­dı­nı kim­li­ğiy­le mas­ke­li ba­lo­ya ka­tı­lan­la­rı en­te­re­san bu­lu­yo­rum. Ka­dın do­ğa­sı ge­re­ği na­rin­dir, ağır yü­ke, ağır işe ge­le­mez. Bir er­kek gi­bi ça­lı­şıp, er­kek­ten da­ha faz­la yo­ru­lup, bir de ev­de evin ka­dı­nı ol­mak baş­lan­gıç­ta yü­ke, za­man için­de de de­for­mas­yo­na se­bep ola­cak­tır. Ka­dın­lı­ğı­nın de­for­mas­yo­nu­na. Evet, yan­lış oku­ma­dı­nız. Ka­dın kı­lı­ğın­da adam­cı­lık oy­na­mak, ka­dı­nın ka­dın­lı­ğı­nı de­for­me ede­cek­tir!.. Sa­bah itiş ka­kış bin­di­ğin oto­büs­te ak­bi­lin "Dır­dı­ııt" se­siy­le uya­na­cak, zor be­la işe ula­şa­cak­sın. Gün bo­yu bir­kaç en­tri­ka sı­yı­ra­cak, eğer bu ko­nu­da ye­te­nek­liy­sen bir ta­ne de sen sa­vu­ra­cak­sın... İki üç ha­ta ya­pa­cak, üç beş or­ta öl­çek­te bir de sağ­la­mın­dan fır­ça­la­na­cak­sın... Nor­mal, anor­mal, ta­nı­dık ta­nı­ma­dık bir yı­ğın in­san­la mec­bu­ren mu­ha­tap ola­cak­sın... İş yü­rü­sün, mü­dür kız­ma­sın di­ye tak­la­lar ata­cak­sın. "Mem­duh Bey, yük­le­mem var ya­rın. Mal­la­rı ye­tiş­ti­ri­niz lüt­fen." di­ye baş­la­yıp "Gö­zü­nü se­ve­yim be abi, ye­tiş­tir şu mal­la­rı yav!" nok­ta­sı­na ta­şı­na­cak­sın... Ne­za­ke­tin, za­ra­fe­tin, za­ma­nın, ne çok öz­gür­lü­ğün yağ­ma­la­na­cak an­la­ma­ya­cak­sın! Bu­ra­lar çok dra­ma­tik ol­du san­ki... Ya­ni di­ye­ce­ğim odur ki hem­şi­re, ih­ti­yaç yok­sa hır­pa­la­ma­ya­lım ken­di­mi­zi. Elin pat­ro­nun­dan fır­ça yi­ye­ce­ği­ne ev­de­kin­den fır­ça ye. Hem zam için di­lek­çe­ye de ge­rek yok. Ev­de­ki 'söz­de' pat­ro­na iki diş kap­ris en âlâ di­lek­çe iş­te. İzin için kıv­ran­ma, "Al­la­hım, ben bu ka­dar iş­le na­sıl ba­şa çı­ka­ca­ğım!" de, üs­tün­den to­par­la, adam işe sen kom­şu­ya sa­bah kah­ve­si­ne. Uğ­raş­ma. Tak ta­kış­tır, sür sü­rüş­tür. Bi­raz­dan di­zi de baş­la­ya­cak. Uzat ayak­la­rı­nı şöy­le ka­ne­pe­ye... Bir de tür­kü iliş­tir di­li­ne. "Ka­ri­yer buy­sa kar­de­şim, nı­rı nım, ben şöy­le ka­ne­pe­ye ili­şe­yim, nı­rı nım" Ni­nem di­yor ki: Al­tı­nı zap­tet­me­ye, gü­müş­ten el is­ter.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.