ABD'de seçim ve Türkiye karşıtı lobiler

ABD'de 2 Kasım'da yapılacak seçime doğru geri sayma devam ederken, Türkiye karşıtı lobilerin de faaliyetleri hızlandı. ABD'deki Türkiye karşıtı lobilerin başını Ermeniler çekiyor. Onları hâlâ Türk-Yunan yakınlaşmasının önemini kavrayamamış Yunan-Rum lobisi izler. Bir de bunların maşa olarak kullandıkları Kürtler ve bölücüler var. Bu şer lobilerine bu seçim döneminde, ABD'nin en güçlü lobisi Museviler'in de yeşil ışık yakar bir tavra girmesi, ilginç bir gelişme oldu. Bugüne kadar Türkiye aleyhine faaliyetleri önlemede destek olduklarını söyleyen ABD'deki Musevi toplumunun, Türkiye'ye kızgınlığa büründükleri ve özellikle Başbakan Erdoğan'ın "Şaron'un yaptıkları devlet terörü" eleştirisine karşı bir burun sürtme tepkisi içine girdikleri görülüyor. Türk Amerikan ilişkilerine şer lobiler ipoteği Özellikle ABD KONGRE'si içinde çok aktif faaliyette bulunan bu lobilerin, geniş katılımlı "Dostluk Grupları" var. Tabii en büyük grubun İsrail Dostluk Grubu olduğunu söylemeye gerek yok. 435 milletvekili ve 100 senatörden oluşan ABD KONGRESİ'nin büyük bir bölümü Musevi sempatizanıdır. Dostluk Grubu'na resmen girmemiş olanların da, zaten İsrail karşıtı bir görüntü vermesi asla mümkün değildir. Musevi lobisinden sonraki en büyük "Dostluk Grubuna" sahip olan Ermeniler'in birinci hedefi, her fırsatta Türkiye aleyhine çalışmalarıdır. Başta sözde soykırım masalı olmak üzere tarihi gerçekleri bile tahrif ederek Türk düşmanlığını ve nefretini her vesile ile körüklemeyi marifet bilirler. Türk-Amerikan ilişkilerinin en önemli ipotekçisi olma konumundadırlar. Ermeni lobisinin ve işbirlikçilerinin (bölücülerin, PKK yandaşlarının, Rum ve Yunan fanatiklerinin) faaliyetleri sadece KONGRE ile sınırlı değildir. Eyalet meclislerine ve hatta kasaba okul aile birliklerine kadar yaygın bir karalama kampanyaları yürütürler. Mesela 50 eyaletten 35'inde soykırım yalanını tescil ettirmişler, sahte soykırım masallarını ve nefret körüklemelerini ders kitaplarına bile sokmuşlardır. ABD'deki Ermeni kiliseleri adeta birer "Taşnak" karargahı ve kara cübbeli papazları ise birer "Taşnak" militanı gibidirler. Tuzu kuru Amerikan Ermenileri ABD'deki Ermeni Diasporası'nın bu kadar Türkiye aleyhine organize çalışmalarının bir başka önemli sebebi de, Ermenistan'daki durum ve Ermenistan'ın Taşnak zihniyetli cumhurbaşkanı Koçeryan'nın Şaronvari tutumudur. Bugün Ermenistan'ın ekonomisi felaket durumdadır. Yolsuzluk, fakirlik ve işsizlik, Ermenistan'ı yaşanmaz hale getirmiştir. Ermenistan Taşnak zihniyetli bir baskıcı idare ile adeta sınırları kapatılmış açıkhava hapishanesi gibidir. Eğer Ermenistan'da bu baskıcı idare olmasa, ülke boşalır. Böyleyken bile insanlar bulabildikleri ilk fırsatta, gidebilecekleri bir başka ülkeye kapağı atmanın arayışı içindedirler. Ermeniler, nüfuslarına göre, tarihinden bugüne en büyük göçleri veren millet olarak tanınırlar. Önceki gün Washington'da Ulusal Basın Kulübü'nde konuşan Ermenistan Cumhurbaşkanı'nın ekonomi başdanışmanı Vahram Nercissiantz da bu tarihi gerçeği dile getirdi. Ermeniler'in sözde soykırım öncesinde de büyük nüfus hareketleri ile daha rahat edecekleri ülkelere göçettiklerini söyledi. Ermeni Diasporası ile ilgili sorumuza cevap verirken, bugün Ermenistan dışında 3 miyondan fazla Ermeni nüfusunun bulunduğuna dikkat çekti. Ermenistan'ın "Kemal Derviş'i" olarak tanınan Vahram Nercissiantz, özellikle ABD'deki Ermeniler'in birikim ve tecrübelerini Ermenistan'da yatırıma dönüştürme gayreti içinde olduklarını vurguladı. Ancak bu durum hiç de kolay değil. ABD'deki tuzu kuru Ermeniler'in, bugünkü Ermenistan'a dönmeye hiç de niyeti yok. Onlar Ermeniliklerini ve şovenliklerini, ABD'de Türkiye aleyhine birer Taşnak militanı gibi çalışarak gösteriyorlar. Böylece kendilerini de tatmin etmiş oluyorlar. Seçim zamanlarını da şer faaliyetlerini artıran önemli bir fırsat olarak değerlendiriyorlar. Politik faaliyetlerini seçmen bazında en ücra köşeye kadar indirgedikleri için, milletvekilleri ve senatörleri daha bölgelerinde becerip kendi lobilerine bağlıyorlar. ABD'deki bu şer lobilerine karşılık vermek için öncelikle buradaki Türk toplumunun üzerindeki "ölü toprağının" kalkması icap ediyor. Türk-Amerikan Dernekleri'nin birbirleriyle uğraşmak ve birer monşerler kulübü olmak yerine, buradaki soydaşlarımızın tamamını kucaklamaları ve geniş bir tabana yayılması gerekiyor. Tabii bir de Türkiye'nin tanıtımını ve lobi faaliyetlerini, ABD'deki Musevi lobisine ihale etmeyi başarı sayan çarpık zihniyetten de kurtulmak lazım!