ABD'de "Mortgage" depremi

A -
A +

Amerikan borsalarındaki düşüş ve emlak piyasalarındaki kredilendirme sistemi mortgage sarsıntısı dünya borsalarını çok fena vurdu. Bir kere daha, "ABD hapşırırsa, dünya nezle olur!" sözü gerçek oldu. Dünyanın tek süper gücü, süper ekonomisi, refah ülkesi ABD'de neler oluyor? Önceki gün açıklanan, gayrimenkul piyasaları raporu niye bu kadar ABD borsasını vurdu? Niye Amerikalı emlak kredi kuruluşları batışın ve iflasın eşiğine geldiler? Amerikan ekonomisinin temel lokomotifi mortgage kredilendirme sistemi çöküyor mu? Dünyaya dalga dalga yayılan bu büyük mortgage sarsıntısının etkileri Türkiye'yi de vurmaya devam eder mi? Trilyonlarca dolarlık borç sarmalı ABD'de kira öder gibi ev sahibi olunma olarak adlandırılan ipoteğe bağlı kredilendirme sistemi mortgage, trilyonlarca dolarlık dev bir borç sarmalı. Saadet zincirinin devam etmesi, her bir halkanın ödeme yükümlülüklerini zamanında aksatmadan sürdürmesi ile mümkün. Ama geçtiğimiz Salı açıklanan ABD gayrimenkul piyasaları raporu, "bu saadet zincirinin halkalarında kopmaların hızlandığını" ortaya koydu. Kredi geri ödemelerinde büyük aksaklıklar başladı. Taksidini ödeyemeyenlerin sayısı son 40 yılın en büyük rakamlarına ulaştı. Bu durum, Amerikan ekonomisinde hissedilir bir yavaşlamaya yolaçtı. Başkan Bush döneminde, dış olaylar, Afganistan ve Irak savaşları, terörle mücadele, ABD'deki iç gündemi ikinci plana itti. Ekonomide yaşanan durgunluklar, sosyal güvenlik ve sağlık problemleri, göçmenlik sorunu, işsizlik, orta direk ailelerdeki hane geliri azalması vb konular, her 2 yılda bir yapılan seçimler sırasında bile ikinci plana düştü. Halbuki insanların gelirlerinin azalması, satınalma gücünün fevkalade düşmesi, geliyorum diyen büyük felaketin ilk ayak sesleri idi. 2002-2006 döneminde, ABD'deki düşük faiz hadleri ve bunun emlak kredilerine (mortgage) çok daha etkili biçimde olumlu yansımaları, mülk sahiplerinin kredilerini yeniden yapılandırmalarını hızlandırdı. Bunun neticesinde ev sahipleri daha düşük faizli kredilendirme dilimlerine geçerek, taksit ödemelerinde yüzde 25-50 arasında değişen azalmalara kavuştular. Bu durum, hane geliri azalmalarına geçiçi bir çözüm oldu. Ayrıca düşük faizli mortgage sisteminden alım gücü yeterli olmayanların da faydalanmaları için bankaların şartları daha da kolaylaştırmaları, emlak piyasalarında suni bir canlanmaya yolaçtı. Bu suni canlanma, gayrimenkullerde önemli bir "değer artışına" sebep oldu. Bu değer artışları, ev sahiplerine ikinci ipotekle büyük tüketici kredileri alma imkanı getirdi. Bu yolla tüketici kredileri kullanmada adeta bir patlama yaşandı. Sarsıntı öncü artçılar yolda Ancak bu "geçici paralanma," borç ödeme taksidlerini bir anda yükseltti. İnsanlar neredeyse aylık gelirlerinin tamamını, mortgage birinci ve ikinci kredi borçlarına tahsis eder oldular. Normalde sistem, aylık gelirin en fazla üçte biri ile borç taksidi ödeme üzerine kurulmuştu. Bu geri ödeme gücü esas alarak kredilendirme yapılıyor ve hiç bir suretle esneme olmuyordu. Bu kriterin bozulması, saadet zincirinin kopmasına; geri ödemelerin yapılamamasına sebep oldu. Ödemerdeki 2-3 aksaklık, kredi kuruluşlarının ipotekli mülklere el koymalarını ve bunların hacizde satışını hızlandırdı. Hatta hızlandırma değil, haciz satışlarında büyük bir patlama yaşanmaya başladı. Evler artık oturanların değil, kredi veren kuruluşların, ipotek sahiplerinin elinde kaldı. Hem alım gücünün azalması, hem de hacizli satışlardaki patlama, son bir yıldaki emlak satış fiyatlarını felaket düşürdü. Uzmanlar bu düşüşün daha süreceğini belirtiyorlar. Düşük faizden yararlanarak ev alanların yüzde 13'ü bugün geri ödemelerini yapamıyor. Bu nisbet, tahammülü mümkün olmayan bir büyük yüzde. Amerikan emlak piyasasına, mortgage sistemine ve lokomotifi olduğu genel ekonomiye çok büyük bir darbe! Emlak kredi kuruluş hisselerinin borsada yarıdan fazla değer kaybetmesinin ve çok sayıda bankerin ve kredi şirketinin iflasa gitmesi depremi daha da sürecek. Şu anda yaşananlar, öncü sarsıntılar ve aysbergin ucu. Artçılar, dev dalgalanmalar yolda. Ayrıca bunun etkileri sadece ABD'de değil, bütün dünyada da canyakıcı şekilde hissedilecek! Muhtemel gelişmeleri ve Türkiye'ye etkilerini kısmet olursa, sonraki yazılarımızda işlemeye devam ederiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.