Cambazın biri, eşeği yularından çekip gelmiş pazara. Bir başka cambaz yanaşmış:
“Kaça bu eşek?”
“Bin lira!”
“Aldım gitti, ver elini helalleşelim!”
Birkaç kişi alıcının kulağına fısıldamış:
“Yahu görmüyor musun, bu eşek topal. Onun için ucuza verdi!”
“O eşek topal değil, tırnağının arasına taş kaçmış. O yüzden topal sanıp ucuza elden çıkarmaya bakıyor!”
Eşeği satana koşmuşlar:
“Yahu bu eşek topal değilmiş, tırnağına taş kaçmış!”
Satıcı gülmüş:
“Eşek topal olmasına topal da öyle sansınlar diye taşı tırnağına ben koydum!” Alıcıya koşmuşlar:
“Yahu bu eşek gerçekten topalmış, taşı o koymuş. Seni de kandırdı, parayı aldı!”
Alıcı dövünmeye başlamış:
“Vay sahtekâr vay! Eğer verdiğim para sahte olmasaydı, beni kazıklayacaktı!!!”
İşte zamane insanının ahlâk yapısının özeti… Yalan söylediklerini biliyoruz.
Yalan söylediklerini biliyorlar.
Yalan söylediklerini bildiğimizi biliyorlar.
Yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini biliyoruz.
Ama hâlâ yalan söylüyorlar. Bıkmadan usanmadan…
Ninem diyor ki; ‘Ah’ alanın ‘vah’ı bitmez.
Halime hanım bu kadar güzel lafları nerde buluyorsunuz hepsi bir birinden güzel. emeğinize sağlık
Çok beğenerek takip ediyoruz .Hem gülüyoruz hem de düşünüyoruz.
Severek takip ediyoruz.Her yazınızı ayrı beğeniyorum.Hergün yazın inşaAllah.Biz mutlu oluruz.
Harikasınız…Bayılıyorum size!
muhteşem..