ABD'nin Irak'taki yanlışları

ABD'nin Irak'ta işi her geçen gün zorlaşıyor. İşgal öncesinde dünya kamuoyundaki tepkileri dikkate almayan ABD, BM ve NATO'yu da devre dışı bırakarak Irak'a müdahale etti. Bu, "Ben tek başıma da olsa yaparım" anlayışı, işgalden sonra da aynen sürüyor. Halbuki ABD'nin artık dünyayı dinlemesi ve özellikle Irak'ta Birleşmiş Milletler'i devreye sokması, en önce kendisine yarayayacak. Her geçen gün daha fazla batağa saplanmasını önleyecek. Zaten ABD'nin etkili gazetelerinden Washington Post'da bu konuda çıkan bir başyazıda, "ABD'nin BM'yi vakit geçmeden devreye sokması" istendi. Gazetenin başyazısında, "Başkan Bush'un, savaştan sonra Irak'ın yeniden kurulması ve yapılandırılması işinin hiç de kolay olmadığını anladığı, ama bunu seslendirmekten korktuğu" vurgulandı. Doğrudur; ABD yönetimi, Irak'ta işlerin umulduğu gibi gitmediğinin ve de gitmeyeceğinin farkında. Ama yönetimdeki bazı şahinler hâlâ hatalarında ısrar ediyorlar. Amerikan kamuoyunu bile, eksik bilgilerle yanıltmayı sürdürüyorlar. ğ ABD hem işgalci hem de yetersiz Özellikle Savunma Bakanı Rumsfeld, Irak'ta ABD'nin yetersiz kaldığı gerçeğini inkar ediyor. BM'nin devreye girmesinin ve ABD'nin işgal valisi Bremer'in bazı yetkilerini BM'ye devretmesinin getireceği faydaları görmezden geliyor. Tabii bu duruma ABD'li şahinlerin, eğer Irak'ta BM devreye girerse, "kendilerinin bir takım yalan ve yanlışlarının ortaya çıkma korkusunun" da etkisi var. Öte yandan bir başka en büyük korku da, Irak'ta BM'nin devreye girmesi ile, "ABD'nin artık istediği gibi borusunu öttüremeyeceği" kaygısının bulunması. Halbuki ABD Irak'taki bu uzlaşmaz tavrını ve tek başına hareket etme yanlışlığını terk etse, Washington Post gazetesinin başyazısında da vurgulandığı gibi, işler çok kolaylaşacak. BM'nin devreye girmesi ile aralarında Türkiye, Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerin de bulunduğu "birçok ülkeden onbinlerce yetenekli asker, Irak'ta güvenliği sağlamak ve yeniden yapılanmaya katkıda bulkunmak için BM şemsiyesi altında görev" yapacak. Bu durumda Amerikalı yetkililerin kabul edip yüksek sesle söylemekten çekindikleri, "Irak'ın istikrara kavuşturulması için ABD'nin tek başına yeterli asker, polis ve sivil yönetici sağlayamayacağı" gerçeğine de çözüm getirilmiş olacak. ğ BM şemsiyesi Türkiye'nin işini kolaylaştırır Zira BM'nin devreye girmesi ile hem adı geçen birçok ülkenin Irak'a asker göndermesi kolaylaşacak. Hem de uluslararası koalisyonun BM şemsiyesi altında Irak'a daha fazla katkıda bulunmasının önü açılacak. Elbette bu durumda artık ABD her isteğini yaptıramayacak. Ama böylesi daha sağlıklı değil mi? Irak'ta her geçen gün batağa saplanmaya devam eden ve bütün dünyada nefret toplayan işgalci ABD yerine, BM ile beraber çalışmayı kabul eden bir ABD'nin, hem kendisine hem de dünya barışına daha çok katkısı olacaktır. Umarız ABD artık bu inadından ve Irak'taki yanlışlarından vazgeçer. Böylece, BM kararından sonra Irak'ta kendisiyle daha kapsamlı işbirliğine girebilecek Türkiye'nin de önünü açar. Bush yönetimi, bir an önce bu sağduyu çizgisine gelmeli ve Irak'ta yapılandırmayı BM ile sağlamalı. Bütün dünya bunu istiyor.