ABD Başkanını arıyor

ABD'de 2004 Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimi için korkunç bir yarış var. Başkan Bush'un iç ve dış politikalarıyla bambaşka bir konuma giren ABD için çok kritik bir seçim olacak gelecek yılki yarış... Başkan Bush, 2000 yılında mahkemeyle kazandı(rıldı)ğı seçimde, Başkan Clinton'dan, "dünyanın gıbta ettiği bir Amerika'yı" devir almıştı. Ancak kimsenin beklemediği şekilde beceriksiz bir başkan profili ile, ülke ekonomisini büyük bir sıkıntının içine soktu. Amerika'da işsizlik ve fakirlik çığ gibi büyürken, bütün dünyanın hayranlık duyduğu "Amerikan Hülyası" yerini, "nefrete" bıraktı. Bugün sadece İslam ülkelerinde değil, Japonya'dan Avrupa'ya, Batı'da ve Hıristiyan dünyasında bile Amerikan aleyhtarlığı yüzde 70'leri aştı. Özgürlüklere paydos Özellikle 11 Eylül meşum saldırısından sonra Başkan Bush Amerika'yı bütün dünya ile kavga eden bir konuma soktu. Herkesi "benden mi düşmandan yana mısın" diye acaip bir tasnife tabi tuttu. Kendi vatandaşlarını bile fişleyen ve hürriyetlerini kısıtlayan şüpheci bir başkan oldu. Özgürlükler ülkesini, insan haklarının birer birer rafa kaldırıldığı ve giderek daha baskıcı olan bir polis devletine dönüştürdü. Başkan Clinton'ın deyimi ile, "Amerikan halkını terör ve güvenlik endişeleri ile, her olayı siyah veya beyaz olarak gören bir konuma" soktu! Toplumun ruh sağlığını bozdu. İşin en hazin yanı, o ünlü sorgulayıcı Amerikan medyasını bile teslim almayı ve yaptıklarına karşı sessiz kalmasını sağladı, Başkan Bush! Başkan Clinton "The American Prospect" dergisine verdiği mülakatta, bu durumu eleştiriyor. Amerikan kamuoyunun ve medyasının artık Başkan Bush'u ve politikalarını sorgulamasının zamanının geldiğini bildiriyor. 11 Eylül sonrasının herşeyi siyah ya da beyaz gören keskinliğinin terkedilmesi gerektiğini söylüyor. Clinton'dan Bush'la savaşın mesajı Clinton, partisi Demokratlar'ın silkinerek, Bush'un politikalarındaki yanlışlıkları bir bir ortaya dökmelerini istiyor. Demokratlar'ın, ABD'yi Bush'dan nasıl kurtaracaklarını çekinmeden anlatmalarının gereğini vurguluyor. "Başkan Bush'un 'Demokratlar ulusal güvenlik konularının önemini kavrayamazlar!' aldatmacasından korkmadan, kendisine ve yanlış uygulamalarına açık tavır konulmalıdır!" diyor. (Clinton'ın gelecek yılki seçimlerle ve Bush'un yanlışları ile ilgili görüşlerinin anlatıldığı mülakatın tamamı için lütfen www.prospect.org sitesine bakınız.) Zaten Washington'da gelecek hafta (28-29 Ekim) bu maksatla büyük bir konferans düzenleniyor. Amerika'nın yeni güvenlik stratejilerinin ve Bush'un dış politika yanlışlarının tartışılacağı konferansa çok geniş bir katılım bekleniyor. ABD ekonomisinin durgunluğu ve dünyada giderek artan Amerikan aleyhtarlığı 2004 Kasım'ındaki seçim için Başkan Bush'un en büyük dezavantajları. Bush, ikinci bir dönem için kazanmanın zorluklarını da çok iyi biliyor. Ancak Demokratlar, seçim öncesinde Bush'un Amerikan halkının tedirginliklerini istismar edecek yeni manevralarından korkuyorlar. Afganistan ve Irak savaşlarına ilaveten yeni krizlerle ve savaşlarla Amerikan halkının vatanseverliğini tekrar seçim malzemesi yapmasından endişe ediyorlar. Sonuçta, Amerikan halkı, Başkan Clinton dönemini mumla arıyor. Ama bu arayış, gelecek yılki seçimlere nasıl yansıyacak? Bush ile bir 4 yıl daha mı, yoksa Beyaz saray'da Demokrat bir başkan olabilecek mi? Bekleyelim görelim...