Sıradan bir anne sıradan bir yaramazlık yapan oğluna terlik fırlatmaktaydı... Aynı anda ama farklı bir yerde; "Bizi resmen tehdit ediyorlar" diye gürledi amiral, elindeki içe hilal yapmış terliği masaya vurarak... Kılkapyon gezegeni uzun süredir yabancı cisimlerin istilasındaydı. Acil durum toplantısıydı ve galaksinin tüm savunma ekibi oradaydı. "Bu silah, atmosferik güç alanını delip geçiyor, savunma teknolojimize (Zııt Erenköy) dedirtiyor, ışın kılıcıyla kesilmiyor! Ve siz hâlâ bu cismin ne olduğunu bulamadınız!" Gergin bir bekleyiş hakimdi ki köprüden nara yükseldi: "Kaptan! Sinyaller bu silahın; Dünya yüzeyi, 26/45 Türkiye'den fırlatıldığını bildiriyor." "Ahha! Derhal Dünyaya bir araştırma ekibi yollansın!" *** Görev için; sinema endüstrisi sayesinde dünyalılara yakınlaşan 'Mıstır Spak' seçildi. Mr. Spak, son model bir uzay gemisiyle iki uzun yol hostesi istedi, bir de "Akşamları sahilde çevirme var geminin ruhsatını üzerime yapın" dedi. Kılkapyon gezegeni çaresizdi, hepsini kabul etti... Bir ay sonra rapor ellerindeydi: Adı: Ateşlemesiz silahlardan Anne terliği. (Terlik: Dünyalı annelerin taşa ve yaşa basmamak için kullandığı ayak korungacı) Bu hafif topuklu, düşük maliyetli ve ortopedik, satışı-alışı yasal, ekonomik ve işlevsel silahlar ev içi savunma sanayiinde "Kabahat güdümlü çocuk savar" olarak bilinmekte.. Kalibre: 35-41 numara. Şarjör kapasitesi: Tek atımlık, iki atımlık (terliğin öteki teki), anne ikmal yapabileceği noktalara yakınsa (ayakkabılık gibi) çok atımlık Ateşleme hızı: Annenin sinir katsayısı ve iç basınçla doğru orantılı. "Fahricaaan in koltuğun tepesinden, üzülüyorum bak annecim..." Dünyalı çocuk pis pis sırıtır, anne sinirlenir. Kıvrak bir ayak bileği hareketiyle ayaktan ele geçirilen terlik, taaa salonun öteki ucuna uçup haylazın kafa ya da popoda "paaat"layabilir. Menzil: Veledin ebatlarına, iç ve dış mekana göre değişken. Anne 360 derece dönebildiğinden, elindeki terlik de o kadar dönebilir. O şirin terliklerin fiyonk, toka, pul, nakış kısımlarında ısı sensörleri mevcuttur. Sinirli bir annenin elinde çocuğu vurana kadar havadan kovalayan 'inter galaktik' bir füzeye dönüşebilir. Yani yerde dolma saran anne, mutfak kapısından "geliyorum ben orayaa!" diye bağıran anne, camdan "Çabbıııkk eve" diye seslenen anne; uzun menzilde saliselik atışla terliğini iki kaşın arasına çakabilir... Tahrip gücü: Hedef genellikle sırt ve belden, nereden geldiğini anlamaya fırsat bulamayacak kadar meşgul olduğu durumlarda ise (çekmece kurcalama, burun karıştırma, kibritle oynama vb.) genellikle kafadan isabet alır. Ergenlik çağı bunalımları ve sonrasında tahribat yüksektir. Salonu terk esnasında anneye sokuşturulan laf, terliğe itici güç kazandırır... Falsolu atışla beyincikten, koşarak kaçılsa da koridorun köşesinden sektirerek belden vurulabilinir. Ölümcül olmasa da; hedefin yakıt deposuna isabet etmesi, (aç parantez, mide) onu yere indirir. Balistik incelemelerde beş kardeşin ayak versiyonu tespit edilir. Darbe güçlü ise, ayak numarası da... Sonuç: Gezegeninize ulaşan bu silahların sizinle bir alakası olmayıp, kaşınan velet/fırlatılan terlik enflasyonu durumu açıklamaktadır. Gelecekte, tıpkı eskilerinin de yaptığı gibi, bu anneler afişlerde geleceğe umutla bakan politikacı duruşuyla "ben çocuğuma fiske bile vurmadım" diyeceklerdir. Saygılar... > Ninem diyor ki: Dal budağıyla gürler > Profesör Mualla: Gecenin uzunluğunu hastalar bilir. > Halime Gürbüz ------------------------- > Kıyafete uygun çorap seçin * Çorap seçimini küçümsemeyin. Kadınlar için oldukça hassas bir konudur bu... Kıyafetlere göre çorap seçimi konusunda fikriniz yoksa işte size yol gösterecek öneriler... Çorap rengini; ayakkabı ve pantolonun rengine göre seçin. Pantolon