Global terörle mücadelede yeni, değişik ve kitlesel metotlar gündemde. ABD kamu diplomasisinden sorumlu dışişleri müsteşarı James Glassman yeni stratejilerini, "fikirler savaşını kazanmak" olarak açıkladı. Terörle mücadelenin uzun vadeli olduğunu belirten Glassman, "zihinleri ve gönülleri kazanmak bu savaşta en etkili yoldur" dedi. Geçtiğimiz Salı günü Washington Enstitüsü isimli düşünce kuruluşunda önemli ve ilginç bir toplantı vardı. Konuşmacı ise, ABD'nin kamu diplomasi programlarının en üst yetkilisi James Glassman idi. Glassman medya dünyasının yakından tanıdığı deneyimli ve saygın bir isim. Bir ay önce ABD Dışişileri Bakanlığı'ndaki bu yeni görevine başladı. Fikirler savaşını kazanmak stratejisi, özellikle Arap aleminde ve İslam dünyasındaki aşırı ideolojilerin şiddete yönelmesini önlemeyi ve bunlara alternatifler sunmayı amaçlıyor. Glassman, "yabancı kamuoylarını etkileyerek kısa ve uzun vadeli Amerikan hedeflerine ulaşmalıyız" diyor. Hedeflerini ise, "Amerikalılar'a ve diğer halklara yönelik kitle imha silahları ve şiddet içeren tehditleri azaltmak ve özgürlük-demokrasi politikalarını yaymak olarak" açıklıyor. Amaçlarının yabancı kamuoylarını Amerikan yanlısı görüş benimsemeye ikna etmek olmadığının altını çizen Glassman, "önemli olan Amerika hakkındaki olumsuz görüşlerin şiddete dönüşmesini önlemektir" şeklinde konuşuyor. ALTERNATİF SUNMAK Glassmam'ın önemle vurguladığı bir başka konu da, "asla Amerika imajını parlatmaya yönelik propaganda içinde olmayacağız!" demesi. Dolayısı ile Amerika'nın imajının yeni stratejilerinin merkezi olmadığına özellikle dikkat çekerken şunları söylüyor: "Müslüman toplumlardaki iktidar için karmaşık ve çok yönlü bir savaşın devam ettiğinin farkına varmamız gerekiyor. Bu savaşa uzaktan seyirci kalamayız. Çünkü bu savaş Amerika'yı ve müttefiklerini de yakından ilgilendiriyor. Bizim bu savaştaki rolümüz şiddete karşı olumlu, tercih edilebilir alternatifler bulmak. Empoze yerine, teröristlerin kitleleri radikalize eden ideolojilerine karşı işe yarayan ve beğenilen alternatifleri sunabilmeliyiz." Glassman, alternatifler konusunda da şu ilginç benzetmeyi yapıyor. Amerikan değerlerini ve demokrasiyi portakal suyuna, El Kaide gibi örgütlerin ideolojilerini ise limonataya benzetiyor. Glassman "Amacımız insanların limonata içmesini engellemek. Ama ille de portakal suyu içmeleri gerekmiyor. Süt, kola, domates suyu ve başka içecekler de var. Alternatif içecekleri artırırsak, kitleler limonatadan uzaklaşırlar!" diyor. ABD Dışişileri Müsteşarı'nın kamu diplomasi uygulamaları ve programları için dev bir bütçesi var. Ayrıca ABD dışında haftada 175 milyon yabancıya ulaşan ve 60 dilde yayın yapan radyo ve televizyonlara sahip. Bunların dışında kültür ve eğitim değişim programları ile İslam ve Arap ülkelerinden binlerce genci ABD'ye getiriyor. İngilizce öğrenmeyi ve internete ulaşmayı teşvik ediyor. ABD'de üniversitelerde okuyan 600 bin yabancı öğrenciye yönelik çeşitli teşvik ve tanıtım programları da var. Bütün bu çalışmalar olumlu gelişmeler. Zira terörle mücadelede en önemli ve kalıcı yol eğitim ve insanlara doğru alternatifler sunabilmek. Yanlış politikalarla, ben yaptım oldu güç kullanmalarla, çifte standartlı propagandalarla, adaletsiz ve ahlak dışı uygulamalarla zihinlerin ve gnüllerin kazanılması imkansız!