Yüzme dersleri

A -
A +

Suyu sadece bardakta görmüş olanlardan mısınız? Yoksa sığ denizde diz hizasına gelince suya oturup, kıyıdakilere "Baak, oturdum" diyenlerden mi? Etrafa kum sıçratarak koşa koşa denize atlayıp, az bir şapırdatıp, yüzmeden geri çıkıp aynı hareketi tekrar mı yapıyorsunuz? "Solungaçlarım olsaymış keşke" diye hayıflanıyor musunuz? Bacak kadar çocuklar seri hareketlerle derinlere kulaç atarken, siz yüzme bilmediğiniz için kendinize saydırıp sahilde mi oturuyorsunuz? Durun! Yüzmeyi öğrenmek o kadar da zor değil... Öncelikle ruh durumuzu olaya hazırlayın. Ayağı, havuz kenarında salınan Banu Balkan modeli kıvırıp, baş parmaktan dik olarak suya sokun. Soğuk değil mi? Fokurdasa da size soğuk gelecektir, bu suya gireceksin dava kapanmıştır! Dal suya, gel göğüs hizası derinliğe. Suyun üzerinde durmayı başardıktan sonra gerisi hikaye. Çocuk olsanız iş kolay, yatırılacaksın yüzüstü su üzerine, eğitici su içinde karnından destekleyecek sağ elle "kaç okka gelir bu?" hareketiyle... Sizde bu pek mümkün değil maalesef, suyun kaldırma kuvvetine kuvvet... Baktın batıyorsun, bacakları suda bisiklet çevirir gibi, elleri de "Gel bana gel bana" jestiyle çevir. Kafayı da dik tut elbet! Kolları ileri uzat, avuç içleri birbirine bakar biçimde. Az bir elleri yapıştır, sanki daldaki sallıyor da sen aşağıdan elmayı tutacakmışsın gibi... Sol kol sola, sağ kol sağa suyu yararak hızla ittir; "Açılın ben doktorum" hareketi!.. Senkronize olarak ayakları sırayla tempolu çırp. Oluyor gibi, ha gayret sökeceksin yüzmeyi. Çırp, çırp, bat, su yut, çık, tükür, kollar, bacaklar, çırp, debelen, çırp, su yut, alabildiğine tükür... Kulaçla yüzmeye gelince... Kolları dirsekten bük, eli dik daldır suya, çek suyu geri. Kimileri pek bir narin daldırır suya, kolu eli. O eller öyle kadife perde okşar gibi olmayacak! Stilde tatmini yaşamak için eller; Sevda Gemirel ablamızın "Ne dedin sen, ne dedin sen? Şakkada!" olayındaki tokat gibi inecek suya. Eeel, bilek, kool suya girdi, sertçe suyu geri ittirdi, öbür kol aynı hareketi tekrarladııı... Kıyıda prova yapın. Baş kural; sudan korkmayın! Suratınıza, sirkeli salata sosunu tek dikişte içmiş ifadesi takının. Tophane delikanlısı duruşu alın. Omuzun biri eğik. Yürürken sağ kolu, dirsekten büküp ileri attırıp geri çekerek beden dilinizde "Hadi leynn!" dedirttirin. Sonra sol kol, "Hadi leynn, hadi leyn!" Sonra bunu su içinde tekrarlayın. Bu kadar basit! Tek husus kaldı; kulaç atarken kafanın durumu. Başı kaskatı su dışında tutmayın, gövde dibe çöküyor. Kulaçlarınızla eş zamanlı olarak başı sağa ve sola hareket ettirin. Bir tarafta nefes alıp, diğer tarafa döndüğünüzde nefesi verin. Edirne'den çıktım yola, selam verdim sağa sola hareketi... Vee, son rötuş; surata kondurulan eksiğiyle fazlasıyla, dolgusuyla köprüsüyle ortaya serilen otuz iki dişle kombine "Yüzmeye geldim, bir de ben mutluyum" ifadesi... Şimdilik pek fazla stil şekil yapmaya kalkışmayın. Yok köpekleme, yok kelebekleme, yok kurbağalama... Zaten yuttuğunuz tuzlu sular sizi kıyıda kurbağa-lama moduna sokacaktır, meraklanmayın... Öğrettik diye havalara girmeyin, çok açılmayın! Dubayla uğraşmayın, yakalayacağız, hava yapacağız diye deniz topu peşinden Yunan adalarına akmayın, başımızı belaya sokmayın. Paletiniz ivmeli, yüzüşünüz keyifli olsun... > Ninem diyor ki: Su çukurunu, yel tepesini bulur. > Profesör Mualla: Kartalın beğenmediğini kargalar kapışır. > Halime Gürbüz ----------------------- > Kaş yaparken göz çıkarmayın * Kaşlarınızı şekillendirme konusunda şüpheleriniz varsa, yapamayacağınızı düşünüyorsanız kaşlarınızı almayın. Kaşların başlangıcının burun deliği ile aynı doğrultuda olması ve gözün dış köşesine kadar uzanması gerektiğini unutmayın! Kaş almayı hafife almayın, kaş şeklinizin ruhunuzu ve duygularınızı yansıttığını, yüzünüze anlam kattığını unutmayın. Genel olarak, kaş almak dağınık görünümü düzenlemek için yapılır. Son dönemlerde ise