Amerika'daki Türk derneklerinin iki büyük şemsiye örgütü var. Merkezi New York'ta olan Amerikan Türk Dernekleri Ferderasyonu (FTAA) ile merkezi Washington'da olan Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA), ABD'deki bütün Türk derneklerini bünyelerinde topluyorlar. Rahmetli Turgut Özal'ın büyük vizyonu ve desteği ile oluşturulan ATAA ve FTAA yıllardır ABD'de, Türkiye'nin tanıtımı ve burada yaşayan soydaşlarımızla ilgili çalışmalar yapıyorlar. Başlangıçta büyük hedefler için kurulan bu şemsiye örgütler, hem ilgisizlik hem de maddi yetersizlikler sebebiyle giderek, sıradan dernekler haline gelmişlerdi. Özellikle merkezi Washington'da bulunan ATAA, ABD'deki Türkler'le ilgilenmek yerine, "körler sağırlar birbirini ağırlar" mantığı ile faaliyet gösteren ve çok az sayıda kişiyle haşir neşir olan bir "monşerler kulübü" haline gelmişti. En önemli faaliyetleri de, ABD'ye gelen giden Türk resmi zevatı ağırlamaktan ve KONGRE'de sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısı gündeme geldiğinde etrafa artık klişeleşmiş standart İngilizce mektuplar göndermekten ibaret idi. Bunun böyle olmasının başlıca sebeplerinden birisi maddi imkansızlıklar, bir diğeri de ATAA'nın dışarıya verdiği Türk Devleti'nden beslenen bir resmi borazan görüntüsüydü. Bu imkansızlık ve yanlış imajlar ATAA'yı, ABD'deki Türk toplumunun sesi bir sivil gönüllü kuruluş olmaktan giderek çıkarmıştı. Ercüment Kılıç olayı İki yıl önce ATAA'nın başına, Dallas'tan bir başkan seçildi. Ercüment Kılıç isimli bu genç ve enerjik başkanın ilk işi, ATAA'yı bu statükocu ve halktan kopuk tavrından uzaklaştırmak oldu. Hedefini daha çok üye ve öncelikle Türk toplumunun dertleriyle ilgilenmek olarak belirleyen Ercüment başkan, başlangıçta çok büyük tepkiler aldı. Ama yılmadı. Kimseyle kavga etmeden, ABD'deki her sosyal sınıftan soydaşımızı kucaklayaraktan ATAA'nın kapılarını halka açtı. Türkiye sevgisi taşıyan hiç kimseyi dışlamadan ATAA'yı ABD'de sesini daha gür duyuran bir konuma getirmeyi başardı. Ercüment beyin bu çalışmalarına, gelecek yıl başkanlık görevini ondan devir alacak olan Vural Cengiz de tam destek verdi. İki genç idealist zoru başararak, ATAA'yı hem olması gereken kulvara soktular. Hem de üye sayısını kısa zaman içinde ikiye katladılar. Ercüment Kılıç, başkanlık makamına gelir gelmez, ABD'yi kuzeyden güney, doğudan batıya şehir şehir dolaştı. Bir Türk'ün bile yaşadığı yerleşim bölgelerine giderek yeni ATAA'yı ve mesajını şöyle taşıdı: Yeni ATAA'nın mesajı -" Gittiğim her yerde insanlarımıza, ATAA'nın kendi organizasyonları olduğunu ve ATAA'yı kendileri gibi insanların kurduğunu söylüyorum. Kardeşlerime, neden büyük sayılarla ATAA'ya katılım gerektiğini anlatıyorum. "Biz bir sivil toplum organizasyonuyuz" diyorum. "Biz bağımsızız ve tarafsızız. Biz ne Türkiye'nin ne de Amerika'nın iç politikası ile uğraşmıyoruz" diyorum. "Biz sadece ve sadece bizi birleştirici unsurların üzerinde konsantre olacağız" diyorum. Biz kapsayıcıyız. Biz demokratız ve saydamız. 'Bu çatının altında herkese yer vardır ve bu kapılar herkese açıktır' diyorum. Bu ülkede yaşıyorsak ve buranın ekmeğini yiyorsak, bir Amerikan organizasyonu gibi çalışmalıyız. "Türkiye'de yaşıyormuş gibi hareket edip, Amerika'dan birşey alamayız" diyorum. "Her yerel Türk derneği bulunduğu yörede ön saflarda olmalı ve içinde bulundukları Amerikan toplumuna daha entegre olmalıdırlar" diyorum. "Fakir doyurma kampanyaları, kan bağışlama kampanyaları düzenlemeli, Amerika'daki büyük gönüllüler ordusuna katılmalıdırlar" diyorum. Kısacası 'Bu ülkenin dokusuna girmelidirler' diyorum." Ercüment başkan, ABD sathına yaydığı bu mesajın karşılığını çok çabuk aldı. Önce üye sayısı ikiye katlandı. Sonra da geçen hafta yapılan 2004 yıllık ATAA genel kongresine, Başbakan Tayyip Erdoğan, hem de çok sıkışık programına rağmen katıldı. Üstelik Erdoğan, ABD'deki Türkler'in gururu "Türk Einstein" lakaplı Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun tabiriyle, kongrede muhteşem bir konuşma yaptı. Erdoğan'ın konuşması, ATAA'nın genel kuruluna katılan ABD'nin her tarafından gelmiş soydaşlarımızı olağanüstü duygulandırdı. Rahmetli Özal'dan sonra yıllık toplantısına tekrar bir başbakanı konuk etmek de Ercüment başkana başarılı çalışmaları için büyük bir ödül oldu. Dileriz ATAA ve kardeş kuruluşu FTAA, bu yeni istikametlerinde, sadece ABD'de yaşayan soydaşlarımızı değil, kalbinde Türkiye sevgisi taşıyan herkesi (özellikle de ABD'deki Osmanlı Diasporası'nı) kucaklayarak çok daha başarılı hizmetler verirler. Türk-Amerikan ilişkilerinin sağlam temele oturmasında, bu derneklerimizin ve üyelerinin katkısına büyük ihtiyaç var!