ayakkabının renginden açık tondaysa, daha açık renk çorap tercih edilmeli. Siyah elbisenin altına kesinlikle kahverengi ayakkabı ve çorap giyilmemeli. Açık gri takımların altına ancak gündüz kahverengi ayakkabı giyilebilir. Gri, bej, haki rengi pamuklu kumaştan hazırlanan yazlık elbiseler ve 'jean'ler; bordo veya kahverengi ayakkabı ve buna uygun çoraplarla giyilebilir. Kahverengi ayakkabı, kahverengi çorapla ve bordo ayakkabı bordo çorapla giyilir. Sporda beyaz çorap... Beyaz çorabı spor yaparken beyaz bir spor ayakkabı ile giyebilirsiniz. Beyaz pantolonun altına gündüz açık kahve ve bej rengi ayakkabılar gider. Bu sebeple çorabın rengi, ayakkabıdan biraz daha açık renkte olabilir. Siyah pantolon ya da takım altına ten rengi çorap hoş durmaz. Siyah pontolon altına, siyah çorap ve ayakkabı giyilir. Elbise ve etek giyenler ise, doğal görünüm vermek için ten rengini tercih etmeli. Elbise ya da eteğe uygun renkte çoraplar da seçilebilir. > 'Yüksek topuk' ayağı bitiriyor!.. Yüksek topuklu ayakkabıların ayak ve ayak bileği hastalıklarına sebep olduğu belirtildi. Ayak ve Ayak Bileği Hastalıkları Merkezi yöneticisi Opr. Dr. Umur Aydoğan; ideal topuğun 2-2.5 cm arasında olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Yüksek topuklu ayakkabılarda tarak kemiklerine daha fazla yük bindiği için ağrı kaçınılmaz. Çalışan kadınların gün boyu dinlenemeyen ayaklarını yüksek topuklara mahkum etmemesi gerekiyor. Dümdüz ayakkabı da iyi değil, çünkü topuğa binen yükü artırıyor. Sivri burunlu ayakkabılar ise tarak kemiklerini ezerek, sinir sıkışmasına neden oluyor." Aydoğan, ayakkabı seçiminde göz önünde bulundurulması gereken kriteri de şöyle anlattı: "Ayakkabıyı iki saat yürüdükten sonra satın almak gerekiyor. Çünkü bu zaman diliminden sonra ayak şişer ve ayakkabının rahat olup olmadığını daha iyi anlarsınız." Ayak hastalıklarının yüzde 70-80'inin cerrahi müdahale olmadan rahat ayakkabı seçimi, ayakkabı içine konulacak yükseltmeler, alçaltmalar, kişiye özel tabanlıklar gibi basit önlemlerle düzeltilebileceğini belirten Aydoğan, hastaların genellikle son aşamada doktora başvurduğunu ifade etti. > Püf noktası > Patlıcanları pişirmeden önce tuzlayın ve bir süre bekletin. Daha sonra soğuk sütten geçirin ve kurulayın. Patlıcanlar daha lezzetli olacaktır... > Kek kalıbınızın içine hamurunuzu dökmeden önce ortasına bir şerit alüminyum folyo koyun. Böylece kekinizi pişirdikten sonra kolayca çıkarabilirsinız... > Fırında patates yapmadan önce 10-15 dakika haşlayın ve çatalla delin. Böylece daha kolay pişecektir... > Bayatlamış ekmeklerin üzerine su serpin ve folyo kağıda sarıp 5-10 dakika fırınlayın. Böylece taptaze olacaktır... > Hamuru açarken sertleşmemesi ve kıvamının bozulmaması için; bir naylon poşete koyup merdane ile yuvarlayın... > NE pişirelim * Kazan kebabı Malzemeler: 4 tane patlıcan, 400 gr. kıyma, 4 yeşil biber, 4 domates, 2 soğan, 1 yemek kaşığı salça, tuz, karabiber, kırmızı biber, 2 bardak su, 1 yemek kaşığı zeytinyağı. Hazırlanışı: Patlıcanlar soyulur. 5 eşit parça enine kesilir. Kıyma içerisine tuz, karabiber, ince doğranmış bir soğan ve kırmızıbiber ilave edilerek yoğrulur ve ceviz büyüklüğünde parçalara ayrılır. Patlıcanlar; bir parça et, bir parça patlıcan şeklinde yerleştirilir. Öte yandan bir tencereye 1 yemek kaşığı zeytinyağı, halka şeklinde doğranmış soğanlar, rendelenmiş bir domates konur. Bunların üzerine sıralanan et ve patlıcanlar yerleştirilir. Ayrı bir kapta domates salçası suda eritilip üzerine tuz, karabiber atılır ve patlıcanların üzerine dökülür. Kabuğu soyulan domatesler ve biberler halka şeklinde doğranır ve tencereye konur. Hazırlanan bu malzemenin üzerine bir tabak kapatılır ve kısık ateşte pişirilip servis yapılır...