bu iş, dünyada ve ülkemizde yüze farklı bir anlam katmak için profesyonel kaş tasarımcıları tarafından yapılıyor. Ortasını çok fazla almayın Kaşların başlangıcı burun deliği ile aynı doğrultuda olmalı ve uzunluğu gözün dış köşesine kadar uzanmalı. Kaşınızı yukarı doğru çok incelttiğinizde gözleriniz çok küçük görünür. Kaşlarınızın ortasını çok fazla almanız ise; size şaşırmış, baykuşa benzer bir ifade verebilir. Eğer kaşlarınızı şekillendirme konusunda şüpheleriniz varsa, yapamayacağınızı düşünüyorsanız kaşlarınızı almayın. Bu konuda kendinize güvenseniz bile, alınan kaşın geç çıktığını aklınızda bulundurarak birer birer alın. Kaşlarınızı fazla acıtmadan ve tahriş etmeden almanın yolları var. Kaş almaya başlamadan önce, sıcak bir duş alın. Bunu yapamıyorsanız yüzünüzü sıcak suyla yıkayın ya da bir süre kaşlarınızın üzerinde sıcak suyla yıkanmış ufak bir sıcak havlu bekletin. Buz kullanmayın Ne yaparsanız yapın ama bölgeyi buzla uyuşturmayın. Buz, gözenekleri kapatır ve kılları çekmenizi zorlaştırır, daha çok ağrıya neden olur. Cımbızla kaş almayı bitirdiğinizde, elinizi yüzünüzü iyice yıkayın. Bir pamuk kullanarak enfeksiyonu önleyici temizleyicilerle de silebilirsiniz. > Balkonlarınızı şenlendirin Bahçeniz yok diye üzülmeyin. Balkonunuz için hazırladığımız önerilerimizi uygulayın yeter! Yazın renklerini taşıyan çiçek desenli iki masa örtüsü alın. Birini balkon demiri üzerine örtün. Böylece sokağın karmaşasından ya da komşu evin çatısını görmekten kurtulun. Yere, kalınca bir iki minder atın. Üzerine de diğer örtüyü serin. Birkaç yastık, biraz çiçekle balkonunuzu bahçeye dönüştürün. Eski sepetlerinizi sprey boyalarla renklendirin. İçlerine saksıları oturtun. Veya iki kafes edinin. İçlerine minik saksılarda çiçekler koyun. Çevresini de yapay çiçeklerle süsleyin. Yan yana asın. Balkonunuzu çimlendirebilirsiniz. Nasıl mı? İyi bir su izolasyonu ve yeterince yüksek bir kapı eşiği yaptırarak balkonunuzu bahçeye dönüştürebilirsiniz. Önce topraklandırın, üzerine çim tohumları atın, en üst kata da toprak dökün. Bir buçuk ay bekleyin. İsterseniz çim rulo edinerek, toprağın üzerine serin ve keyfini çıkarın. Bitkileri ekin, toprağını değiştirin, kısaca bol bol toprakla uğraşıp, yeşilliklerle içinizi neşe ile doldurun. Kullandığınız çapa, tırmık gibi malzemelerinizi de balkon duvarına asın. Hem yer kaplamaz, hem de dekoratif olur > Nasıl bir eşsiniz? Eşinize karşı alışkanlıklarınız, sizin nasıl bir eş olduğunuzu ele veriyor. Sevginizi ifade etme tarzınızdan üzüntülerinize, paylaşımlarınızdan ruh halinize kadar birçok konuda aşağıdaki duygusal test, kendinizi tanımanız için size yol gösterecektir... Sorulara cevapları bu puanlarla verin: Az (1) Sıklıkla (2) Her zaman (3) * Duygusal test 1. Her durumda stresimi yenebiliyorum. ( ) 2. Alışkanlıklarımın ve duygularımın esiri değilim. ( ) 3. Eşim için rahatımdan fedakârlık yaparım. ( ) 4. Yanlış yapmamak için kendime hâkim olurum. ( ) 5. Sevgimi açıkça ifade ederim. ( ) 6. Her zaman yeterince iyimserim. ( ) 7. Günlük hayatta eşimi çok az eleştiririm. ( ) 8. Günlük hayattaa eşimi çok az sinirlendiririm. ( ) 9. Eşime güvenirim, bu konuda promlemlerim yok. ( ) 10. Cinsel mutluluğu önemserim. ( ) 11. Evin düzenli olmasını önemserim. ( ) 12. Birlikte yemek yemek beni çok mutlu eder. ( ) 13. Eşimin morali bozuksa hemen anlarım. ( ) 14. Eşimle göz teması kurarım. ( ) 15. Eşimin iyi davranışlarını takdir ederim. ( ) 16. Olaylara sadece kendi açımdan bakmam. ( ) 17. Alışverişte sadece kendi ihtiyacımı düşünmem. ( ) 18. Eşimin iyliği için riske girebilirim. ( ) 19. Eşimi mutlu görmek beni mutlu eder. ( ) 20. Keyfini bozacak şeyler yapmamaya dikkat ederim. ( ) > Değerlendirme 0-20 puan: Ortalamanın altındasınız. Uzman yardımı almanızda fayda var. 20-40 puan: Ortalama durumdasınız. Daha mutlu olmak için çabalayın. 40-60 puan: Örnek gösterilecek bir eşsiniz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.