Doğu Türkistan'daki Uygur katliamına dünya maalesef sessiz! Özgürlük, demokrasi, insan hakları, adalet gibi evrensel değerler ve prensipler yine lafta kalıyor. Çin'in, bütün dünyanın gözleri önünde ve saklamaya dahi gerek duymadan işlediği bu vahşete, adım adım soykırım uygulamalarına ciddi tepkiler bile koyulamıyor. Hafta başında Washington'da ABD-Çin Stratejik Diyalog toplantıları vardı. Dışişleri sözcüsüne bu toplantılar sırasında Doğu Türkistan'daki insanlık trajedisinin de gündeme alınıp alınmayacağını sordum. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Crowley sorumu cevaplarken sadece "İnsan hakları konusu görüşmelerde önemli bir yer tutacak!" demekle yetindi. Çin vahşetine en büyük tepkiyi koyması beklenen ABD'nin tavrı bu olursa, gerisini düşünün artık... Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon da yasak savma kabilinden cılız bir tepki koyuyor. Doğu Türkistan'da Uygurlara karşı Çin'in vahşetinin ve insan hakları ihlallerinin araştırılmasını isteyen Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia Kadir'in çağrısına, gazetecilerin ısrarlı soruları karşısında net bir tepki koymaktan bile acizdi, Ban Ki Moon... Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin basın toplantısında yasak savma kabilinden cılız tepkisi şöyleydi: "Uygur otonom bölgesindeki insan kayıplarından derin üzüntü duydum. Her türlü farklılığın barışçı yöntemlerle çözülmesi yönündeki evrensel kaideyi Uygur otonom bölgesi için de savunuyorum." Halbuki Rabia Kadir Tokyo'da çok ciddi açıklamalar yaptı. "Binlerce Uygur'un ortadan kaybolduğunu, her gece evler basılarak Uygur erkeklerin alınıp götürüldüğünü, 10 binin üzerinde gözaltı ve binlerce kayıp olduğunu" söyledi. "Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlallerinin araştırılması için uluslararası bir komisyon kurulması" çağrısında bulundu. Rabia Ana'nın bu feryadı da ne yazık ki sağır ve seyirci dünyayı harekete geçiremiyor. Çin, Doğu Türkistan'da nüfus dengesini değiştirmek için milyonlarca Çinli'yi (Han) Uygur topraklarına yerleştiriyor. Bölgede tam bir devlet terörü estiriyor. Yüzlerce insanı sorgusuz sualsiz kafalarına kurşun sıkarak şehid ediyor, on binin üzerinde tutuklama yapıyor, binlerce masum insan kayıp ve bu insanlık trajedisi şiddetini artırarak sürüyor. Ama ne Birleşmiş Milletler'den, ne de ABD gibi sert tavır koyması beklenen ülkelerden resmi tepki yok! ABD KONGRESİ, derhal devreye girmeli. Obama yönetiminin yetersiz tepkili davranmasının da şımarttığı Çin'e karşı etkili tavır koymalı. Bu trajedi ve soykırıma dur demeli! Türkiye ve İslam Konferansı Teşkilatı bu vahşetin araştırılması için Birleşmiş Milletler'in harekete geçirilmesini, uluslararası soruşturma komisyonu kurulmasını sağlamalı. Çivisi çıkmış adaletsiz dünyada bu trajediye sessiz kalmak hem zalimleri azdırır, hem de global terörle mücadeleyi daha da etkisiz kılar. Umarız hür dünya mazlumların feryadını artık duyar ve bu insanlık trajedisine dur der!