İstanbul'daki menfur terör olayları, ABD'yi Türkiye'ye daha da yakınlaştırdı. Eğer teröristler ABD ile işbirliğinden dolayı Türkiye'yi cezalandırmak maksadıyla bu menfur saldırıları gerçekleştirmiş iseler yaptıkları eylem aleyhlerine oldu. Zira, bu menfur saldırılar, Türkiye ile ABD arasındaki işbirliği ve yakınlaşmayı daha da pekiştirmiş bulunuyor. ABD Dışişleri Bakan vekili Richard Armitage terör hadisesinden sonra Türkiye ile ABD'nin birbirlerine daha da yakınlaştığına dikkat çekti. Öte yandan ABD Senatosu, İstanbul saldırılarını kınayan, Türkiye'yi öven ve Türkiye-ABD-İngiltere dayanışmasını vurgulauyan bir karar tasarısını yıldırım hızıyla kabul etti. ABD KONGRESİ'nin yıllardır sözde Ermeni soykırım iddiaları ile Türkiye'yi nasıl bezdirdiği hatırlanırsa, terör sonrası gelişmelerin Türkiye'yi ABD'ye ne kadar çok yakınlaştırdığı daha da iyi anlaşılır. Ziyaret trafiği hızlandı Bu arada Türk ve Amerikalı yetkililerin iki ülke başkentlerini karşılıklı ziyaret trafiğinde de büyük bir artış oldu. Geçtiğimiz ay sonunda Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ Türk-Amerikan Yüksek Düzeyli Ortak Savunma Grubu toplantıları için Washington'daydı. Amerikalılar İlker Paşa'ya olağanüstü ilgi gösterdiler. Ayrıca Kuzey Irak'ta PKK/KADEK'e karşı ortak operasyon için hazır oldukları müjdesini verdiler. Zaten ABD Genelkurmay Başkan Yardımcısı Peter Pace'in Türkiye ziyareti de bu amacı taşıyor. Öte yandan ABD Adalet Bakanı John Ashcroft'un davetlisi olarak Washington'a gelen Adalet Bakanı Cemil Çiçek de temaslarını bugün tamamlıyor. Çiçek Washington'da sadece ABD Adalet Bakanı ile görüşmedi. Amerikalılar kendisine Dışişleri'nden Pentagon'a ve Beyaz Saray'a uzanan yoğun bir program yaptılar. Cemil Çiçek terörle global mücadele ve Türk-Amerikan ilişkileri konusunda başta Grossman, Wolfowitz olmak üzere birçok ABD'li yetkili ile biraraya geldi. Cemil Çiçek'in dışında, Dışişleri Müsteşarı Uğur Ziyal başkanlığındaki kalabalık bir heyet de, Türkiye-ABD Ekonomik Ortaklık Komisyonu (EOK) toplantıları için Washington'da bulunuyor. Amerikan tarafını ABD'nin ekonomik işlerden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Alan Larson'ın temsil ettiği toplantılarda, Türk-Amerikan ilişkileri bütünüyle gözden geçirildi. Türk ve Amerikalı işadamlarının ortak yatırımları ile, ABD'nin Türkiye'deki yabancı yatırımlara destek olma konusu ağırlıklı olarak ele alındı. Türkiye'nin olağanüstü başarısı Uğur Ziyal ile Alan Larson, EOK toplantıları ile ilgili olarak Türk ve Amerikalı gazetecilerin sorularını cevapladılar. Basın toplantısı sırasında ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Alan Larson Türkiye'yi öve öve bitiremedi. Türkiye'nin ekonomik reform programını "olağanüstü bir başarı hikayesi" olarak niteleyen Larson, İstanbul'daki terörist saldırıların Türkiye'deki yabancı yatırımları etkilemeyeceğine inandığını söyledi. Larson'a, "ABD'nin Türkiye'deki yabancı yatırımları nasıl destekleyeceğini, Türk ve Amerikalı işadamlarının başta Orta Asya olmak üzere üçüncü ülkelerde nasıl ortaklaşa çalışabileceklerini ve ne türlü iş imkanlarının bulunduğunu" sordum. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Larson sorumu şöyle cevapladı: -"Türkiye ile ABD arasında özellikle enerji alanında stratejik bir ortaklık var. Öte yandan Türkiye, Irak'ın yeniden yapılandırılmasında sınır komşusu olarak önemli bir potansiyele sahip. ABD olarak biz Türkiye'ye yabancı sermaye çekilmesine büyük önem veriyoruz. Türkiye'nin kısa zamanda 10 milyar dolar yatırım çekebilen bir ülke olacağına inanıyorum. Zaten, ABD'nin denizaşırı yatırımlarını teşvik eden resmi kurumu OPIC'in ve Amerikan EXIMBANK'ın bizzat başkanlarının EOK toplantılarına katılmış olmaları bile, Amerikan tarafının Türkiye'ye yabancı yatırımcı çekmeye ne kadar istekli olduğunun açık işaretleridir. Türkiye'ye yatırım teşviki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Halihazırda 1.6 milyar dolarlık destek projelerimiz var. İki ülke özel sektörü için de başta inşaat, taşımacılık ve hizmet sektörleri olmak üzere Orta Asya ile üçüncü ülkelerde ortaklaşa yapabilecekleri pek çok iş imkanları bulunuyor!" Bütün bu olumlu gelişmeler, "Şerden de hayır doğar!" atasözünü ispatlar nitelikte. Aman nazar değmesin diyelim ve Türk-Amerikan işbirliğinin, ticaretinin daha da gelişerek sürmesini dileyelim...