ABD kaybediyor Bush kazanıyor

A -
A +

ABD'ye bütün dünyada nefret artıyor. Amerikan pasaportu ile seyahat etmek artık sakıncalı ve riskli hale geldi. Amerikalı işadamlarının ABD dışındaki işleri ve yatırımlarında gerileme ve isteksizlik başladı. İşin ilginç yanı, bütün dünyada ABD aleyhine bu denli ciddi gelişmeler yaşanırken, Başkan Bush'un ABD'de prestiji artıyor. ABD'de 2 Kasım'da yapılacak son yılların en önemli başkanlık seçiminde, Bush rakibi Kerry ile arasını iyice açıyor. Bush, ikinci bir dört yıl için tekrar seçilecek görünüyor. Sosyologların ve politika analizcilerinin, derin araştırmalarına ve incelemelerine konu olacak bir durum. Bütün dünyada herkesin gelmek için can attığı rüyalar ülkesi Amerika'yı, 4 yıllık başkanlık döneminde "antipatik" hale getiren bir başkanın, prestijini artırması ve başkanlık için tekrar en kuvvetli aday konumuna yükselebilmesi, gerçekten iyi incelenmesi gereken bir konu. Hiç şüphesiz bu durumda, rakibi Kerry gibi silik bir başkan adayının Bush'u zorlayacak potansiyelinin bulunmayışının da etkisi var. Ama bu ilginç çelişkiyi tek başına açıklamaya yeterli değil! "Bush'u tekrar seçmeyelim" ilanı ABD Bush döneminde öyle bir konuma geldi ki, işadamları ülkenin en saygın gazetelerine, "Aman Bush'u tekrar seçmeyin!" şeklinde çarşaf çarşaf ilanlar verebiliyor. Bush'un illegal Irak işgalini anlatan ve onu aşağılayan filmler çevrilip seçim öncesinde vizyona sokuluyor. Bütün dünyada yatırımları ve demokrasiyi geliştirme vakıfları olan ünlü Musevi asıllı Amerikalı para spekülatörü Soros, Bush'a savaş açan işadamlarından birisi. ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal'a iki tam sayfalık ilan veren Soros, "Başkan Bush'u neden yeniden seçmemeliyiz?" başlığı altında çok sert mesajlarını yayımlattı. "Başkan Bush, güvenliğimizi tehlikeye atmakta, hayati menfaatlerimize zarar vermektedir!" diyen Soros, 2 Kasım seçimini, "Bu, hayatım boyunca gördüğüm en önemli seçim olacak!" şekilinde niteliyor. Amerika'da demokrasi, insan hakları ve evrensel değerlerin Bush döneminde korkunç bir şekilde gerilediğini vurgulayan Soros, ABD'nin bu açık toplum ilke ve değerlerinin ABD içinde bile savunulması gereken bir duruma düştüğünü belirtiyor. ABD'nin Irak'ı işgali kanunsuz İkinci bir BM kararını beklemeden Irak'a yapılan işgalle, uluslararası hukukun yok sayıldığını yazan Soros, cezaevlerinde mahkumlara yapılan işkence ve kötü muamelelerle de Cenevre Sözleşmesi'nin ihlal edildiğine dikkat çekti. Soros'un Amerikan toplumuna Bush'u tekrar seçmeyin mesajları şöyle: -Irak savaşından sonra artık gönüllülük esasına göre asker bulmakta güçlük çekilecek. Zorunlu askerlik uygulamasına geçilmek durumunda kalınabilecek. Irak savaşı, çok daha faydalı yerlere harcanabilecek 150 milyar dolara mal oldu. Bu maliyet çok daha artacak. Çünkü Irak'tan çıkmak, bu ülkeye girmekten çok daha zor! -Açık toplum çalışmalarından edindiğim tecrübelerim, hiçbir yere askeri müdahaleyle demokrasinin götürülemeyeceğini gösteriyor! Eğer Başkan Bush'u yeniden seçersek, Bush'un önleyici eylem doktrinini ve Irak işgalini onaylamış oluruz ve bunun sonuçlarıyla yaşamak zorunda kalırız. -Bush, Bin Ladin'in elinde bir oyuncak oldu! Bin Ladin orada yaşadığı ve El-Kaide'nin eğitim kampları bulunduğu için Afganistan işgali meşrulaştırıldı. Ancak Irak savaşı için benzer bir meşruiyet bulunamadı. Bu işgal Başkan Bush'un Bin Ladin'e vermiş olduğu bir hediyedir! Irak'taki masum kurbanlar Soros ilanında Irak'ta ölen sivillere ve masum kurbanlara dikkat çekerken de şu mesajlarını verdi: -Biz Amerikan askerlerinin ceset torbalarını sayıyoruz. Irak'ta 1000'i aştı. Dünyanın geri kalan kısmı ise, Irak'ta her gün ölen ve en az 15 kat daha fazla olan insanları da sayıyor. -Bunlardan bazıları askerlerimizi öldürmeye çalışanlar, ancak çok çok fazlası aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun da bulunduğu tamamen masum insanlar. Her masumun ölümü teröristlere güç kazandırıyor. -Başkan Bush'un bizi daha güvenli hale getirdiğine dair yaygın bir kanaat var. Halbuki, bunun tam tersi doğru. Başkan Bush Afganistan'da Bin Ladin'i devre dışı bırakamadı. Irak işgali yüzünden de Amerikalılara karşı hayatlarını riske edebilecek insan sayısı her geçen gün artıyor. Bakalım Soros gibi sağduyulu seslerin endişeleri, medya kirliliği ve tek yanlı propagandalarla bunalmış Amerikan kamuoyu vicdanında nasıl yankı bulacak? Bekleyelim, görelim...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.