Başbuğ'un mesajları

Washington'da tam bir Türk haftası yaşanıyor. Amerikan-Türk İş Konseyi ATC ile Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi DEİK'in ortaklaşa düzenledikleri konferans sebebiyle iş adamları, diplomatlar, bürokratlar, askerler ve politikacılardan oluşan zengin bir Türk heyeti var Washington'da... Bu yıl 28. yapılan mutat konferansı daha ilginç kılan hususların başında, 8 yıllık Bush döneminden sonra ABD'de yeni bir yönetimin işbaşında olması geliyor. Başkan Obama'nın bütün dünyaya "biz farklı bir yönetimiz, eski yanlışları tekrarlamayacağız, kaybettiğimiz itibar ve ağırlığı tekrar kazanacağız" mesajlarını vermeye çalıştığı bir dönemde gerçekleşti konferans. Türk-Amerikan stratejik ilişkileri, tarihinin hiçbir döneminde bugünkü kadar önemli ve hayati olmadı! Zaten bundan dolayıdır ki hem Türk hem de Amerikan genelkurmay başkanları 25 yıl aradan sonra ilk defa birlikte bu konferansa katıldılar ve aynı akşam birer konuşma yaptılar. İki ülkenin diplomatları, askerleri ve üst düzey yetkilileri "stratejik ve model ortaklık" olarak niteledikleri Türk-Amerikan ilişkilerinin pürüzsüz işlemesi konusunda yapılması gerekenleri geniş biçimde dile getirdiler. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un ilişkilerin ve iş birliğinin önemini vurgularken ortaya koyduğu vizyonlu ve küresel yaklaşım, çok ilginçti ve büyük takdir topladı. İlker Paşa, dünyada güvenliğin ve terörle mücadelenin küreselleştiğine dikkati çekerken özetle şöyle konuştu: -"Türk-Amerikan ilişkileri ortak değerler ve çıkarlar üzerine kuruludur. Çok kapsamlıdır. Tek bir konuya dayandırılamaz. Birbirine ihtiyacı olan iki dost ülkenin iş birliği, karşılıklı güvene dayanmalıdır. Türkiye ve ABD arasındaki Yüksek Düzeyli Savunma Grubu Toplantıları, sadece savunma iş birliği konularını ele almakla kalmamalı, bütün stratejik konuları da içermelidir. Türkiye bölgesinde benzersiz bir ülke olarak durmaktadır. Türkiye bu sebeple her alanda ABD ile iş birliğini güçlendirme niyetindedir. Bu iş birliği, tarih, gelecek ve iki ülkenin çıkarlarına saygı çerçevesinde geliştirilmelidir. ABD, Türkiye'nin yumuşak güç nüfuzundan ve Orta Doğu'da istikrar çabalarından yararlanabilir! Terörizme karşı savaşta ana stratejik ilke, bunun insan merkezli bir süreç olmasıdır. Süreç, insanların kalplerine ve kafalarına hitap etmelidir. Bu hayli kritik meselede, terörizmle mücadelenin mevcut yasal sistemle uyumlu olmasını gerektirmektedir. Ülkelerimizin ortak çıkarı ve vizyonunun bizleri istihbarat paylaşımı iş birliğinin ötesine geçen yeni bir iş birliği safhasına götürmesi gerektiğine inanıyoruz." ... İlker Paşa'nın çok samimi bir şekilde dile getirdiği bu "vizyonlu ve stratejik" mesajlarının, ABD yönetimi tarafından "çok dikkatle" not edildiğini belirtmeliyiz. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun mesajlarını kısmetse bir sonraki yazımızda değerlendiririz. Türk-Amerikan ilişkilerindeki stratejik ve model ortaklık iş birliğini daha da güçlendiren bu mesajlar, sadece iki ülkenin değil, bütün dünyanın ve küresel barışın teminatıdır!..