Nabucco doğalgaz boru hattı projesinin imzalanması, ABD'de de büyük ilgi gördü. Amerikan basınında bu projeyle, Türkiye'nin önemli bir avantaj elde ettiği konusunda geniş yorumlar yapıldı. Christian Science Monitor gazetesi, "enerji uzmanlarının, bu önemli boru hattını hem dev bir enerji kaynağı, hem de siyaset ve diplomasi alanında stratejik bir fonksiyonu olacağını gördüklerini" yazdı. Öte yandan önceki gün Washington'da Brookings Enstitüsü'nde, "Türkiye, Rusya ve Bölgesel Enerji Stratejileri" konulu bir konferans düzenlendi. Konferansta Doğu-Batı enerji koridoru, Türkiye-Rusya ilişkileri, Avrasya'da stratejik rekabet ve ABD ile Avrupa Birliği'nin enerji politikaları geniş biçimde tartışıldı. Konferansın öğleden sonraki oturumunun ana konuşmacısı ise, ABD Dışişleri Bakanlığı Avrasya Enerji Özel Temsilcisi Büyükelçi Richard Morningstar'dı. Morningstar, enerji konusunda ABD'deki en önemli ve tecrübeli isimlerden birisi. Başkan Clinton döneminde aynı görevde bulunan Morningstar, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın isteği ile yıllar sonra yeniden bu kritik görevi üstlendi. Morningstar, Bakü-Ceyhan boru hattının konuşulduğu 1990'lı yıllardan beri Türkiye'nin önemini ve enerji konusunda oynayacağı büyük rolleri çok iyi bilen birisi. Önceki günkü toplantıda bu durumu tekrar dile getirirken şöyle konuştu: "Bakü-Ceyhan hattı konuşulurken, çok kimse 'bu bir hayaldir, gerçekleşmez' diyordu. Ama hayaller gerçek oldu. Nabucco çok daha önemli ve stratejik bir proje. Ama bunun gerçekleşeceğine şimdi herkes inanıyor. Enerji güvenliği, global bir konu. ABD, enerji taşıma yollarının artmasını, bu konuda birçok ülkenin iş birliği yapmasını, bölgesel istikrar ve enerji güvenliği için gerekli görüyor. Avrupa Birliği'nin enerji ihtiyacına cevap veren ve enerji güvenliği sağlayan bu tip projeleri destekliyoruz. Bunlar ne bir oyun, ne de Rusya'ya karşı hareketlerdir. Çok yönlü iş birliği projeleridir. Türkiye, enerji konusunda çok önemli bir güç oluyor." Nabucco'yu sadece bir doğalgaz taşıma projesi olarak görmemek lazım. Avrasya'da yeni bir süper güç ekseni oluşuyor. Bu yeni mihver, ABD-İngiltere (Avrupa Birliği)-Türkiye eksenidir. Türkiye, bu eksenin en kilit ülkesidir. Türkiye'yi, "Avrasya'nın Amerikası" olarak görmek, hiç de yanlış olmaz. Türkiye, bu stratejik misyonun hakkını gereği gibi üstlenecek ve sürdürebilecek bir durumdadır. Osmanlı'dan gelen tecrübesi, Avrasya'nın tam ortasındaki stratejik konumu ve hızla geliştirdiği demokrasisi ile yükselen bir yıldızdır. Nabucco'nun daha bir başlangıç olduğunu düşünüyor, Türkiye'nin uluslararası arenada etkinliğinin ve gücünün giderek daha da artacağına inanıyoruz.