Gelecek Salı günü ABD'de ara seçim var. Gerçi Başkan Bush yönetimi 2008 yılına kadar işbaşında kalacak. Ama, Başkan Bush'un partisi Cumhuriyetçiler'in KONGRE'de sahip oldukları çoğunluğu kaybetme ihtimali büyük. Demokratlar'ın en azından, 435 üyenin yeniden seçileceği Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu almaları ve 33 senatörün yenileneceği 100 üyeli Senato'da daha etkili konuma gelmeleri bekleniyor. Bu seçimin, Türk-Amerikan ilişkilerine de etkileri olacak. Gerçi ilişkilerin genel seyrinde büyük bir değişiklik ve istikamet sapması beklenmiyor. Zira iki ülkenin stratejik ilişkileri bir anlamda otomatiğe bağlıdır. Kapsamlı ve detaylı anlaşmalarla, hükümetler üstü olarak yürür. Ortak menfaatler doğrultusunda gelişmesini sürdürür. Ayrıca Türk-Amerikan ilişkilerinin genel seyri, Beyaz Saray'da ister Demokrat, isterse Cumhuriyetçi Başkan olsun farketmez. Ancak bu seçim sonrasında Demokratlar'ın KONGRE'de etkili konuma gelmeleri, Irak ve İran politikalarında hızlı değişikliklere yolaçacak gelişmeleri ateşleyecektir. Çünkü 2008 başkanlık seçimlerinde Demokratlar'ın Beyaz Saray'ı kazanmak için Amerikan halkının hoşnutsuz olduğu Irak savaşı ile ilgili köklü değişiklik taleplerini sürekli gündemde tutma stratejileri var. Irak'ın üçe bölünmesini, Amerikan askerlerinin Irak'tan çekilmesini, İran ile doğrudan diyaloğa girilmesini istiyor, Demokratlar. Bütün bunlar Türkiye'yi yakından ilgilendiren hususlar. Ayrıca Demokratlar'ın çoğunlukta olduğu bir KONGRE'de, Ermeni lobisinin Türkiye karşıtı faaliyetleri de doruğa çıkacaktır. Ermeniler kısa vadede istedikleri sonuçları alamasalar da, Türkiye'nin başını ağrıtmak için çok yoğun çalışmalar yapacaklardır. Yeni nesil savaş uçakları projesi ABD'deki bu seçim gündemi sırasında, Türk-Amerikan ilişkilerinde çığır açacak dev bir ortak projenin çalışmaları da var. Hafta başında Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül Washington'da idi. Gönül, Pentagon'da çok önemli görüşmeler yaptı. Türk-Amerikan ilişkilerinin gelecek 30-40 yılına damgasını vuracak projeyi, Savunma Bakanı Rumsfeld ve diğer yetkililerle müzakere etti. Bilindiği gibi Türk Hava Kuvvetleri, F-4 ve F-16 uçak filolarını, son nesil savaş uçaklarıyla yenilemeye hazırlanıyor. Vecdi Gönül görüşmelerinin sonunda Washington'da yaptığı basın toplantısında, "önümüzdeki yıllarda, Müşterek Taarruz Uçağı Projesi çerçevesinde bu filoların, yeni nesil F-35 uçaklarıyla donatılmasının düşünüldüğünü" açıkladı. Amerika'nın liderliğini yaptığı Müşterek Taarruz Uçağı Projesi, 230 milyar dolarlık dev bir proje. 1999 yılında başlayan ve dokuz ülkenin katıldığı Müşterek Taarruz Uçağı Projesi'nin (JSF) içinde, Türkiye de yeralıyor. Projenin mühendislik ve geliştirme faaliyetlerine katılım sağlıyor. Türkiye bugüne kadar bu projeye 175 milyon dolarlık katkıda bulundu. Türkiye'nin bu proje içinde yeralması hem Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceği, hem de Türk Hava Kuvvetleri'nin modernizasyonu bakımından büyük bir stratejik öneme sahip. Çünkü Türk Hava Kuvvetleri'nin belkemiğini oluşturan F-4 ve F-16 uçak filoları ekonomik ömürlerini, 2014 yılından itibaren doldurmaya başlıyor. Bunların yerine pilotla kullanılan son teknolojik ürün F-35'lerin alınacak olması, Türkiye'nin savunma sistemlerini modernize etmede attığı "dev bir adım" olarak niteleniyor. Yeni nesil savaş uçağı F-35'ler, çok amaçlı! Hem hava, hem de yer hedeflerine karşı muharebe gücüne sahip tasarımda. Amerikan Deniz Kuvvetleri ve Deniz Piyadeleri için üretilen özel prototip modellerinin, hem dikine hem de dar alandan kalkış yapabildikleri test edildi. Türk Hava Kuvvetleri için üretilecek modelin pistten kalkış yapabilecek şekilde üretilmesi planlanıyor. Dev projeye 1999'dan beri katkıda bulunan Türkiye, ilk etapta 100 adet F-35 almayı planlıyor. Ancak henüz kesinleşmiş bir durum yok. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun ve Hava kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert de karar öncesinde ABD'ye gelecekler. İki tarafın teknik heyetlerinin sürdürdüğü çalışmalarda son rötüşlar yapılacak. Türkiye'nin, bu yıl sonuna kadar diğer 8 ülke gibi, bir memorandum imzalaması gerekiyor. Görüşmelerde belli bir noktaya gelindi. Türkiye bunu imzalamadan önce, 11-12 milyar dolarlık bu projede yerli üretim payının, 4.2 milyer dolardan 5-6 milyar dolara çıkarılması için ısrar ediyor. Muhtemelen yüzde 50'ler civarında bir yerli üretim payında anlaşılması bekleniyor. Gönül'ün bu ziyareti, F-35'lerin üretiminde, kullanımında, bakım ve eğitiminde Türkiye'nin ne gibi haklara sahip olacağını belirlemeye yönelikti. Türkiye ve ABD'nin bu konuda yapacakları anlaşmanın imzadan sonra, TBMM'de de onaylanması gerekiyor. Ülkemizdeki lüzumsuz gündemler ve ABD'deki seçim atmosferi sebebiyle yeterince ilgi görmeyen bu dev proje, geleceğimiz için büyük önem taşıyor. Türk-Amerikan stratejik ilişkilerinin bittiğini yazıp çizenler, acaba şimdi bu dev işbirliği için ne diyecekler? Müşterek Taarruz Uçağı F-35 Projesi'nin hayırlı olmasını diliyoruz. Ordumuza ve Hava Kuvvetlerimize büyük katkı yapacağına ve Türk-Amerikan stratejik ilişkilerini daha da güçlendireceğine inanıyoruz.