ABD seçimleri ve Türkiye'ye etkisi

A -
A +

ABD'de 7 Kasım Salı günü ara seçim var. Son yılların en kritik seçimi olarak adlandırılan bu yarışta, 435 üyeli Temsilciler Meclisi'nin tamamı yenilenecek. 100 üyeli Senato'dan ise 33 senatör tekrar seçilecek. Şu anda KONGRE'nin her iki kanadında da çoğunlukta olan Başkan Bush'un partisi Cumhuriyetçiler ile, KONGRE'de kontrolu sağlayarak etkili konuma gelmek isteyen Demokratlar arasında kıyasıya bir yarış var. ABD'de milletvekilleri 2, senatörler ise 6 yıl görev yapıyor. Her 2 yılda bir ara seçim, 4 yılda bir de başkanın, eyalet valilerinin seçildiği genel seçim oluyor. ABD'de bu yıl yapılacak ara seçimi kritik yapan hususların başında, "2008 yılındaki başkanlık seçiminin önemli bir provası olması" geliyor. Demokratlar, 2 dönem yani 8 yıl sonra tekrar başkanlığı Cumhuriyetçiler'den almak için, hummalı bir çalışma içindeler. Başkan Bush'un özellikle Irak Savaşı sebebiyle dibe vuran reytingi, Cumhuriyetçiler'in en büyük handikapı. Amerikan halkı savaştan ve Irak'taki gelişmelerden büyük hoşnutsuzluk duyuyor. Seçime 2 haftadan az bir zaman kala yapılan kamuoyu araştırmaları, muhalefetteki Demokrat Parti'nin KONGRE'nin iki kanadından biri olan Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu ele geçirebileceğini gösteriyor. Demokratlar'a bunun için, şu an ellerinde tuttukları 201 sandalyeye ilaveten 15 milletvekilliğini daha kazanmaları yetiyor. Demokratlar'ın Senato'da da çoğunluğu yakalama ihtimali var. Eğer Demokratlar şu anda sahip oldukları 44 senatörlüğe ara seçimde 6 sandalye daha ilave edebilirlerse, Senato'da da çoğunluk sağlayabilirler. Ama Cumhuriyetçiler hâlâ Senato yarışında, mevcut durumlarını koruyabilirler. Ya da eğer 50-50 şeklinde eşitlk olursa, Anayasa gereği Başkan Yardımcısı Cheney baş başa giden kritik oylamalara katılarak, dengeyi Cumhuriyetçiler'e çevirebilir. Seçimin Türkiye'ye etkileri Türk-Amerikan ilişkilerinin genel seyri, Beyaz Saray'da ister Demokrat isterse Cumhuriyetçi Başkan olsun farketmez. İki ülkenin stratejik ilişkileri bir anlamda otomatiğe bağlanmıştır. Kapsamı ve çerçevesi belirlenmiş vaziyettedir. Ortak menfaatler doğrultusunda gelişmesini sürdürür. Ancak bu seçimlerde Irak Savaşı başta olmak üzere Başkan Bush'un dış politikaları çok büyük tartışma konusu. Demokratlar, ABD askerlerinin Irak'tan hemen çekilmesini, Irak'ın 3 özerk bölgeye bölünmesini savunuyorlar. Ayrıca İran, Suriye ve Kuzey Kore ile doğrudan görüşme istiyorlar. ABD'nin bugünkü Irak'ın bütünlüğünü esas alan politikalarının değişmesi, Türkiye'yi birinci derecede etkileyecek bir hususdur. Hem Irak'ta kaosun daha da artacağı yeni durumlar, hem de güneyimizde bağımsız bir Kürt devletinin kurulması, Türkiye'yi derinden etkileyecektir. Türkiye, bütün bu değişim ve yeni durumlar için, hazırlıklı olmalıdır. Hele hele Kuzey Irak'taki PKK varlığı yokedilmeksizin ortaya çıkacak yeni oluşumlar, Kerkük'te ve Musul'da karşılaşılabilecek olup bittiler, Türkiye'nin uzun yıllar başını ağrıtacağı önemli gelişmelerdir. Ermeni lobisinin faaliyetleri ABD'deki Ermeni Lobisi'nin 2004 başkanlık seçimlerinde tulum halinde Demokrat Kerry'i desteklemeleri ve Ermeni kiliseleri ile cemaatlarının Başkan Bush aleyhinde kampanyalar yapmaları, Bush kazandığı için Türkiye'yi rahatlatmıştı. Son yıllarda Ermeni Lobisi'nin Cumhuriyetçiler'in kontrolundaki KONGRE'nin iki yakasından da sözde soykırım tasarılarını geçiremeyişlerinde, bu yanlış ata oynamalarının büyük etkisi vardı. Başkan Bush 24 Nisan açıklamalarında soykırım demediği gibi, Başbakan Erdoğan'ın "Konuyu iki taraftan tarihçilerin araştırması" tezine de açık destek verdi. Bu ara seçimde Demokratlar beklendiği gibi Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu sağlarlarsa, gelecek yıl KONGRE'de Ermeni tasarıları ile Türkiye'nin başı çok ağrır. Gerçi Beyaz Saray'da Başkan Bush böyle bir tasarının yasalaşmasını engelleyebilir. Ama, 2008'de Başkanlığı ele geçirmeyi planlayan Demokratlar'ın, bu konunun kendi dönemlerinde Türk-Amerikan ilişkilerini bozmaması için, 2008 seçimlerinden önce yasalaşması yönünde gayretlerini artırmaları beklenmeli. Özetle 7 Kasım'daki ABD ara seçimi, Türkiye açısından da büyük önem taşıyor. Son yıllarda büyük bir gelişme gösteren iki ülkenin stratejik ilişklilerinin iç siyaset kaygısı, ya da üçüncü ülke ipotekleri ile zedelenmemesi, en büyük temennimiz. Bekleyelim, görelim...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.